Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kimlik farklılıklarının en önemlisi, gerçek ya da uydurma olsun, dini ayrılıklardı. En büyük ayrışma ise Hindular ile Müslümanlar arasındaydı. Böl ve yönet tarzının en önemli aracı dindi. Din üze­rine araştırmalar yürüten Peter Gottschalk'ın çalışmaları, Hindular ile Müslümanlar arasındaki ayrışmanın İngilizlerin kasti bir projesi olduğunu
İsra, Miraç olayı
Ebu Cehil gibi kömür ruhlular ile Hz. Ebu Bekir gibi elmas ruhlular için bir ayrışma vesilesi olur.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
88 syf.
·
Puan vermedi
Çağımıza Ruhunu Veren Olay
Fransız Devrimi, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşıyor olduğumuz modern çağa ruhunu, üst-yapısını, ideolojisini ve siyasetini veren olaydır. Nasıl ki İngiltere doğumlu Sanayi Devrimi de çağımıza ekonomik ruhunu ve alt-yapısını verdiyse… Fransız Devrimi’ni öğrenmek hem çok eğlenceli hem de öğreticidir. Günümüzdeki neredeyse tüm siyasî ayrışma ve tartışmaların izini Fransız Devrimi’ne kadar sürebiliriz (Bu özelliğe sahip tarihî hadiselerden diğeri, belki ilki ise 1644 İngiliz Devrimi’dir). Emrah Safa Gürkan’ın kitabı Fransız Devrimi’ni özetleyen iyi bir kaynak. Yine de siyasetle ilgilenen herkes bu olayı ayrıntıları ile öğrenmeye mecburdur. Hayatınızdaki en etkileyici siyasî aforizmaları da bu devrimin önde gelen karakterlerinden duyabilirsiniz.
Fransız Devrimi
Fransız DevrimiEmrah Safa Gürkan · Mabbels And Teras · 2022434 okunma
Aynı olay, (ayrışma) XVI. yüzyılda Batı hırıstiyanhğı camiasında tekerrür eder. Reformanın ana hâdisesi iki tercümedir: Luther'in Kitab-ı Mukaddes'i ile İngilizce Kitab-ı Mukaddes. Germen dünyası ile Anglo Sakson dünyanın bağımsızlık belgeleridir bu iki çeviri. Denilebilir ki Roma imparatorluğunun sonundan bu yana Avrupa'nın manevi politikası Kitab-ı Mukaddes tercümelerinin haritasında belirir. Bir yanda Grek ve Ortodoks Doğu, diğer yanda Vulgate'i tanıyan Latin Batı, bir yanda Luther'in Kitab-ı Mukaddesi ile Kuzey Avrupa, diğer yanda VIII. Henri'nin Kitab-ı Mukaddesi ile İngiltere ve A. B. D. Bütün batı tarihi aynı eserin tercümeleri tarihi ile özetlenebilir. Bugün bile Vulgate'i kullanan Latin kavimleri ile Kitabı Mukaddes'i evlerinin bir eşyası, günlük bir gıda ve bir edebiyat eseri sayan öteki kavimler birbirinden ayrılır. Bu basit olayı, bütün eğitim ve manevi iklim, kültür ve mizaç farklarını izah eder.
1905 Devriminin Oluşumu ve Sonuçları 1905 devrimi öncesi Rus işçi hareketi esas olarak işçilerin günlük mücadelelerinden doğuyor ve onlann doğal birlik istençleri şeklinde tezahür ediyordu. Gerçek siyasal amaçlar ortaya konulamadığı için tam anlamıyla devrimci değildi. Emekçilerin ekonomik güçlüklerinden doğan bu kendiliğinden hareketin 1890’lı
Reklam
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Konu namus meselesi... Marquez işlenen bir cinayetten öte, bir toplumun cinayete karşı bakış açısını ve tutumunu yansıtıyor. Eleştirilen iki temel toplumsal konu var. Birincisi Vicario kardeşlerin, namuslarını kirlettiği düşüncesiyle Santiago Nasar'ı öldürürken gurur içinde olmaları, göğüslerini gererek gerekeni yaptıklarını düşünmeleri ve toplumun bunu doğru, gerekli kabul etmesi, cinayete müdahale etmemesi. Cinayeti işleyen ikiz kardeşlerin ve içinde yaşadıkları toplumun konuya yaklaşımını şu alıntıda görebilirsiniz. 《"Onu bilinçli olarak öldürdük," demişti Pedro Vicario, "ama biz masumuz." "Belki Tanrı katında öylesinizdir," demişti Peder Amador. "Tanrı katında da, insanların gözünde de," demişti Pablo Vicario da. "Bu bir namus sorunuydu."》 Bu durum bizim toplumumuzdaki bakış açısına da fazlasıyla benziyor. Eleştirilen ikinci önemli husus ise, toplum içerisinde, adı kötüye çıkmış, kötü anılan bir insana karşı oluşturulan "önyargı" durumu. Toplum böyle insanlara her kötülüğü yakıştırır, o insanda farklı kötülükler yapacak bir potansiyel görür. Neticede o yapmasa bile, toplum yaptı der. Bana göre kitabın en çarpıcı cümlesi de yine bu önyargıyla ilgilidir. 《Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.》 Marquez bu olayı anlatırken toplumdaki etnik ayrışma üzerinde de kısmen duruyor. Şahsen Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık eserini daha çok beğendiğimi belirtiyor, iyi okumalar diliyorum.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.