Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
her iki ana merkezci, iktidarcı ve devletçi akım kapitalist, emperyalist yükseliş bağlamında gelişmiş olup dönemin egemen, saltanat bloğu olan osmanlı imparatorluğunun çöküşünde kullanılmıştır. yani hem arabi-selefi akımlar, hem de irani- şii akımları osmanlı imparatorluğunun çöküşünde İngiltere tarafından kullanılmıştır. özellikle yeni dünya hegemonu olarak yükselen İngiliz imparatorluğu tarafından halen sıkı sıkıya kullanılmaktadır. her iki merkezde milliyetçi mikrobunu islamın özüne karşı sonuna kadar kullanmış kendi ulus devletlerin doğuşunda kapitalist, emperyalizmin ana zor kavram ve uygulaması olan ulus devletçi sistemi en zorba tarzda kendi halklarına dayatmakta asla tereddüt etmemiştir. halbuki islami ümmet anlayışı öz itibari ile ulus devletçilikle asla bağdaşmaz. zaten ingiliz imparatorluğu islam ümmetini parçalamak için ulus devletçiliği onun başat ideolojisi olan milliyetçiliği çok bilinçli olarak islam ümmetinin bağrına, beynine ve rahmine yerleştirmiştir. son iki yüzyıllık tarih islamın mekanlarında ve halklarında bir nevi bu zihin ve rahim tecavüzünü yaşamakla geçmiştir.
İslâmiyet, Hıristiyanlık ve Musevilik adına yapılan savaşların Ortadoğu uygarlığında başat olması uygarlığın dinle bağını örtünmeye gerek duymayacak kadar açığa vurmaktadır. Bu açıklık adı geçen dinlerin resmi devlet ideolojileri olarak ilan edilmeleriyle en üst aşamaya varmıştır. Dinlerin önemi, gelişmesinin zirvesini yaşayan her olguda görüldüğü gibi bu aşamadan sonra düşmeye başlamıştır. Muhalif mezhepçilik hep uygar toplumun dışında kalmış marjinal toplumların isyancı tutumunun bayrağı olmuştur. Sınıf çelişkilerini de kısmen yansıtır. Ancak kapitalist ulus-devletin inşasıyla bu mezhepler milliyetçiliğin bir türüne dönüşmüşler, bu sefer bu kisve altında tekrar kanlı savaşlara maske olmuşlardır.
Reklam
Aynı Adam
Tozludur saçlarım, saçlarımdan devrilmiş sarayların dumanları savrulur yüzüm yanıktır yüreğime bir karanfil sokuludur ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı benim göğsüme göğsüme vurup durur. Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum bahar da sürgülenir içime katranlar da hem koşarak yarattığım sevgiler vardır hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum. Beni sular kocaman taşları parçalayarak hatırlıyor dağlarda ve beni hatırlatıyor çeltik tarlalarında aynı sular umutlu sakinlikleri lohusalıklarıyla. Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum kökten dallara yürüyen sular gibi yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir dağların esmer ve yaban telâşından kurtula diye torna tezgâhlarında demir. Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri kanla dolar pazuları tarladakinin hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri. Aynı adam Ekim günlerinden beri gümbür gümbür gelirim teneke damların üstüne safi sinirden doğan güneş portakallar fırlatarak parlıyor benim adım larımla anladım neden yorgunluk gülümserlik getiriyor insana hayatın bana başat bana avrat oluşunu öğrendim işçiler bunu kurşunlanarak öğrendi on beşinde bir arkadaş inancını savunurken yargıca anladı bulana durula akmakta olan şeyi. Yürüyorum azarlanıyorum fışkıran başaklarla iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından gözlerim nemli değil gözlerim namlu.
İsmet Özel
İsmet Özel
(1944)
Neden dış düşmanın dayadığı etnik ve kimlik meselesini Türkiye’nin en acil en başat sorunu olarak görüyor ve ekonomik eşitsizlikleri hiç ciddiye almıyor, ikinci, üçüncü plana atıyorsun? Nihat Genç
modern ideolojiler ile dinler arasında en büyük fark sanırım, toplum adına karar verirken başat aktör olarak toplumu kabullenmemek!
