Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Nefis
(İlk kitabını da okumuş biri olarak yazıyorum bunları)
Az önce kapattım kitabın kapağını, görünen o ki büyük bi parçamı orda bıraktım. Hayal Terbiyecisi ne kadar göz bebeği olsa da ben Hatırlasana’yı çok daha özel bi köşeye konumlandırdım şimdiden. İçindeki her bi detay öylesine güzel ki. Ali Atay, Edip Cansever.. Kurduğu dünyanın eksiksiz yansıması olan her bi sembol..
Haykırmalar eksik kalır tüm bu hayranlığım karşısında. Kalemine sağlık. Hayal gücüne sağlık. Diline tekrar tekrar sağlık.
Dilinde öyle bi büyü var ki. Çekimine direnmek mümkün değil. Hiçbir güç yönünü çeviremez. Yeteneği karşısında herkes birer günebakan oluverir ve yazara çevrilir tüm yüzler; kuşkusuz.
Çok sevdim baştan sona çok çok sevdim. ‘Sevmek mübalağa sanatıdır, abartın’ der İsmet Özel. Fakat daha fazlasını bi adım ötesini bilmiyorum ben. Tüm diller yetersiz zaten bu eser karşısında (baş yapıtmış gibi anlatıyorum şimdi çıkıp da sahte demeyin) Hakikaten öyle abartısız n e f i s! Eğer inanmayan varsa bana mesaj atsın bizzat ben hediye edeyim.
Bildiğim ve unutmayacağım en güzel hikayelerden birinin yaratıcısısı.
Sil baştan tadında çok daha özenli çok daha içten.
tam da bu dünya için.
İçindeki senlere ve heyecanı bitmeyen çocuğa iyi ki! Sen hep yaz.
B A Y I L D I M
ÇEYİZ HAZIRLIĞI 1
Evlilik Paketi - #32130594
B A Y I L D I M .
Bir kitap bu kadar güzel olamaz.. Fark ettim de uzun zaman olmuş bir kitap bittiğinde "Vay be. Ne güzel kitaptı." demeyeli..
Bilhassa, davranışlarımın kadın gibi değil de erkeğe yakın olduğunu fark ettiğim ve bundan kurtulmak için 21 gün
C e h e n n e m b o ş
V e t ü m ş e y t a n l a r b u r a d a
Evett! Alkışlarla karşınızda o popüler serii... Bana Dokunma!
Kitaplara büyük beklentilerle başlamak tehlikelidir, bunu bir çizgiye benzetirim. Çizginin sınırları kesindir ya seversin ya da sevmez. Ben de elimden geldiğince sevmeye çalıştım ilk iki kitabı, ama olmadı. Bu kitap
96 syf.
10/10 puan verdi
Çağdaş Rus Edebiyatı'nda belki en sevdiğim yazarı buldum..
Avangars ve absürt edebiyat...
Yaşamı , yazdıkları yanında toz pembe kalıyor.
Mikro kurgular ile ufacık, beyin yakan, şaşırtan, alt yapısı olan, çok güçlü öyküler okudum.
B a y ı l d ı m...
Yazarımız açlıktan öldükten sonra, bavulundan çıkan , kırışmış bloknot sayfalarının üzerine, eski defterlerinin içine ve faturaların arka yüzlerindeki öyküleriyle tüm dünyaya Rus absürt edebiyatının pırıl pırıl parlayan karanlık yüzünü göstermiştir. Çılgın yazarımız bulduğu her yere yazmış... Ben ancak değerinin anlaşılmadığını düşünüyorum.
Bu kitabı sevemeyenler, kitabın inceliğini kanıp çıtır çerez zannetmeyin tabii ki kolay olmayacaktı okuyup geçebileceğiniz bir kitap değil, bir çılgını ancak bir çılgın anlar.
576 syf.
10/10 puan verdi
Aslında kitaba ilk başlarken klişe gibi geldi kurgusu bana. Ama kurgu ilerledikçe olaylar farklı bir boyuta ulaştı ve kitap beni kendine acayip bir şekilde bağladı. Kitabı hiç bitirmek istemedim ama 1 günde bitti.Devamını çok merak ediyorum çünkü kitaba
B A Y I L D I M.
Hikayemiz yetimhanede büyüyen 2 kız arkadaş Senem ve Nisa'nın zengin bir aile tarafından evlat edinmek istemeleri ile başlıyor sonra başlayan okul maceraları yeni hayata adapte olma ve arkasından gelen Aşk.
