İspanya’da Franco’ya “Coudillo”; Almanya’da Hitler’e “Führer”; İtalya’da Mussolini’ye “Duçe”; Türkiye’de ise Alpaslan Türkeş’e diğerleriyle aynı anlama gelen “Başbuğ” diyordu partili arkadaşları. Türkeş, partinin örgütlenme modelini Alman Nazilerinden aldı: obalar, oymaklar…
Türkeş nasıl Başbuğ ilan edildi
Bu fikri savunan tek yazar Sançar değildi. “Kocakurt” müstearını kullanan bir yazar da benzer şeyler yazıyordu. “Türkçülük ülküsünün gerçekleşmesi için tek başına dernek faaliyetlerinin yetmeyeceğini” yazan Kocakurt, bir parti etrafında birleşilmesinin gerektiğini de ekliyordu. İşte, CKMP Türkçülerin fikirlerine en yakın partiydi. Bu yüzden
Reklam
Murat Yılmazer, “Atsız Bey ve Alparslan Türkeş,” Vaktiyle Bir Atsız Varmış, Fırat Kargıoğlu (ed.), Siyah Beyaz Kültür ve Sanat Platformu Yayınları, İstanbul 2013, s. 277. Yazarın birkaç yanlışı bulunmaktadır. Bir defa “Kocakurt” müstear isminin Atsız’a ait olduğu iddiası yanlıştır ve hiçbir biyografide böyle bir bilgi bulunmamaktadır. Bizim yaptığımız araştırmada bu müstear ismi kullanan şahsın o tarihlerde emekli bir öğretmen olduğu yönündedir. Fakat maalesef şahsın ismine ulaşmak mümkün olmamıştır. Ayrıca Atsız’ın Türkeş’e “Başbuğ” diye hitab etmesi ve “Ulusal” kelimesini kullanması akla yatkın değildir. Yılmazer’in bir diğer yanılgısı ise Kocakurt tarafından dillendirilen isteğin 1969 kurultayından sonraki bir tarihe ait olması üzerinedir. Hâlbuki mezkûr yazı Haziran 1966 tarihlidir.
Ötüken’de, 1969 kurultayından önce olduğu gibi sonra da Türkeş’e atfedilen veya ona seslenen şiirler görmek mümkündü. Meselâ Ahmet Bican Ercilasun tarafından kaleme alınan şiirin başlığı “Alpaslan Türkeş’e” idi ve Ercilasun şiirinin bir dizesinde “Türklüğün tâcıdır yüce Başbuğlar” diyordu. Alâattin Gültop’un şiiri ise Türkeş’e adanmıştı: “Başbuğlar ender gelir, Kalblere ateş verir, Önünde dağ, taş erir, mânialar kül olur.” “Dertlioğlan” müstear ismiyle yazan şair de hemen birkaç sayfa sonra “İşte Başbuğ gösterdi iz” diyerek yine Türkeş’i işaret ediyordu. İmamoğlu Hikmet Okuyar da benzer dizeler kaleme almıştı. Şiirinde “Önünde Alparslan yüce Başbuğ’u” ve “Başbuğumun emri yeni bir akın” dizeleri geçiyordu. “Ötüken Bozkurt” müstear isimli şairin şiiri Türkeş’le alâkalı değildi, fakat bir dizesi oldukça dikkat çekiciydi. Bu dize, MHP’nin kullandığı ve Türkçüler tarafından eleştirilen “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman” sloganını andırıyordu. Şöyle diyordu şair: “Tanrıdağ’ın ateşi, Hira dağının nuru! Bunlar bizde oldukça yıkılır Çin’in suru!”
- İngiltere'nin Ankara büyük elçisi P. J. Goulden, Alparslan Türkeş'i çok dikkatle takip etmiş ve tespitlerini Londra'ya bildirmiştir. Yazılar, "çok gizli" statüsünde olmayan ama "otuz yıldan önce açılamaz" özelliğinde ki 3. dereceden "gizli=confidential" belgelerdir. Belgelerin kayıt numaraları: CT1015/21
İspanya’da Franco’ya “Coudillo”; Almanya’da Hitler’e “Führer”; İtalya’da Mussolini’ye “Duçe”; Türkiye’de ise Alpaslan Türkeş’e diğerleriyle aynı anlama gelen “Başbuğ” diyordu partili arkadaşları. Türkeş, partinin örgütlenme modelini Alman Nazilerinden aldı: obalar, oymaklar…
Reklam
156 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.