Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bahadır Sina Yaşar

Bahadır Sina Yaşar
@bahadirsina
YTÜ
1 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay
9.4/10 · 227 okunma
Reklam
"Dünya, sefillerin talip olduğu, talip olmayana da dünyanın talip olduğu yeryüzü küresi."
Bahadır Sina Yaşar
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Zamanın Farkında
Zamanın FarkındaŞule Gürbüz
8.1/10 · 1.026 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Dünya hiç yurdu olmayanların yurdu, hiç mülkü olmayanların mülküdür."
Ben insanlığın, orada yüz kadarı bulunan sille yemiş budalalarından biriydim. Şehrin yoksul mahallesinde bütün bütün gece ırladım. İşte bütün bildiğim bu. Zaten olan da bu. Hiçbir şey yapmadım. Kendi içimde kayboldum. Yoksa kendimin dışında dağılıp da mı kayboldum? Her ikisi de. Benim merkezim orada bir yerdeydi ve her köşeyi dolduruyordu. Ya da ben ayak uçlarımın, ellerimin, yüzümün bittiği yerde başlayan biriydim. Kendimi bir gövdeme iliştiren yalnızca belli belirsiz bir şeydi. Duyumlarım yok olmuşlardı. Gördüklerim ve işittiklerimle benim aramda bir mesafe vardı, belki hissettiklerim de aynı durumdaydı. Bende yaşayan yalnızca kekre bir soluktu. Ağladım. Gözyaşlarım çevremdeki bulunca kalın da duygulu insanın hesabını görmeliydi. Gerçi 'onlar' için ağlıyor değildim. Ağlayan 'ben' de değildim aslında. Bir bent yıkıldı ve ırmak boşalmaya başladı. Bendi yıkan ben değildim, suyu canlandıran da. Ben gözyaşlarının üzerine düştüğü topraktım yalnızca. Benden arta kalan bir parçam gözyaşımı siliyor, bakanlara karşı önlem alıyordu. Benim için de bulunduğum durum buydu, bulanık bir biçimde kavradım ki ötekiler benim gemiden düştüğümün ve kendi makinaları dipsiz ummanda yol almak için ateşlendiğinde benim düştüğüm yerde kalakaldığımın farkında değildiler.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
"Artık kendimi bedenimden tümüyle kopmuş hissediyordum. Ben yalnızca yaşayan Rabbin adını anan bir esintiden ibarettim."
"Aklıma meczub bir daha geldi, hiç de deli olmayan, kıyısını aradığım ummanın içine dalmış olan deli."
"Mübarek İmam el-Cüneyd-selam ona olsun!- dedi: Eğer göğün altında Ma'rifet arayanların işine daldıkları bilimden daha soylu bir bilim olduğunu öğrenseydim, kendi o bilgiyi elde etmeye aday ve o bilgiye varma yolunda olduğumu, ona sahip oluncaya kadar belli etmezdim."
"Zihnin değeri derinliği anlaşılır Usta yazın tekerlek izi koymaz geçti her yerde"
Akademi neye yaramaz
"İyice biliyorum ki, halkın öğrenim görmesinden sorumlu olanlar -bu sorumluların en yüksek düzeyde, en iyi olanlarından söz ediyorum, en kötülerinden değil- bizzat kendileri baştan aşağı cahildirler. Öğretiyorlar, ama hiçbir şey bilmiyorlar. Düşünüyorlar, ama akletmiyorlar. Sonu gelmez bir görüşler ve düşünceler ırmağına sahiptirler; cümleleri bitip tükenmez bir biçimde birbirine eklenir ve bunlar anlaşılır, iyi düzenlenmiş cümlelerdir. Konuşurlar ve Konuşurlar. Zihin etkinlikleri onlara nasıl yürüyeceklerini, nasıl oturacaklarını, bir odada nasıl hareket edeceklerini, bir bardak suyu nasıl içeceklerini öğretmez. Hayat onlar için bir muamma ve bir mücadele alanıdır ve ölüm tesadüfi bir sondur. Bunun Hiç ama hiçbir istisnası yoktur. Hepsini tanıdım onların, eğer bir tek hayatı satmış olsaydı, ona katılır, onunla kalır, şöleni paylaşırdım onunla."
Reklam
Şuana kadar öğrendiklerimiz neye yaramıştır
"Kafalarında taşıdıkları 'bilgiler' onların dünyada nasıl yaşamaları gerektiğini öğretmiyor. Öğrenme süreçleri hayatın bir parçasına odaklanmıştır ve kültür, insanların nelerden haberdar olup neler yapacak olursa yeryüzündeki faaliyetlerini hayatın akışıyla kaynaştırabileceklerini onlara bildirmekten uzak. Şimdiki şartlar altında insanların kavrayış elde etmeleri zordur. Çarpıklıkları düzeltmek için dıştan gördükleri bariz doğrularda ısrar ediyorlar. Onlara gerekli olanın bireyin kişisel tarihi dedikleri şey hakkında sahip oldukları ayrıntılardır sanıyorlar. İnsanın yıkılışını gördükleri zaman, ruh yapısı kültür baskısına karşı koyamadı, gibi şeyler söylüyorlar."
"Öbek için de ötekilerin gizliden gizliye kabul ettikleri şu gerçeği dürüstlükle dile getirebilen tek kişi: Bugüne kadar öğrendiklerimizin hiçbiri bize bu dünyada kendi benliğimizle barışkın olarak nasıl yaşayacağını, insanlar ve çevreleri ile uyumu nasıl sağlayacağımızı öğretmiş değildir."
Düşündüğüm bir şey var ve güneşin bu akşam batacağını bildiğim gibi biliyorum ki, neresinden yazmaya başlarsan başlayayım, yazma işini geliştirdiğim anda bir hayatıma girecek ve bu düşündüğüm şeyi, bu kafamın uğraşılıp kazanılmış berraklığının son ufak parçasını kafamdan alacak Ve onu ellerinde bir miktar toprağı toz haline getirircesine ezecek. Bundan ne kadar korkuyorsan bunu o kadar da istiyorum. Ben hep kafamın gereklerine göre yaşadım. Başıma gelenler de hep kafam dolayısıyla oldu. Ama şimdi kafama iyi kullanıyordum? Ve ölüm beni kendine çektiği halde niye bulamıyordu beni?
"Neredeysen oradan başla. Neye sahipsen onu kullan. Yapabileceğin neyse onu yap."
Şöyle diyordu: “Bu bilgiyi arayarak elde edemezsin, ne var ki onu bulanlar yalnızca aramış olanlardır.” Bistam'lı Bayazıd.
162 syf.
·
Puan vermedi
Gariplerin Kitabı
Gariplerin KitabıIan Dallas
8.7/10 · 798 okunma
Reklam