Bakara Suresi 156. Ayet
156. Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, "Doğrusu biz Allah'a aidiz ve kuşkusuz O'na döneceğiz" derler.
Sayfa 23Kitabı okudu
Bakara Suresi 45. Ayet
45. Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım isteyin. Çünkü namaz, Allah'a duyduğu derin saygıdan kalbi ürperenlerden başkasına zor gelir.
[Sabır, başa gelen acılara katlanmak, sıkıntılara direnmek anlamına gelir. İlâhî yardımın bir gün geleceğini düşünerek sabreden huzurlu olur ve dertlerinden er geç kurtulur. Kur'an'da sabretmenin ve sabredenlerin değeriyle ilgili pek çok âyet vardır (Ayrıca bk. Bakara 2/156 ve dipnotu). Ramazan ayına "sabır ayı" denmesi, orucun sabırla yakın ilgisini göstermektedir. Peygamber Efendimiz bu yakın ilgiyi "Oruç sabrın yarısıdır" buyurmak sûretiyle ifade etmiştir (Tirmizî, Daavât 87; Dârimî, Tahâret 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 363, 365, 370, 372).
Resûl-i Ekrem Efendimiz bir elem ve keder hissettiği zaman Allah'tan yardım istemek için namaza dururdu (Ebû Dâvûd, Tatavvu' 22; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 388).
"Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara 2/153). Sabırla ilgili diğer âyetler Hûd sûresi (11), 115. âyetin dipnotunda verilmiştir.]
Sayfa 30
Bakara Suresi 156. Ayet
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.
(2-Bakara) (2. Cüz-1. Hizb)
Sayfa 23 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Haziran 2015
Bakara Suresi 156. Ayet
O sabırlı müminler ki, “başlarına” bir imtihan olarak “üzücü bir olay geldiği zaman:
Bizler zaten Allah’a aitiz ve sonunda hepimiz O’na döneceğiz.” Sahip olduğumuz bütün nîmetler bize Allah’ın emânetidir ve istediği zaman elbette geri alacaktır! “derler.”
Bakara Suresi 156. - 157. Ayet
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Sayfa 23Kitabı yarım bıraktı
Bakara Suresi 156. Ayet
اَلَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَتْهُمْ مُص۪يبَةٌۙ قَالُٓوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ
Onlar ki, başlarına bir musibet geldiği zaman: “Şüphesiz ki biz Allah'a aitiz/Allah'tan geldik ve hiç şüphesiz yine O'na döneceğiz. ” derler.
Sayfa 36 - Tevhid BasımyayınKitabı okudu
İSTİRCÂ NEDİR?
"Onlar başlarına bir musibet geldiğinde: 'Şüphesiz biz Allah'a aidiz ve O'na döneceğiz' derler."
(Bakara suresi 156. ayet meali)
Müslümanın başına büyük-küçük herhangi bir musibet geldiğinde sabrederek Allah'a istircâda bulunması yani
✿ إِنَّا ِللهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ،
✿ İnna lillâhi
"Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma.."
Bakara Süresi 156. Ayet
"Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma.." Bakara suresi 156. Ayet
Sabredenleri müjdele!
“Sizi mutlaka korku açlık ve kıtlık ile mallarınızdan servetlerinizden bir miktarını eksilterek ve canlarınızdan ve ömürlerinizden bir kısmını kayba uğratarak imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele! Onların başına bir musibet gelince ‘Doğrusu biz Allah’a aitiz ve muhakkak ki ona döneceğiz.’ derler. (Bakara Suresi ,155-156 Ayet Meâli)
Bakara Suresi 155,156,157.ayet
Çaresiz sizleri biraz korku,biraz açlık,biraz maldan,candan ve hasılattan eksiklik ile imtihan edeceğiz.Müjdele o sabredenlere.
Onlar ki,başlarına bir musibet geldiği vakit,"Biz Allah'ın kullarıyız ve nihayet O'na döneceğiz "derler
İşte onlar,Rablerinden,bağışlama ve rahmet onlaradır.İşte hidayete erenler de onlardır.
"Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma.."
Bakara suresi 156. Ayet
Sayfa 23Kitabı okudu
O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: Biz Allah‘ın kullarıyız ve ona döneceğiz, derler.
İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Bakara Suresi 156-157. Ayet
Sayfa 24 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Bakara Suresi, 156. ayet
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Meali
Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." derler.