Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendi kendine kırılır, Kendi kendini yapıştırır bir kadın. Bazı kırılmayan aynalarda..
soğuk kadınlar balladı
soğuk kadınlardı usulca geçtiler koyu bir yalnızlığın kenarından adımları ürkekti değişiktiler kan mı sızıyordu dudaklarından başka bir yalnızlığa gittiler yosun yeşili aynalarda biriktiler kıpkızıl buğusu karanlığa dağılan tenha gözleri birer kilittiler uyanmışlardı vampir uykularından nasıl da ulaşılmaz fakat gündeliktiler kimbilir kaç yalnızlık eskittiler yoksa bir büyü mü baktığın zaman hem bir çoktular hem bir tektiler yorulmuş bir yanlışı yaşamaktan epeyce kadın gizlice erkektiler
Reklam
Kuklacı
her aşk bir mecnun büyütmez ve her insan kendini sever sadece zamanı yontan mevsimler yıllanmış hüzünler bırakırken kalbime aynalarda arama annemdeki yüzümü sığınıp tanrı'ya adını andıktan sonra bir azize sattım onu taşrada sürgün ayaklarım hallaç başımla kırdım aşka dair öğrendiğim ne varsa kalender bir eda ile kırdım kuklacı
Başka biri için, başka birinin acısını çekiyor abi. Yani onun da göğsüne bir şey saplanıyor, böyle ucu sivriltilmiş şiş gibi, uykularından uyanıyor. Bazen ruhu daralıyor, farkediyorum. Dalıp gidiyor uzaklara. Bir şeyi çok istemiş, onun olması için sahip olduğu her şeyden vazgeçmeyi göze almış ama alamamış gibi. Bu uzaklara bakan gözleri biliyorum abi ben, her gün karşılaşıyorum o gözlerle aynalarda. Böyle bir şeyi çok ister, alamaz ama alacağına dair de bir umut beslersin içinde. “Olacak be!” dersin, biraz sarhoş olur “Olacak lan!” dersin, biraz sinirlisindir “Olsun ulan artık.” dersin. Bilirim işte onu. O bekleyişi. İnsanlar tanırsın, şehirler gezer, kitaplar okursun, en iyi sen bilirsin rakı nerede içilir ve nerede ağlanır. Hangi gece yıldızlıydı gökyüzü, hangi gece sert esti, hangi gece patladı sokak lambası, hangi gece köpekler durmadan uludu, hangi gece hangi adam dövdü karısını, hangi geceyi hangi ev sabah etti en iyi sen bilirsin. Kahkahalar atar, sohbetler eder, hatta sevişirsin ama en iyi sen bilirsin unutturmaz acını hiçbiri. Belki biraz erteletir, unutturmuş gibi yapar, geçmiş gibi gelir. Ben biliyorum o geçmiş gibiliği abi. Diş ağrısı gibi, birden vurur zonk diye göğsüne. Onun göğsünde başka birinin ağrısı zonkluyor işte abi. Ben biraz erteleteni oluyorum, unutturuyor gibi geleni. Başka birinin yarasını kanıyor, ben o yarayı sakladığı bant oluyorum. Başka birinin kavgasını ediyor hayat ile ben o kavganın hem en masumu, hem en çok vurulanı oluyorum. Başka birinin denizinde boğuluyor, beni boşver. -Ben olsam olsam birazdan sarhoş olurum.
Mariyya lizboa boa simsiyah saçlı kadın mariyya bir masal söyle bana kan nasıl çıkmadı baştan o ölen kimdi
soğuk kadınlardı usulca geçtiler koyu bir yalnızlığın kenarından adımları ürkekti değişiktiler kan mı sızıyordu dudaklarından başka bir yalnızlığa gittiler yosun yeşili aynalarda biriktiler kıpkızıl buğusu karanlığa dağılan tenha gözleri birer kilittiler uyanmışlardı vampir uykularından nasıl da ulaşılmaz fakat gündeliktiler kimbilir kaç yalnızlık eskittiler yoksa bir büyü mü baktığın zaman hem bir çoktular hem bir tektiler yorulmuş bir yanlışı yaşamaktan epeyce kadın gizlice erkektiler
Reklam
Attila Ilhan - Her Sabah Yanılmak
Sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız Bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak Denizle gök arasında çiy yorgunu şehre Kurşun kubbeleri buğulu minareleri ıslak Soğuk bir trenden inmiştiniz & yalnızdınız Bilmem kaçıncı defadır & yine yanılmıştınız Hiç uyumamıştınız & gözleriniz yanıyordu Yolculuk sanki bitmemişti &
Attila Ilhan - Claude Diye Bir Ülke
Claude diye bir ülke siyah palmiyelerin Değişerek her gece genç kızların öptüğü Yanlış erkekler gibi çizdiği raphael'in Şüpheli dudakları ayva tüyü Cladue diye bir ülke kuşların ürküttüğü Tüylü sevişmesi yağmurlu geyiklerin Kırık masallarının uzaktan göründüğü Lesbos adasındaki bitmemiş şiirlerin Cladue diye bir ülke mermer prensesin
Evime gelme ama eğer gelirsen
bazen kapımı çalarsan da açmazsam ve içeride bir kadın yoksa belki çenemi kırmış bağlayacak tel arıyorumdur ya da duvarkâğıdımdaki kelebekleri kovalıyorumdur, yani kapıyı açmazsam
366 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir ihtimal daha var..
Spoiler mı? Evet malesef. Düş: Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya 2. gerçek olmayan şey, imge 3. gerçekleşmesi istenen şey, umut
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2013783 okunma
Reklam
319 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İnsan garip bir varlık. Nasıl ki adres değiştirdiğinde adı değişmiyorsa, kaderi de değişmiyor. Sanki yanında görünmez bir çanta varmış gibi yanında alışkanlıklarını, dertlerini, aynı sakarlıklarını aynı hatalarını da götürüyor. Maalesef bunu anladığında gideceğin yere varmış oluyorsun. Gider gitmez unutmak, uzaklaşmak istediğin her şey başka bir şehirdeki muadilinin suretiyle karşına çıkıyor. “Git uzaklaş buralardan, biraz tatil yap.” Bunu diyenleri anlamıyorum. Şehir değiştirmek bir insanı neden değiştirsin ki? Aynıyım işte. Hala banyoya girdimde üzerimden su yerine kan süzülüyor. Hala aynalarda kendi yüzüm yerine, katillerini bulamadığım cesetlerin yalvaran yüzleri. Yürüyen, insan boyunda, devasa bir kanser hücresi gibiyim. Ayak bastığım her yer cinayet mahalli, uzandığım, uyuduğum her yer cinayet büro. Her yer karanlık. Hoş bir anason kokusu burnumu yakıyor. Belki bu iyi gelir diye kokunun kaynağını arıyorum. Odanın için hayatım kadar karışık; her yer her yerde. Dizim sehpaya çarpıyor. Önce yere düşen, sonra kırılan bir şeyin sesini duyuyorum; bir resim çerçevesi. Ortada bir adam var; saçlar jöleli, esmer, uzun boylu ve yakışıklı. Manken gibi. Diğer yanında bir kadın. Mutlu, güzel, havalı. Neden bilmiyorum ama bu odadan çıkmanın anahtarı o kadında. Ya ben girmeliyim bu çerçeveden içeri ya da Fotoğraftaki Kadın çıkmalı dışarı. Yazımın tamamına haberlotus.com/fotograftaki-kadin adresinden ulaşabilirsiniz.
Fotoğraftaki Kadın
Fotoğraftaki KadınAlper Kaya · Kent Kitap · 201810 okunma
193 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.