Berat Zarifoğlu, anlatır.
Eşimin iyi bir okuru idim.
Onun neye kızıp neye üzüldüğünü en iyi yazılarını okuyunca anlardım.
Sözlü olarak çok fazla ifade etmezdi ama yazılarında duygularını daha açık ifade ederdi. Yazılarını okumayı o yüzden çok severdim.
Bir gün kendisine bir kartpostal göstermiştim.
Kartpostalda bir çift, deniz kenarına oturmuş
Şimdi sizlerle bir sohbet meclisinde oturmuş olsaydık sözlerime şöyle başlardım;
● “Şayet Allah örtmezse hepimiz kusurluyuz…”
Elbet benimde aklıma geldiğinde kalbimin sızladığı hadiseler oldu.
Çıkmazlara girdiğim anlar.
Hüzünlerim,hatalarım ve biraz daha ileride günahlarım..
Ama dedim ya “Allah örtmezse hepimiz kusurluyuz”
Bu kelimenin sırrınca
I.veda neziri
sözün harfi bağışlamadığı yerden geldim
sabır telkin eden ayaklarımı unutup
taşın ve suyun uzağına geldim
oysa erkenmiş daha
ceplerimi sökerek ayrıldığım kendimden
ne kadar uzak düşsem
Huzursuzluk..Kitabın yazarını bilmeden okusaydım da kesinlikle Livaneli kitabı olduğunu anlardım.Çünkü okuduğum her kitabında Livaneli bir yaraya değiniyor.Bu da öyle bir kitaptı.
Aynı zamanda kendine has bir dili var.
Kitap başından itibaren derdini gizlemeden açık açık ilerledi.Sonu ise herkesin yorumuna göre değişiklik gösterebilir bir sonla bitti.
Kitabın baş kahramanları Ezidi bir kız Meleknaz ve Müslüman bir erkek Hüseyin ve anlatıcımız İbrahim.Olay Mardin'de geçiyor.Hikayenin düğümü ise Amerika'da çözülüyor.Ara ara başka şehirler de hikayeye girip çıkıyor.
Hüseyin'in ölümü en başından belli.Fakat olay bu raddeye nasıl geldi,Meleknaz ile olan ilişkisinin boyutu neydi derken kitap ilerliyor.
Kitabın asıl amacı Ezidilerin inançlarını,yaşadıkları zulümleri anlatmak bence.İnsanların kendilerinden farkli olan inançlara karşı ne kadar acımasız olduklarından bahsediliyor.
Bu olayları ise Mardinli olup İstanbul'da yaşayan,Hüseyin'in arkadaşı,gazeteci Ibrahim araştırıyor.Gazeteye gelen ölüm haberini alıp Mardin'e gidiyor ve olan biteni anlamaya, öğrenmeue çalışıyor.
Hüseyin'in ölümünün ISİD ile ezidilik ile Meleknaz ile ilişkisinin ne olduğunu öğreniyor. Olayı öğrendikçe içini bir huzursuzluk kaplamaya başlıyor.İnsanların neler yaşadıklarını öğrenmek ona ağır geliyor ve her sey onun için anlamsızlaşıyor.
Ve İbrahim kendi huzursuzluğunu gidermeye çalışıyor.Bu uğurda neler yaptığını da okuyoruz kitabın sonuna doğru.
Kitabın özeti neydi dersek kitapta çoğu herde geçen söz her şeyi özetliyor aslında:
Ben de bir insandım.. #livaneli #zülfülivaneli #kitap
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100,3bin okunma
Böyle kaldı aklımda ölüm. Başka nasıl anlardım, bir yere koyardım içimde bilmiyorum; gözlerine baktığım, el sıkışıp sohbet ettiğim, kızıp sevdiğim birini bir başına, soğuk toprağın içinde bırakıp evime dönmeyi.
KIZILDENİZ’DEN KÖPRÜCÜK KEMİĞİ’NE UZANAN UMUT
Küçük pencereden yan tarafa neredeyse bitişik yakınlıktaki eski apartmandan açıkta kalabilmeyi başarmış gökyüzünün aydınlığı , dramatik filtresinin sağladığı görünüme benzer bir ışıkla odaya doluyordu. Yerde annesinin eski penyelerden ördüğü paspas , odanın iki duvarını uçtan uca