Yaşlandık da ondan mı Susarak katlanıyoruz her mutsuzluğa Saatlendiriyoruz günü Bölüyoruz dakikalara Bir hiç oluncaya kadar bölüyoruz onu. Bölüyoruz yani bütün mutsuzluklara Bir yaprak saniyesi geçiyor usul usul Penceremizden
Saman Sarısı
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden başka da kimseler yoktu durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri perdesi aralıktı genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada saçları saman sarısı kirpikleri mavi kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı üst
Reklam
Saman Sarısı: Nazım Hikmet Ran
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden başka da kimseler yoktu durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri perdesi aralıktı genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada saçları saman sarısı kirpikleri mavi kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı üst
Flaş
Hava poyrazladı yağmur yağacak Yanıp yanıp sönüyor ışıklandırılmış gözlerin Yukarda Küle gömülmüş bir elma gibi gökyüzü Patladı patlayacak Olanca hışmıyla kentin. Sensin
İhsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası sözlüğü
Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet. Acuze: Huysuz, yaşlı kadın Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak. Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
FARKILIK-AYNILIK ÜZERİNE!
farklılıklarımız; bizi ne kadar ayrık gibi gösterse de aslında uçtan uca birleştiren etmenlerdir. bu yüzden insan kendi içinde dahi ayrık ve aykırı gözüken doneleri kendi olmaklığıyla örtüştürdüğü müddetçe kendilik şuuruna ulaşacaktır. bu bağlamda insan olmaklığının ikil düzeneğine hakimiyet kurmak ve üzerine koyutlanmak için birey hem kendini hem
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.