Kurgu ilerleyişi,betimleme oranları, duygu aktarımı gayet yerinde yazarın anlatım tarzını çok beğendim gerçekten.Bir an evvel devam kitapları alacak para biriktirip kitaplara kavuşmam dileğiyle diyorum ve sözü burada bitiriyorum.
Info : Yazarın ilk kitabı ve buna rağmen gayet başarılı
Seriyi sonunda bitirmiş olduğum için öncellikle bir oh çekmek istiyorum.
Okurken o kadar çok yoruldum ki. Beni her açıdan yıpratan bir seri oldu. Ama bütün her şeye rağmen son kitaba 10/10 veriyorum çünkü farklı bir macera, farklı bir dünyada gezme fırsatı verdi bana. Yazarın ciddi anlamda yıllarını vererek yazdığı bir seri olduğunu düşünüyorum. Yaptığı araştırmalar ve emeklerin ne kadar çok olduğu su götürmez bir gerçek.
Bir vampir-cadı hikayesinden her zaman daha fazlası oldu seri benim için. Güzel bir sonla bitmesi hele
B A Y I L D I M !!!
İlk kitabı okumaya başladığım andan itibaren seriyi bir vakit kaybı olarak gören ben nasıl olurda serüven içerisinde bu kadar değişir anlam veremiyorum. Son sayfada şöyle söylüyor cadımız “değişimin, hayatta kalmanın sırrı olduğunu keşfetmiştik.” Ne kadar doğru. Bir değişimle başlıyor her şey.
Küçücük eleştirmeden geçemeyeceğim: Kitaplar çok uzun. Çok kısa bir zamanı ele alıyor ama 1800 sayfadan daha fazla yazılması bana çok mantıklı gelmiyor. Bazı yerlerin gereksiz uzatıldığını düşünüyorum. Detaylar, betimlemeler her şeyle ilgili koca bir bölüm bahsedilmeleri gereksizdi. Seri başından itibaren kitabı birden çok kişinin ağzından okuyor olmamız özellikleri ikinci kitapta direkt Marcus’un hayatından da uzun uzadıya bahsedilmesi beni çok sıktı.
Marcus ve Phobe için ayrı bir kitap yazılmasına hele çok şaşırıyorum. O kitapta elimde almış bulundum ama okuyamayacağım ne yazık ki. Ömrümü tüketemem canım.
Okuyacak olanlara bol sabır diliyorum, sabredin! Buna değecek. :)
472 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba b-a-y-l-d-i-m mükemmel bir
Kitap ya,
karantina kitabından ise bunu daha çok sevdim
Bu daha bı hoşuma gitti nedense bilmiyorum
Herkese tavsiye ederim
Sıradan bir lise öğrencisi olan Rintaro, Natsuki kitapevinin sahibi olan dedesinin ölümü üzerine yalnız kalır ve bu durum zaten içine kapanık olan çocuğun başkaları ile olan iletişimini tamamen keser. Ta ki yine kitapevinde olduğu bir gün "yardımına ihtiyacım" var diyen bir kedinin sesini duyana kadar. Konuşan bir kedi gerçeğe ne yakın olabilir? Düşüncesi ile bir rüyanın içinde olduğundan emindir ancak gözlerini defalarca kapatıp açması bile karşısında duran ve konuşmaya devam eden kedinin orda oluşunu değiştirmez. Öyle ki Rintaro bir süre sonra kedinin konuşabiliyor olmasından ziyade iğneleyici tavrına ve açıksözlü oluşuna şaşırır ama durumu kabullenmesi üzerine labirentlere olan yolculukları başlar. Her bir labirent kitapları çok seven ama bu sevgiyi yanlış kullanan insanlara açılır.
Rintaro'nun yapması gereken bu kişilere eylemlerinin nelere yol açtığını göstermek ve onları ziyan ettikleri kitapları serbest bırakmaları için ikna etmektir.
Peki kitaplar nasıl ziyan olmaktadır?
Ya da Rintoro bu kişileri ikna edebilecek midir?
Okuyunca öğreneceksiniz.
B A Y I L D I M ⭐
“ her yer, her toprak parçası vardır haritalarda, ama bir tek adil ülke yok.”
