372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
sanmayın...
Devlet, bölümler halinde sunulmuş 10 kitaptan oluşuyor. Her bölüm kendi içinde farklı konuları işliyor. Birinci kitapta ‘Doğruluk’ ile başlayan diyaloglar onuncu ve son bölümde ‘ölümden sonrası’ ile bitiyor. “Bugün insanlık adı altında toplanan değerlerin kaynaklarından biri de Platon’un Devlet’idir.”, diyor önsözde. Haksız sayılmaz. M.Ö.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201927bin okunma
Homeros'a göre Amazonlar, Asya dünyasının geçitlerine saldıran, doğulu barbar akıncılardı. Destan Çevirimi'nin kayıp kitaplarında, Karadeniz kıyılarında, Thermodon Nehri'nin ağzında, başkentleri Themiserya olmak üzere yerleşmiş bir topluluktular. Sonuçta, bilinen kadarıyla, az tanınan uygarlıklarındaki bir oluşum olarak anılırlar. Kahraman kraliçeleri aracılığıyla, Yunan destansı tarihinin gerçekliğine taşındılar. Eğer Homeros onları tanımlarken sadeliğe özen gösterdiyse, onun Çevriminin mirasçıları hiçbir engelle karşılaşmamış olacaklardı. Kesinlikle, kullandıkları ifadeleri tenkit edecek felsefi ya da tarihi hiçbir eleştirmenleri olmadı. Onlar ve okuyucuları, tanrıların ve kahramanların yaşamın gerçeklerini aşan başarılarının hikâyeleriyle ilgilendiler. İlk metinlerde, sahip oldukları cesareti bir kadına yakıştıramadıklarından erkek olarak anlatılırlar. Fakat sonunda Homeros'un çevrim mirasçılarıyla birlikte başka bir öğe işlenmeye başlar -kadınsılık.
Sayfa 95 - Öteki Yayınevi, 1. Baskı: 1999
Reklam
kendimle başa çıkmaya çalışmalarım..
Okumakta bir silahmış.. Bir eroin gibi, Yavaş yavaş ,içten öldürüyor. Sigara gibi, bu çağ olmuş zararı görülmeyen bir kaç çekimlik duman gibi.. Alkol gibi, evi temelinden yıkan bir zehir.. Okumak bir intihar, bazen uçurumdan aşağı bırakmak bedeni, bazen urganın Boğazını kaşındırdığı oluyor. Kafana silahı değil, satırları dayıyorsun ve onları kurşun yapıp sıralıyorsun kafana, yabancı ve yalancı fikirleri. Bu intihar değil de nedir..? Birde şifa olan okumalar var.. ahh onlar.. yudum yudum içmek gibi âbı tesnimden. Her yudumda biraz daha dirilten. Dışarıda çocukları ısıtan güneşi açtıran, baharı getiren. Çocukları güldüren bir ömre soluk aldıran.. Vuslatı getiren satırlar var, kırılan kolları iyi eden, kabuk bağlayan yüreklere merhem olan.. bir anne sıcaklığı veren, yetime bir yuva olan, cahili kıymetli kılan.. Bu ne çelişki, bu ne çetrefilli bir yaşayış.. bu nasıl bir risk, doğru ve yanlışıyla elime aldığım iki kapak arasında Onlarca düzine yaşam.. ya intihara sürükleyen, ya da şifayı sana hayat olarak veren bir tesnîm..
Şehri Unutan Adam
Neşem son haddini bulmuştu. Vidalarım sıkıl­mış, delk ve temas yerlerim yağlanmış gibiydi. Bir makine homurtusuyla ıslık çalarak uzaklaştım. Bir şoför, yanımdan geçerek; – Aldırma be delikanlı, dedi. Ne olacakmış? -Aldıran yok be anam, dedim. Ne olacak? Ardımdan birkaç kişi, “Sarhoş,” dediler. Sarhoştum. Hava, elektrikler, şehir beni sar­hoş ediyordu. İnsanlar beni bir mıknatıs hızıyla kendilerine çekiyorlardı...
Düşmanlarının bile hayranlıklarını kazanmışlardı Çünkü canına kasteden sevgili Vatanına saldıran düşman askeri yaralanırsa sırtlarında taşır Sargı bezi bulamazsa gömleğini yırtarak sargı yapar şefkatle davranırlardı...
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitap üç öyküden oluşuyor; Mutluluğun kıyısında, beyaz geceler ve soytarı. Ben en çok Beyaz Geceler'i beğendim. Başkahraman'ın yanlızlığı beni çok etkiledi. Ait olduğu topluma bir türlü uyum sağlayamayan bu adam, tek başına St. Petersburg'u adım adım gezerken, kendi hayatından bahsediyor. ( Normalde uzun betimlemeler okumayı seven biri değilim hatta bu yüzden de klasik Fransız edebiyatından özenle uzak dururum ama şehri çok güzel tasvir etmişti Dostoyevski.) Hayalperest kahramanımız yolda Nastenka ile karşılaşıyor ve ona saldıran bir adamdan kurtarıyor. Akabinde birkaç beyaz gece sürecek dostlukları başlıyor. İkisi de bahtsız birer insanoğlu. Dertli dertlinin halinden anlayınca birbirlerine kendi iç dünyalarını açmaları daha kolay oluyor. Ama heyhat! Bu bir
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
eseri. Mutluluk haram tabi. Sonunda çok sinirlendim ama gerçekçiliği severim. Olayın böyle nihayete ereceği başından belliydi aslında ama insan umut etmek istiyor işte.
Mutluluğun Kıyısında
Mutluluğun KıyısındaFyodor Dostoyevski · Erasmus Yayınları · 2018897 okunma
Reklam
619 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.