... Türkler mitolojiyi değil; " Mitoloji Türk milletini yaratıyor, geliştiriyor ve güdüyordu."
M.E.B. Yayınları 1971 / 1. BasımKitabı okudu
Yine Altay Türkleri Büyük Gök Tanrısı Ülgen'i ve yeraltı ruhu Erlik'i çağırırken, dağ ruhları ile, yer ve su ruhlarını çağırmağı da ihmal etmezlerdi. Şu dua, bu bakımdan ilgi çekicidir: "Biz, sizin hepinizi, bizim 70 dağımızı, Yer ve Sularımızı, herkesin atası Bay-Ülgen'i, ayrıca Erlik'i adlayarak çağırıyoruz!"
Sayfa 283 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
İlk İnsanın Ağaçtan Geldiği Düşüncesi
Yakut Türklerinin bir nevi milli destanı olan Er-Sogotoh efsanesi Hayat Ağacı ile ilgili bütün bilgileri içinde toplar. Bunun yanında, biraz da batıdaki Adem motifinden ilham alınarak meydana getirilmiş bazı kısa hikayeler de vardır. Buradaki Hayat Ağacı yedi dallıdır ve Batı Türklüğünün tesirleri altında kalmış bir efsanedir: "İlk insan,(herhalde Adem), nereden geldiğini düşünmüş ve bu konuda gün geçtikçe kafasını yormaya başlamış. Nasıl doğdum, nasıl dünyaya geldim diye, hep düşünür gezermiş. Artık bir gün kendi kendine şöyle söylenmeye başlamış: Eğer gökten düşseydim, o zaman kar ve buzla örtülü buzdan bir adam olurdum. Güney, kuzey, doğu veya batı yönlerinden birinden gelseydim, o zaman ben de ağaç ve çayırların izleri olur ve bunlar da rüzgarlarla uçuşurdu. Yok yerin en derinliklerinden gelseydim, elbette ki o zaman çamur ve toz içinde kalırdım!" İlk insan işte böyle düşüne düşüne kalakalmış. En sonunda şu karara varmış. Demiş ki, beni doğursa doğursa, yine Büyük Ana Kübey Hatun doğurmuş olmalıdır. Çünkü onun içinde bulunduğu ağacın göğsünden sütler akar. Bu sebeple ilk insan hayat ağacının karşısına gitmiş ve şöyle demiş: "Beni doğuran ana sen olmalısın! Beni yaratıp meydana getiren anne sen olmalısın!" Ağaç ilk insana, ilk insan da ağaca bakmış ve sonunda adam, bu ağacın kendi annesi olduğunu anlamış ve şöyle demiş: "Ben yetim bir çocukken sen beni büyüttün! Ben küçük bir çocukken sen beni adam ettin!"
Silah, asker ve at, bu üçlü prensip, Mete'nin ordu anlayışın da tamamlıyordu.
Sayfa 307
Nereye bir ad verilmişse, bir sebebi olduğu için o ad oraya verilmiştir. Dünyada sebepsiz verilmiş hiçbir ad yoktur.
Sayfa 205 - Altınordu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Anadolu'da, doğduğun toprağın kokusunu ver, derler...
Sayfa 54 - Doğduğum Yer, Ana Yurdum
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.