Yeni bir okula başlamak , yeni bir işe başlamak , yeni bir yere taşınmak... Bunlar her zaman korkutucu gelmiştir bana. Tanımadığım, daha önce hiç bulunmadığım bir yerde olduğum zaman yaşamışımdır en büyük yalnızlık hissini. Stefan Zweig bu kitabında ana karakter Berger ile tam olarak duygularıma tercüman oldu hatta zaman zaman geçmişe götürdü beni. Kitaba gelecek olursak 18 yaşında olan Berger tıp okumak için hiç bilmediği Viyana'ya gider bir anda kendini yapayalnız, soğuk bir odada bulur. Daha çok gençtir, bir çok şeyi yaşamamıştır daha tam olarak oturmamıştır kimliği, benliği. Tüm bu yaşadıklarının içinde Kızıl'a yakalanan bir kızla tanışır ve onun hayatını kurtarmaya çalışırken aynı zamanda kendine de yeni bir hayat başlatmış olur... Berger bunu Dante'nin sözleri ile tanımlar ; "Incipir vita nuova" yani "Yeni bir yaşam başlar".
.
Kitap her zaman olduğu gibi tam bir Zweig kitabıydı. Okuması keyifli ve akıcıydı. Fakat değinmeden edemeyeceğim hassas bir konu var. O da kahramanın 13 yaşında olan bir kıza (çocuğa) bazı hisler beslemesi ve onu öpmesi. Bu beni okurken biraz rahatsız etti açıkcası malesef yaşadığımız, gördüğümüz o iğrenç ve üzücü haberleri getirdi aklıma. Keşke böyle bir detay olmasaydı kitapta çok daha güzel şeyler söyleyebilirdim. Keyifli okumalar