Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

AYŞE ŞİMŞEK

AYŞE ŞİMŞEK
@aysegulsim
Doktor
Kırklareli
Adapazarı
59 okur puanı
Mayıs 2015 tarihinde katıldı
Ah güzel Ahmet abim benim Gördün mü bak Dağıtılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar Ve dağılmış pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile
Reklam
İnsanları anlayamıyorum. İrdelemeyle anlayarak öğrenmiyorlar, başka yollarla -ezberleyerek ya da başka türlü- öğreniyorlar. Bilgileri son derece kırılgan!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilim
Ne denli doyurucu ve rahatlatıcı olsalar da yanılgılarda ısrar etmektense, evreni gerçek haliyle kabullenmek çok daha iyidir.
Bilim
Dünyamızı sorularımızın cesareti ve yanıtlarımızın derinliğiyle önemli kılarız.
Reklam
Bilim
Sahip olduğumuz harflerin şekillerini kendimiz icat etmedik: bu şekiller beyinlerimizde milyonlarca yıldır yatıyordu ve türümüz yazıyı ve alfabeyi icat ettiğinde biz bu şekilleri yalnızca yeniden keşfettik.
Bilim
Görsel kesinlik merkezde idealdir ve dış kenarları doğru yumuşak geçişlerle azalmaktadır. Bizler önümüzdeki sahne sanki homojen piksel dizilimine sahip dijital bir kamerayla çekilmiş gibi onun tamamını aynı sabit netlikte gördüğümüz yanılgısına sahibiz. Ancak kameranın aksine göz algılayıcımız yalnızca bakışlarımızın konduğu kesin noktayı isabetli olarak algılamaktadır. Etraftaki nesneler artan bir belirsizlikteki bulanıklıkla kaybolmuştur.
Bir yıllık zaman diliminde (1928-29) Latin harflerini kabul etmiş, yazımını kesin bir biçimde basitleştirmiş ve üç milyon insana okumayı öğretmiş olan bu ülke, yazım reformunun uygulanabilirliğine dair güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Yirmi birinci yüzyılda ortalama bir insan bir arabanın nasıl çalıştığını kendi beyninin iç işleyişinden daha iyi bilmektedir.
Bilim
İnsanoğlu uslanmaz bir benzetmecidir. Bizler çok farklı süreçler arasındaki ufak benzerliklerde bir anlam bulmaya çalışırız.
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
Bilim
Bu gerçek, DNA'nın canlılar yararlansın diye var olmadığı, DNA yararlansın diye canlı organizmaların var olduğu...Bu henüz açıkça görülmüyor ama sizleri ikna edebilmeyi umuyorum. Birey ömürlerinin zaman ölçeğinde bakıldığında, DNA moleküllerinin içerdiği iletilerin ömrü neredeyse sonsuzdur. DNA iletilerinin ömrü (bir kaç mutasyonu bir kenara bırakırsak) milyonlarca yılla, yüz milyonlarca yılla ölçülür; başka bir deyişle, birey ömrünün on bin-bir trilyon katıyla ölçülür. Her organizma, DNA iletilerinin jeolojik ömürlerinin ufacık bir kısmını geçirdiği geçici bir araç olarak görülmelidir.
Fizikçinin sorunu nihai kökenler ve nihai doğal yasalardır. Biyoloğun sorunu karmaşıklıktır. Biyolog, karmaşık şeylerin nasıl çalıştığını ve nasıl varlık bulduğunu daha yalın şeyleri temel alarak açıklamaya çalışır. Güven içinde fizikçilere devredebileceği kadar yalın varlıklara ulaştığında da bu görevini tamamlanmış sayabilir.
Bilim
Bir fizik kitabında tanımlanan nesneler ve olgular, kitabın yazarının bedenindeki tek bir hücreden daha yalındır.
Bilim
Ama geçmiş nedir? Geçmişin kesinliği bir yanılsamadan ibaret olamaz mı? Geçmiş, bir çiçek dürbünü, aniden çıkan her meltemle kımıldanan bir imgeler düzeni, bir kahkaha, bir düşünce olabilir mi? Ve kımıldanma, salınma, değişim her yerdeyse, nasıl bilebiliriz ?
Korkuyorlar gölge, hepsi birer korkak. Yalnızlıktan korkuyorlar, unutulmaktan, fark edilememek korkusu ödlerini koparıyor. En aşağılık ilgi bile yok sayılmaktan daha iyi geliyor onlara. Çünkü biliyorlar ki gerçekten yalnız kaldıklarında kendileriyle hesaplaşmaya başlayacaklar ve hiçbiri bunun üstesinden gelebilecek kadar güçlü değil. Ve ben gölge bunları gördükçe deliye dönüyorum. Avaz avaz bağırmak istiyorum.
58 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.