Resulullah (s.a.v) Efendimiz buyurdular ki :
İnsanoğlu yaşlanır fakat iki şey onunla birlikte hep genç kalır : uzun emeller ve mal sevgisi!
(Buhari, Müslim, Tirmizi, Ahmed b. Hanbel. Taberani, İbn Mace)
s a b a h
Ellerimden tutuyor sabah
Yürüyorum kaldırımlar koltuk değnekleri gibi uzuyor ki yanımda
O kaldırımlarda kadınlar erkekler
Sabah yürüyüşü yapıyorlar sentetik eşofmanlarıyla
Gazeteler gelmemiş henüz
Sabah
Bir şişe cep konyağıyla ısınıyor
Kendini buluyorum: Çökük
Kendimi arıyorum: Suçtu
İğde ağaçlarının kokusu ile tütsülenmiş bir parkta
Bir çöp kamyonu gibi uğultulu kalbim
Yeter artık, nidalarıyla atıklarını yoğuruyor şehrin
Şehrin
Bu şehrin benim olmadığı kesin
Adamlar kravatlı aynalar gibi yürüyorlar Yüzlerinde buğu
Bir de tıraş köpüğü izleri kulak arkalarında Kızlar gayet eksik etekli, bacakları sütun
Ben mi sabahın elini tutuyorum yoksa o mu benim
Ne fark eder ki
İşte günlerden bir gün
Yeni bir gün eski bir gün ne fark eder ki
Üstüm başım sigara külü...
Sayfa 547 - kırmızı kedi yayınevi/ ikinci baskı ekim 2017, istanbulKitabı okudu
Hasan-ı Basri(rh.a) der ki : " Ne kadar akıllı insan gördüysem muhakkak onun üzerinde ölüm korkusunu ve üzüntüsünü hissetmişimdir"
Ömer b. Abdulaziz alimlerden birine, "Bana öğütte bulun" dedi. Alim, "Sen ölecek ilk halife değilsin" dedi. Ömer(r.a) "Biraz daha nasihat et" deyince alim şöyle devam etti :
"Hz. Adem'e(a.s) varıncaya kadar bütün ataların ölümü tattı ; nöbet sırası sana gelmiştir." Bunları duyan Halife Ömer(r.a) ağlamaya başladı..
Sayfa 26 - SemerkandKitabı okudu
Enes'ten şöyle rivayet edilmektedir: Şu: "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe birre (iyiliğe) nail olamazsınız." (Al-i İmran, 92) ayeti nazil olunca Ebu Talha dedi ki: Şüphesiz Rabbimiz mallarımızdan bir şeyler vermemizi istemektedir. Ey Allah'ın Resulü! Arazimi Allah için vakfettiğime dair seni şahit tutuyorum, dedi. Rasulullah (s.a) da:" Onu yakın akrabaların olan Hassan b. Sabit ve Ubey b. Ka'b'a vakfet." buyurdu. *
Sayfa 22 - *Buhari, Zekat, 43, hadis no: 1392
Tirmizi, Nesai ve İbn Mace'nin rivayetlerine göre Selman b. Amir, Peygamber (s.a) 'dan şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Gerçek şu ki, yoksula sadaka bir sadakadır. Ama akrabalığı olan kimseye iki(ecirli)dir. Sadaka ecri ile sıla-ı rahim ecri." *
Sayfa 22 - *Tirmizi, Zekat, 26, hadis no: 531-658
Wext dermanê her birîn û êşê bû.
(Zaman her yara ve ızdırabın dermanıydı.)
.................................Bismillah..................................
Her hayrın başıdır.
.
[B.S.Nursî]
.
...........Hayırlı, güzel bir gün olma ümidiyle............
#EcrinBebek
Yaşamın en güzel melodisi suskuda
Can kırığım, bebeğim, kadersiz kelebeğim,
Serçe parmağım, hüzün yumağım ebedi uykuda
.
/ Ö l ü m; _ e n _ d e ğ e r l i _ h e d i y e m i z i _ s a n a _ s u n d u k .
.
- N e _ ç o o k _ ş i i r _ e d e r _ b i r _ b e b e ğ i n _ k a t l i . /
.
~ Tahsin Özmen ~
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur :
"Cennet halkının bedenlerinde tüy ve bıyık yoktur. Sakalları da bulunmaz. Tenleri beyaz, yapıları düzgün ve gözleri sürmelidir. Otuz üç yaşındadırlar ve Adem'in(a.s)suretindedirler,yani boyları altmış zira (yaklaşık otuz metre), enleri ise yedi ziradır. (üç buçuk metre)"
[Tirmizi, Sıfatü Cennet, 12; Ahmed b. Hanbel, el Müsned, 2/295; Taberani, el-Mu'cemüs-Sagır, nr. 809.]
Sayfa 256Kitabı okudu
Kasıklarımda mağara gibi büyük bir yara.
Doğurmakla öldürmek arasında uzun ince bir ip.
Delirmekle yemek pişirmek arasında kısa kalın bir kalas.
Gidip geliyorum.
Gidip geliyorum.
Her adımda b-i-r ş-e-y eziyorum.
Şimdi o şeyi üzerine kusacağım.
Şimdi o şeyle gözlerini oyacağım.
Şimdi bak ... iyi bak ... ben o şey olacağım.
Sayfa 17
Selamün aleyküm hayırlı cumalar Kadir Gecemiz Mübarek olsun inşallah...
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz, Taif’in aşağısına indiğinde bir beşer olarak önce; “ya rabbi! Beni kimlerin eline bıraktın” buyurdu. Bir dakika bile geçmeden hemen kendine gelerek; “estağfirullah, tövbe ya rabbi” dedi. Sonra; “ben bunu itiraz etmek için söylemedim. Eğer sen bana kızmadıysan, gazap etmediysen, küsmediysen, darılmadıysan, benim yaptığım yanlışlardan dolayı bana böyle bir muameleyi yapmadıysan gerisi önemli değildir. İmtihanı kabul ediyorum. Benim endişem; bir yerde eksik ya da yanlış yapmışsam, bundan dolayı bana bu muameleyi yapmandır. Benim için önemli olan budur. Eğer böyle bir şey yoksa benim bunu yaşamam önemli değildir, bunu ciddiye almıyorum. Ben senin kulunum, istersen taşlatırsın, istersen süründürürsün, buna itiraz etmem; ama ben yanlış yapmışsam, buna üzülürüm. Bana gazap ettiğinden, kızdığından, küstüğünden dolayı azap ettiysen buna üzülürüm, kendi yanlışıma üzülürüm” buyurdu. İşte âşık budur!
⠀
⠀⠀⠀
B U K A F A
B U N C A DÜ Ş Ü N C E Y İ
A R T I K
⠀ K A L D I R M I Y O R.
⠀
⠀
⠀