Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Kitapta, köy ve köylünün sorunlarını ,köylünün topraklarından koparılışını, ağalık sistemini, yoksulluğu, paranın gücünü ,dinin ve paranın insanlar üzerindeki etkisini, menfaat uğruna inançların nasıl sömürüldüğünü işleyen öyküler bulunuyor.
Kitap, yayınevinin yazarın öykülerinden yapmış olduğu seçkilerden oluşuyor.
Bazı öykülerde bahsedeceğim.
“Silindir Şapka Giyen Köylü “biraz hiciv taşırken, yazarın cumhuriyet sonrası ülkenin değişimlerini işlediği öykülerindendir. “Köylünün Ölümü” öyküsü yoksulluğu, köylünün ezilişini, devlet dairelerindeki çarpıklığı anlattığı öykülerindendir.”Mütahassıs”,”Sukut Eden Dava” öyküleri de devlet dairelerindeki çarpıklığa dikkat çeker.”Çamurdan Köfteler “ yazarın sıklıkla anlattığı yoksulluğu konu eden öykülerindendir ve kitap içinde çok etkilendiğim bir öykü oldu.
Ağalığı gerçekçi bir üslupla simgeler de kullanarak anlatan “Domuz Pınarı” öyküsü mekân açısından kitapta bulunan öykülerden farklıdır.
“Kocasının Sesi “ öyküsü arka planda yoksulluğu barındırsa da konu açısından kitaptaki öykülerden ayrı bir yerde durur. Edebiyatımızdaki birçok öykü arasında mana bakımından bende faklı bir yer edindi.
2012 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’nı Peruk Gibi Hüzünlü kitabıyla kazanmış yazarımız Yalçın Tosun, Hukuk Fakültesi mezunu ama harika bir öykü yazarı. İlk kitabı Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler ile 2009 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülünü, Bir Nedene Sunuldun ile de 2015 Yunus Nadi Öykü ödülüne layık görülmüş başarılı bir kalem.
Yazar,
Ayla hanım eserini akşam bitirdim. Okurken öylesine keyif aldım ki, gerçekten anlatımının bu kadar güzel olabileceğini düşünmemiştim. Eserinin bana gelmesinde vesile olan can arkadaşım TC Yelizciğime çok çok teşekkür ediyorum. Eline yüreğine sağlık sevgili yazarımız, okuyucun inşallah bol olur, eserin bir çok okuyucuya ulaşır. Kitap yorumuna
568 syf.
9/10 puan verdi
Fakir Baykurt diyor ki:
"Epeyden beri kafamda gezen bu romanı Mamak Askeri Cezaevinde yatarken geliştirdim. Bitmedi, Ankara Sivil Merkez Cezaevine geçtim. Yapacak iş yok. Yazma olanağı da yok. Ne yapayım? Vurdum voltamı, kurdum romanımı.
Çıkınca da hemen yazdım... Gerçi bu romanda doğrudan doğruya cezaevi geçmiyor. Ama halkımızın
16 öyküden oluşuyor kitap. Genel olarak akıcı öyküler, eşcinsellerin, kenarda kalmışların hikayeleri de anlatılıyor. Yazar yalın bir dil kullanmasa da bazı yerlerde zoraki, vasat benzetmelere girişiyor. Örneğin "Tren gecenin içinden sinsi bir akraba gibi beliriverir." sayfa 59. Akrabaların (dayı, amca, hala vb.) sinsice belirmesi meşhur da ben mi bilmiyorum? Çok garip bir benzetememe olmuş. Acaba "akbaba" demek istedi de yazım yanlışı mı yaptı diyeceğim ama ne Q klavyede ne de F klavyede "R" ve "B" harfi yan yana değil. Çocukların ağzından anlatılan ilk öyküler bir hayli sıradan ama gene de kendini okutuyor. Kitapta en beğendiğim öyküyse "Bazı Köfteler" oldu.
YALÇIN Tosun"nun Kendini Tutan Su isimli kitabını okumuştum 2017 yılında.. Peruk Gibi Hüzünlü kitabınıda önerilerilerine çok güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi ile aldım.. Bulmakta cok zorlandım. Uzun süre siparişte bekledi," tedarik edilemedi "notunu sıklıkla okumaktan sıkılmaya,endişelenmeye başlamıştım açıkçası.
Peruk Gibi