Gorki' den tiyatro okumak mı? Bu fırsata sahip olduğum için şanslı olduğumun farkındayım :)
Ona olan hayranlığım tüyler ürpertici şekilde artmaya devam ediyor ve daha iyi bir idol bulamayacağıma git gide inanmaya başlıyorum.
Ayaktakımı arasında okuduğum ilk gorki tiyatrosuydu. Sevdim ama karakter metinine geri dönüp bakmak zorunda kaldım sürekli. Bu benden kaynaklanan bir sorundur belkide ama yinede de çok sinir bozucuydu. Rus edebiyatının benim için en zor kısmı burada başlıyor. Hem tüm isimler aynı gibi hem de aniden başka bir şekilde hitap etmeleri karakterleri karıştırmama yol açıyor. Bunun için yeni bir yöntem deneyeceğim, bu sefer başarılı olacağıma inanıyorum ama bakalım.
4 perdeden oluşan bu tiyatro, mağarayı andıran bir bodrum katında geçiyor. Karakterlerin düştükleri, yaşam adı altında yaşayamamaları bu korkunç insanlık dışı vahim durumlar o zamanın rusyasına ışık tutmuş. Aşırı alkol kullanımı, kumar batağı, yoksulluk ve inanç gibi birçok konuya değinen gorki insanların çaresiz hissettiklerinde ya da mutsuz olduklarında yapabileceklerini de hepimize gösteriyor. çevresindeki insanların ölmesinin karakterler için bu kadar normal ve soğukkanlılıkla karşılanması her ne kadar garip gelse de kitapta anlatılmak isteneni anladığımı düşünüyorum. Ve son olarak sonuna b-a-y-ı-l-d-ı-m. Iliklerime kadar hissettim.
“ yalan, kölelerle efendilerin dinidir... gerçek ise özgür insanın tanrısı”
️."Gördüğünüz her şey bir hikâyedir" dedim, "ve nereye kadar gerçek olduğunu bilmemize imkân yoktur. İnsanlar birbirine durmadan yalan söyler."
.
.
️Kitap emekli bir mühendis olan Ahmet Arslan üzerinden ilerliyor. Ahmet, herkesten uzakta karadenizin bir köyünde yaşamını sürdürmekte.Bir cinayet işleniyor ve bu şekilde karakterleri tanımaya başlıyoruz. İşinde yükselmek isteyen gazeteci genç kızın yolu Ahmet ile kesişiyor. Genç kıza bir yandan kardeşi Mehmet'in hikayesini anlatmaya başlıyor.
.
.
️Okurken bir yandan cinayeti bir yandan, cinayeti kimin işlediğini merak ediyorsunuz, bir yandan Ahmet'in psikolojisini çözmeye çalışıyorsunuz, bir yandan kardeşinin hikayesinin nereye varacağını ve yazar bunu sizi hiç bezdirmeden yapıyor. Kitabı bitirirken katili bir köşeye bırakıyorsunuz, "Nereden başladım?, "Nereye geldim?" "Ne oluyor ya?" gibi bir takım sorularla karşı karşıya kalıyorsunuz. Polisiye, psikoloji, aşk, edebiyat.. ne isterseniz hepsi var bu kitabın içinde. Dopdolu bir kitap #okudumbitti.
.
️Livanelinin okuduğum ilk kiyabıydı #kardeşiminhikayesi ve son olmayacak Tek kelime ile B A Y I L D I M. İşe gidecek olmama rağmen sabahın 5'ine kadar okuyup bitirdim. Hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan birisiydi. Yalnız şunu söylemeliyim ki; kitabın kapağının, kitabın konusu ile hiç alakası yok.
.
.
️Sevmediğim yerleri olmadı mı ? Oldu evet! Ama hiç gözümde değil. Beni sabahın 5'ine kadar oturtup, kendine kitleydiyse bu #kitap, detayı da çok önemli değil yani:)
.
.
Kısacası okuyun ve okutun beğenmeyen gelsin beni bulsun
Kitabı okurken, yazmayı düşündüm bu kez..
O kadar ayrıntı, o kadar bilgi birikti ki içimde, her birini hatırlamak zor olur diye korktum.
Muazzam bir eser, bu elimde tuttuğum.
Soluksuz okumak dediklerini yaşattı - yaşatıyor, bana.
Adı gibi aslında; OLASILIKSIZ.
Ama;
Adam Fawer yazarsa, OLASILIKSIZ bile bin olasılığa bölünür.
Çünkü, yazarımız