"Kadın filozof veya düşünür sayısı neden azdır?" (Sorusuna cevap)
Kadınlar için eylem her zaman düşüncenin önünde olmuştur. Bu nedenle kadınların pek çoğu düşünmeden giriştikleri hamlelerin sonuçlarıyla mücadele eder hale de gelmiştir. Kadın için aksiyon (hareket) hali onun yaşam enerjisidir. 'Yuvayı dişi kuş yapar' sözü irdelendiğinde yaşamı kuranın da kadına özgü bu eylem hali olduğu anlamı çıkar. Kadın eylemden aktivasyondan vazgeçtiği an yıkılır... Gelin kaynana arasındaki anlaşmazlıkların altında yatan da bu eylemsel zaruretlerdir. Kaynana (Kayınvalide) bir ailede başat eylem insanıyken zaman aynı aileye gelinle ikinci eylem insanını dahil eder. Mücadelenin fitili böylece ateşlenmiş olur. Bu çatışmanın sona ermesi iki eylem insanından birinin düşünce boyutuna geçmesiyle bu tavrını içselleştirmesiyle mümkün olabilir. Bu nedenle en huzurlu gelin kaynana ilişkilerinde bir taraf her zaman filozof olmayı seçmiştir tabi bu aynı zamanda eylemsel faaliyetlerini durdurmuştur anlamına gelir. Fakat düşünce olmadan eylem, eylem olmadan da düşüncenin yaşama sağlayacağı bir katkı yoktur. Zira her eylem bir düşüncenin eseridir. Akşama ne yapsam? ya da Akşama ne yapsak? sorusu akşamki eylemin düşüncesini oluşturur... Tarihsel mizah açısından bakılırsa kadının bu eylem hali onun yaşam süresini de uzatmıştır. Sokrates düşünceleri için idama götürülürken onu yolcu eden de bir kadındır, eşidir. Sokrates'e göre daha fazla yaşamıştır neticede.
Reklam
Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları Bir Arada (Düşler dergisi, sayı 10)
“Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları” birarada... ATAOL BEHRAMOĞLU - İSMET ÖZEL Yöneten: İrfan Çiftçi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Daşkanlığı'nca Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde düzenlenen “Şiir Patikası” toplantısında İrfan Çiftçi'nin yönettiği “Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları “ konulu bir söyleşi
Mind control, MK Ultra, Telegram - Komplo Söylemlerinin Yerelleşme Dinamikleri
"...Karl Popper (2015: 13-15) de komplo teorilerini her şeyin Tanrı’nın gölgesinde şekillendiğini belirten dini inançların bir veçhesi olarak görür. Tanrı’yı yerinden ettikten sonra oluşacak boşluğun nasıl doldurulacağını soran Popper, bu soruya 'şeytani gruplar ve çeşitli güçlü adamlar' şeklinde cevap verir. Şeytani gruplar ve
Dahi Diktatör 10
“Evet, Atatürk bir diktatördü diyoruz. Niçin bir diktatördü? Bu, ilaç almayı reddeden hastaya, tedaviyi reddettiği için ilacı zorla vermek gibidir. Hatta bir adamı intihar ederken engel olabilecekken seyretmeyi tercih etmiş biri görülürse dolaylı olarak bir ölüme sebep olmaktan cezalandırılır. Atatürk problemlerin tespiti ve çözüm yolları hakkında
Bu kadar güzel anlatılabilir..
youtube.com/watch?v=y-q67Mm... * #89 Prof. Dr. Harun Taşkıran - Anadolu'nun Prehistorik Arşivi: Karain Mağarası (Dünü, Bugünü,Yarını) * * ''Bir ulus, bir kişi, hangi dille konuşuyorsa, hangi dille yazıyorsa ondandır. Dil, kişinin ne olduğunu, hangi kaynağa bağlanması, hangi topluluktan sayılması gerektiğini bildiren en
Reklam
BİRİNCİ BASIMIN ÖNSÖZÜ:
Türk dilinin oluşma çağını, gelişme aşamalarını kesin olarak açıklamak, bundan bilimsel sonuçlar çıkarmak kolay değildir. Bu güçlük, önce ''Türk'' sözcüğünün yeni olmasından, ilk kez 8. yüzyılda Orkun Yazıtları'nda görülmesinden, sonra bu adı alan ulusun tarihi boyunca belli bir yerde değil de çok dağınık ülkelerde,
Koyun Masalı
"hele kendilerini kurt sanan palavracı itler musallat olursa sürüyü canavarlara paralatmadan onları defetmeye bakın" *Şehitliğin* ne demek olduğu hakkında en ufak bir bilgi bilmeyen; tengrizme tapan, tapmayanları türk soyundan saymayan, tıpkı siyonizmi desteklemeyen yahudinin aşağılanması gibi uzak bir örnekten, pkk o bu şu
insan ilişkilerinin daima doğru kriterlere uygun hale getirilmesi için gösterilen çaba inanılmaz rahatsız edici. her şeyden maksimum verimi alma belası acilen yerini doğal tecrübelere bırakmalı. tek kriterimiz, güzelliğin ve yakıcılığın başat kaynağı olan kendiliğindenciliktir
Berîtan Zîlan’ın Kaleminden: PEÇELERİ SÖKÜP ZİNCİRLERİ KIRIP GÜNEŞE KOŞMA ZAMANI! Şimdiye kadar yapılan bilimsel araştırmalara göre yedi milyon yıl önce Doğu Afrika rift hattından başlayan ve elli milyon önce rift kuzey hattından çıkarak Toros-Zagros kavisi üzerinden toplumsallığın dünyaya yayılmasında tanrıçalar başat rol oynamışlardır.
335 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.