_Kahramanlık, ahlaki düşüncelerimde birinci sıraya geçti. Kendi kendimi zor idare edebilen küçük bir lider olmuştum. Konuşma yeteneğim babam tarafından takdir edilmiyordu. Ailem davranışlarımdan dolayı endişeleniyordu. Konuşma hevesim kaybolurken, askeri kitapları okuyordum.
_Hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan gevşek insanların arasında
"Leydi son zamanlarda pek iyi görünmüyor"
Daldığım düşüncelerden yumuşak ve saygılı bir soru ile sıyrıldım. Gözlerim hala küçük gölette bir süre takılarak başımı sesten yana çevirdim ve bakışlarımı düşüncelerimin sarhoşluğundan kurtararak yanıt verdim
"Efendim?"
"Pek çok kişi sağlığınızdan endişe duyuyor" diye yanıt
Merhaba kitap severler;
Günün anlam önemini ne kadar anlatsam o kadar az kalır.Evrensel, çağdaş bir Türkiye için hep daima ileri bakıp emanetini gençlere bırakan Atam saygı,minnet ve özlemle anıyorum.
Kitap Yorumu
Mustafa Kemal'in farklı anılarına, bilmediğimiz yönlerine devrimlerini, Cumhuriyeti kurma aşamasındaki çekirdekten davası için geri
Gözler o tanıdık gözler,alevi tan ın içinden geçen; ürkütücü alayını bildiğim o ince ve korkunç gözler !
Çekiyorlar ,büyülüyorlar ,parçalıyorlar, seyreden bakışları ,kaçamak olmayan bakışları.
Az mı inceledim o gözleri ,merak ve hayranlık uyandıran o kara yıldızları.
Gizemle ,sessizlikle,esenlik ve güzel kokularla kuşatılmış ben ,hangi iyi yürekli iblise borçluyum bütün bunları ?
Mutluluk!
Yaşam dediğimiz şeyin ,en güzel anında bile ,şu an içinde olduğum ,dakikası dakikasına ,saniyesi saniyesine tattığım şu yüce yaşamla hiçbir ortak yanı bulunamaz!
BOHEMYA'DA SKANDAL
Sherlock Holmes'a göre o, 'O kadın'dı. Onun için başka bir ifade kullandığını pek duymadım. Holmes'un gözünde, cinsiyetinin bütün özelliklerini gösteren tam bir kadındı. Holmes'un Irene Adler'a karşı hissettiği kesinlikle sevgi değildi. Bütün duygular, özellikle de bu duygu, onun soğuk, mükemmeliyetçi ama hayranlık uyandıracak
İşte bütün gece bu eski hadiseyi düşündüm. Nihayet uyuyakalmışım.
Sabah erken uyandım. Acaba Holmes kaçta eve dönmüştü? Bunu bilmiyorum. Aşağı indiğim zaman
taptaze koltuğunda oturuyordu. Bir elinde gazete, bir elinde kahve fincanı vardı. Beni görünce;
—Sizi kahvaltıya beklemediğim için özür dilerim, dedi, burada randevu verdim, saat da