Birilerine ihtiyaç duyma hissinden yahut sevilme, değer görme isteğinden ne zaman vazgeçecektik? Ama anlamıyorsunuz. Biz çok, çok küçükken terk edildik. Biz henüz bir şeyleri öğrenemeden nefretle baş etmek zorunda kaldık, biz bunları atlatamadık. O yüzden birileri karşıma geçip artık büyüdün, baba sevgisine ya da anne sevgisine ihtiyacın yok dediğinde bir yaprağın havada duruşu gibi duruluyorum. İhtiyacım var, hem de çok var. Anlamıyorsun, bak, burada çok derin bir kesik var. Orası çok acıyor, kanamıyormuş gibi görünüyor ama yemin ederim bazı geceler yastığımı mahvediyor. Bazı geceler hiç son bulmuyor. Bazı geceler çığlıklarla uyanıp kendime sarılıyor ve sabah olması için yalvarıyorum. Bazı geceler geçmişimin yanında taşıdığı pişmanlıklarıma dönüp bakıyor ve keşkelerle başlayan cümlelerin kölesi oluyorum. Anlamıyorsunuz. Bazı geceler ölmek için yalvardığımı bilmiyorsunuz ve bu acıtıyor. Ölmek için dua etmek çok acıtıyor, anlıyor musunuz? Hayır, anlamıyorsunuz. Kimse anlamayacak.
Yazarların Hayatları Acaba Neden Bu Kadar İlginç ve Acı Doludur?
Wirginia Wolf; manik-depresif teşhisi konulmuş,bir keresinde manik anında 48 saat konuşmuştu, yazılarını ayakta yazan yazar kibirliydi. Yahudiler konusunda ırkçı tutum sergilemiş, aşkı bir kadında bulmuş ama yalnızca kocası ile mutlu olabilmişti. Ceplerine koyduğu çakıl taşları ile evinin yakınındaki ırmağa girmiş ve intihar etmiştir. Oscar
Reklam
Sana Diyecekler Ki Çocuk... Artık Büyüdün İşlerin Başına Geç , Geçeceksin . Sakalların Çıktı Artık Koca Adam Oldun Evlen Yuvanı Kur , Evleneceksin . Çocuk Yapın Yaşınız Geçiyor Diyicekler . Çocun Olucak Hatta Çocukların . Sıkıntı Çekiceksin Dara Düşüceksin Dimdik Ayakta Dur Boynunu Bükme . Çocukların Büyücek . Belki Doktor Belki İşçi Belki Mühendis Olucaklar , Ama Senden Uzakta Olucaklar Bayramlar da Gelip Gidicekler Torunların Olucak . Evin Duvarlarına Bakıcaksın Gözüne Mazi Gelicek Çocukların Salon da Nasıl Koşturdu . Hüzünler , Sevinçler Sonra Duvarlarla , Çiçeklerle , Televizyonla Bile Konuşucaksın . Ama Fazla Sürmeyecek Sıkılacaksın Bastonunu Alıp Sabah 05:00 De Emekli Kuyruğuna Gireceksin . Paran Olacak Ama Harcamayacaksın Birazını Sıkıntı Çeken Oğluna Veya Kızına Yollayacaksın Kalanı da Mahalle de ki Çocuklara Bakkal dan Gofret Bisküvi Alıp Çocuklara Dağıtacaksın . Hep Maziye Döneceksin Düşüneceksin Bekleyeceksin Keşke Çocuklarım Yanım da Olsa Diyeceksin Arada Sana Telefon Açacaklar Baba Nasılsın Diyecekler Duygulanacaksın Ama Kendini Hemen Toparlayıp İyim Oğlum Neden Gelmiyorsunuz Diyeceksin . Baba İşler Güçler Gelemiyorum Kusura Bakma Diyecek . İyi Oğlum Diyeceksin Baba Var mı İsteğin Benden Diyecek .. İçinden: Söyle Gelsin Burada Kalsınlar Son Günlerini Yalnız mı Geçirmek İstiyorsun Çağır Gelsinler Diye Bir Ses Sana Seslenecek . Ama Sen Bunu Yapamayacaksın Onların Düzenini Bozmayacaksın Çünkü Sen BABASIN. 1 ANA BABA 10 Evlada Bakar da 10 Evlat 1 Ana Babaya Bakamaz.
Sayfa no? Yok Cilt no? Yok Hane no? Yok Ana adı? Ben sokak çocuğuyum abi Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan Bilyelerini rüyalarında unutan Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk varya O benim işte , o benim abi Sahi, bir annem olmalıydı değil mi? Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa Sahi abi, tadı
Baba dan
"Kapitalizm, yönetenlerin resmi çetesidir" - Al Capone
O İs- ki bayramlar ve Kur ban(t) bayramı..
Nicedir kutlamam bayramı, anne kokmayan bayrama nasıl bayram denir. Ne güzeldi eskiden, iki saniye arayla anne eli ile baba elinin arasındaki farkı hissederdik. Baba eli büyük, anne eli küçük ama daha büyük. Çantalı ve fiyakalı poşetleri gördükçe " kaldır bir dahaki bayramda kullanırsın " diyen anne belirir puslu bir gözde. Ah o kaybedilen poşetler şimdi can verilir onlara... Baba cebini karıştırır, gönlündeki okyanustan bir kum tanesi kadarı vardır cebinde, onu da gülümseyerek verir. Geçmişe yarabandı kapatır baba sesi, oynarken kanayan dize değmiştir bir zaman elleri, acısı yıllar sonra özlendikçe diner... Küçükken kurulan tüm hayallerin ilham perisidir anne yüreği, zor bela kaynayan tencerenin henüz pişmemişken ki kokusu... Zaman bir tül perde gibi her Ahmet Kaya sesinde bir kat kalınlaşan. "Saçlarına yıldız düşmüş koparma anne" ya yıldız da incitirse, anne bu, söylemezki incinse de. Tutar yüreğinde, incindikçe gülümseyebilen tek varlık değil mi zaten. "Baba olamayacağım örneğin toprak olmak ne garip şey anne" Her bayram böyle "Şafak Türküsü" ve" Dardayım" türküleriyle. Günaydın anneciğim, Günaydın babacığım diyerek kendi kendine... Velhasıl kutlu olsun bayramlar...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.