Bu kitabı muhakak okumanızı öneririm.
Şuanki hayatımızı şekillendiren en önemli çağ çocukluk ve bebeklik dönemlerimizdir. Yazar çocuk, insanlığın babasıdır demiştir evet çocukluk yıllarımızın temeli ne kadar sağlamsa bizlerde şuan o sağlamlık etrafında şekil alabiliriz. Bir bebeğin birincil bakım veren annesidir o yüzden annelerimiz bizim hayatımızda çok önemli bir yere sahip. İlgili, şefkatli bir anneyle soğuk, ilgisiz, ağladığında orda olmayan bir annenin arasında çok fark vardır ve bu farkların yarattığı farklılığı insanlarda görmekteyiz. Belki şuan kendimizi yalnız, sevilmeye değer olmayan, hep bi terkedilme korkusu içinde yaşayanlarımız vardır bunun sebebi yetersiz annelikten geliyor aslında. Kitap bilgi açısından oldukça doyurucu, annelikten bahsedip de bağlanma stillerinden bahsetmek olmazdı kitap buna da değinmiş. Neden böyle olduğumuzu söyleyip bırakmamış ve en önemlisi neler yapabilirize dair çözümler sunmuş.
Belki güvenli bağlanmaya sahip değiliz, belki kendimizi sevilmeye değer görmüyoruz, belki içimizde hep bi boşluk hissi duyuyoruz ve bunun suçlusu olarak annemizi gösteriyoruz. Ancak kitap, anneye bu noktada farklı açıdan bakmayı da teşvik ediyor. Onu suçlamak yerine onun travmalarını, nasıl bir hayat geçirdiğini bilmemizi, bu şekilde düşünerek onu suçlamamızı istemiyor. İçimizdeki çocuk şuan çok yalnız, onu dışarıya alıp çıkartacak olan yine bizleriz. Ve yine kitap sayesinde kendi kendimizin annesi olmayı da öğreniyoruz.