280 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitaba ikinci başlayışımdı. İlkinde 50 sayfa falan okuduktan sonra bırakmıştım. Geçenlerde gözüme çarptı, bu sefer okuyacağım bu kitabı dedim. Okudum ama nasıl okudum bilmiyorum. O kadar çok sıkıldım ki size anlatamam. Konuyu merak ediyorum evet, yazar güzel yazmış tamam ama bir şey o kadar eksik ki gitmiyor kitap. Baya süründü sürekli yanımda
Glow
GlowNed Beauman · Domingo Yayınevi · 201646 okunma
"Komünistler önce birbirleriyle anlaşmayı öğrenmeli Badin yoldaş, birlikte davranmak için..."
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Ez Badîn im, bayekî dîn im. Giyanê min goleke kevzgirtî ye. Ariyan sêkuçikên koçeran e ku li pey xwe dihêlin. Dorpêçkirî me ez bi xewnan, bi bîranînan bi perçeyên dilekî şikestî. Xefkên demê, salên temenê min yên mîna çivîkekî kor, didin ber diranên xwe. Bi tenê me ez vê şevê, weke dareka miradan û rêwiyekî westiyayî.
* Bakara 85 Summe entum hâulâi taktulûne enfusekum ve tuhricûne ferîkan minkummin diyârihim, tezâharûne aleyhim bil ismi vel udvân(udvâni), ve in ye’tûkum usârâ tufâdûhum ve huve muharremun aleykum ihrâcuhum e fe tu’minûne bi ba’dil kitâbive tekfurûne bi ba’d(ba’dın), fe mâ cezâu men yef’alu zâlike minkum illâ hızyun fîl hayâtid dunyâ, ve yevmel
* Bakara 250 Ve lemmâ berazû li câlûte ve cunûdihî kâlû rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne). وَلَمَّا بَرَزُوا۟ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُوا۟ رَبَّنَآ أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ (Tâlût’un askerleri) Câlût ve askerleriyle karşı
Badin The Six Books of the Commonweal'de ([1Ş76] 1962) kanunları yapan fakat kendisi bunlarla sınırlı olmayan egemen bir gücün var olduğunu ileri sürdü: Bµ görüşe göre hukuk, tebaanın zorunlu olarak uydu­ğu egemen gücün emirlerinden öte bir şey değildir. Bununla beraber Bodin despot yönetim biçimine taraftar olmadığı gibi onu meşrulaş­tırmaya da çalışmaz. Bilakis o, egemen hükümdarın gücünü sınırlandıracak, Tanrı'nın iradesi ve doğal hukuk şeklindeki daha üst bir hukukun varlığım kabul eder. Aslında bu görüş ile bir anlamda dünyevi iktidarların egemenliği ilahi otorite ile desteklenmektedir. Diğer taraftan Hobbes egemenliği otorite yerine güce dayandırarak açıklamaya çalıştı. O görüşlerini, egemen güce olan ihtiyacı insanoğlunda mevcut (ilk günahtan kaynaklanan) ahlaki kötülüğe bağlayarak açıklayan Augustine'e kadar giden gelenek üzerine bina etti. Hobbes, Leviathan'da ([1651] 1968) egemenliği, zorlayıcı gücün tekeli şeklinde tanımlayarak, bunun tek bir yöneticinin elinde olması gerektiğini savundu. Hobbes'un tercih ettiği rejim çeşidi monarşi olsa da o, meydan okunulamaz olması şartıyla, egemen gücün oligarşik bir grup ve hatta demokratik meclis elinde olmasını kabule hazırdır.
Reklam
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.