Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın altı ay boyunca karnında çocuk taşımasının ne güç olduğunu bilmiyorsun tabii!
“Ah! Unutmak istemem, bırak gözlerine bakayım Ay ışığındaki o talihsiz aşkın öyküsünü… Umutsuz aşkın acılarını Konuşmadan anlatan gözlerine bakayım…”
Reklam
Gözlerinde parlıyor göksel bir ışık Bir yıldız yağmuru ışıldıyor boşlukta Görür gibiyim. Yemin ederim yoktur göklerde Daha büyüleyici,daha güzel gözler... Ah! Unutmak istemem,bırak gözlerine bakayım Ay ışığındaki o talihsiz aşkın öyküsünü... Umutsuz aşkın acılarını Konuşmadan anlatan gözlerine bakayım...
Sayfa 84 - Can yayınlarıKitabı okuyor
''Totoca, çocuklar emekli midirler?'' ''Ne?" ''Edmundo dayı hiçbir iş yapmıyor, ama para alıyor. Yani çalışmıyor, ama belediye ona her ay para ödüyor.'' ''Bunda şaşılacak ne var?'' ''Çocuklar da bir şey yapmıyorlar: yemek yiyorlar, uyuyorlar, sonra da analarıyla babalarından para alıyorlar.''
Doğar bir ay, gümüş rengi. Dağın yemyeşil tepesinde. Şarkılarla çınlar âşığın dili. Sevdiğinin penceresinde.
Gözlerinde parlıyor göksel bir ışık, Bir yıldız yağmuru ışıldıyor boşlukta Görür gibiyim Yemin ederim yoktur göklerde Daha büyüleyici daha güzel gözler Unutmak istemem bırak gözlerine bakayım. Ay ışığındaki o talihsiz aşkın öyküsünü Umutsuz aşkın acılarını Konuşmadan anlatan gözlerine bakayım
Reklam
"Doktor,” dedi, “köpeğin köpek olduğunu nasıl bilirsin kentte? Burada, tepeler düzlenir, yerine dev binalar yapılır. Ay ve yıldızların yerini sokak lambası alır. İnsan doğayı baştan sona değiştirirken, köpek artık ne kadar köpektir?” “Burada varlık insana bağlıdır. İnsanı bilirsen, köpek dahil bütün varlığı da bilirsin,” dedim. Sözlerimin doğruluğundan şüpheliydim. Ben de kendime bu tür sorular sorar, en doğru karşılığı merak ederdim. “İnsan ne kadar bilinir ki, Doktor? Sen vücutlarını yarıp kalbini, ciğerini gördüğün hastalarını bilebildin mi? Çocukluğumda babam, lambanın duvara vuran ışığında eliyle gölgeler yapıp İstanbul'u anlatırken, insanın İstanbul'da böyle gölgeden ibaret kaldığını söylerdi. İnsan bir halini geride bırakmış, diğer halini kente götürmüş, derdi. Kötülük değil heyecan bulurdu bunda. Gölgenin cazibesi başkaydı, ona kapılmamak elde değildi. Yoksul evimizde bazı geceler yabancı meyveler anlatan babam, hayal etmemizi isterdi. Bir keresinde portakalı da anlatmış, rengini kumaşta göstermiş, sonra kabuğunu soyar gibi yapıp portakal dilimlerini tarif etmişti. Hep birlikte taklit ziyafetler yapardık. Kentliler hayal kurar, biz ise hayalin içine kurulurduk. Sigara yokken sigara içip, tadını alabilirdik. Yoksulluktan mıydı bu, yoksa varlığın başka bir yanını hissetmemizden mi? Babam bunu söylemezdi."
Sayfa 42 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Totoca, çocuklar emekli midirler?” “Ne?” “Edmundo Dayı hiçbir iş yapmıyor ama para alıyor. Yani çalışmıyor ama belediye ona her ay para ödüyor.” “Bunda şaşılacak ne var?” “Çocuklar da bir şey yapmıyorlar; yemek yiyorlar, uyuyorlar, sonra da analarıyla babalarından para alıyorlar.” :)
Bana şu öğüdü verdi Bir gün öcünü almak zorundasın. Evet,alacağım öcümü,tommiks ten tabancasını,fred tamson dan ay ışığını alıp bir alayda komançi kızıl derilisi toplayacağım.Gunun birinde sana onun bir bambu ucunda dalgalanan saçlarını getireceğim
- Totoca, çocuklar emekli midirler? + Ne? - Edmundo dayı hiçbir iş yapmıyor ama para alıyor. Yani çalışmıyor ama belediye ona her ay para ödüyor. + Bunda şaşılacak ne var? - Çocuklar da bir şey yapmıyorlar; yemek yiyorlar, uyuyorlar, sonra da analarıyla babalarından para alıyorlar.
Reklam
"Ah! Unutmak istemem, bırak gözlerine bakayım Ay ışığında ki o talihsiz aşkın öyküsünü... Umutsuz aşkın acılarını Konuşmadan anlatan gözlerine bakayım..."
Sayfa 83
Doğar bir ay, gümüş rengi Dağın yemyeşil tepesinde Şarkılarla çınlar âşığın dili Sevdiğinin penceresinde Sevdalı bir ezgidir söylediği Ağlatır gitarını yine Aşkınadır bütün nağmeleri Gönlünden neler geçerse
"Ah! Unutmak istemem, bırak gözlerine bakayım Ay ışığındaki o talihsiz aşkın öyküsünü... Umutsuz aşkın acılarını Konuşmadan anlatan gözlerine bakayım..."
Sayfa 84 - Can Yayınları, 110.BaskıKitabı okudu
Ah! Unutmak istemem, bırak gözlerine bakayım Ay ışığındaki o talihsiz aşkın öyküsünü… Umutsuz aşkın acılarını Konuşmadan anlatan gözlerine bakayım…
597 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.