152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
      Akıcı ,espirili , güzel bir kitap .Bir fetüsün monologlarını dinlemek gayet hoş bir kurgu olmuş. Yazarımız erkek olmasına rağmen anne ve bebek arasındaki bağı gayet iyi yansıtmış. Tavsiye edilir . Arka kapaktan alıntı : ... Hamileliğinin son aşamasındaki Trudy ,ihanet ettiği kocası  John 'u  kafası karışık olduğu bahanesiyle evlerinden uzaklaştırdıktan sonra son derece sığ , çıkarcı ve bayağı kayınbiraderi Claude 'la yaşamaya başlar . Trudy ve Claude ,John ' a ait paha biçilmez eve konmak için planlar yaparlar. Fakat bu kumpası ilk aşamasından beri takip eden bir kulak misafirleri vardır. Trudy 'nin rahminde, kendisini bekleyen geleceğe doğup doğmama konusundaki kararını henüz verememiş bir fetüs.
Fındık Kabuğu
Fındık KabuğuIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20171,113 okunma
444 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
“Düzenim Bozulur, Hayatımın Altı Üstüne Gelir, Diye Endişe Etme. Nereden Biliyorsun Hayatın Altının Üstünden Daha İyi Olmayacağını?” Şems Tebrizi. kitabı bitirdiğimde kulağıma fısıldanan o söz. Merhaba, yazarımız önsöz bölümünde;”Sarmaşık’ı yazmaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım.Evimden uzakta,son derece mutsuz ve hayattan ümidimi kesmiş
Sarmaşık
SarmaşıkSibel Gündüz · Oleska Yayınevi · 20249 okunma
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Açıkçası ilk eseri olan
Psikiyatrist
Psikiyatrist
'den daha fazla beğendiğimi söyleyebilirim. Şöyle ki her anlamda doyurucu bir romandı. Korku ve gerilim, özellikle gerilim tam istediğim gibiydi. Bu doyuruculuğun yanında psikoloji üzerine aldığım tatlar da çok güzeldi. Zaten yazarın kendisi de, zamanında mesleğini bu bölüm
Fobi
FobiWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20163,884 okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Kitabı elinize aldığınız anda içiniz ılık ılık akıyor çünkü kitap bir davet. Anadolu halkının savaş vakti duyduğu kaygının, endişenin, özgür olma savaşının içinde nasıl çırpındığını anlatan bir davet. Kitaba adım attığınız anda ise artık siz bugünün insanı, bugünün düşünürü değilsiniz; siz Akşehirlisiniz, Mumcu'nun kahvehanesinde oturup kahve olmadığından ıhlamur içiyorsunuz, İstanbullu Hoca'nın vaazlarını dinliyorsunuz, eşiniz dostunuz ile oturup konuşuyorsunuz o günü, o anı, yarının endişesini. Sadece sayfalarca yaşıyorsunuz, size Akşehirli olmak öğretiliyor, hayır Akşehirli olmak değil özgürlük uğruna binlerce güneşin battığı, anaların-babaların, yavukluların, el kadar bebelerin arkada bırakıldığı amansız bir harpte siz Anadolu halkısınız. Babam oğlum, karım bacım diye düşünen o halksınız. Kafası karışık, korkmuş, yarı aç yarı tok, uykusuzsunuz. Ama o halkın içindesiniz, harbin ön safhalarındasınız, eşiniz dostunuz ile devamlı bir ad var ağzınızda Kuvayı Milliye. Nedir, ne değildir? Dost mudur, düşman mıdır? Sonra sakince bakıyorsunuz etrafınıza tekrar derin bir harptesiniz, on beşlik süt kokan ana pp kuzuları, Pembe Onbaşılar, Kara Fatmalar... Siz onların duasını edensiniz, beşikte anası cephe taşırken ağlayan bebek, oğlu şehit düşmüş bir ana, şehidin ardında bıraktığı yavuklu, babasız çıplak ayaklar, endişe içinde bir babasınız. Siz artık Anadolusunuz. Hikayeniz ise Konya’da geçiyor. Sakince derin bir nefes alın ve Tarık Buğra’nın kalemi ile Anadolu olun, Konya yerlisi olun, ana-baba, evlat, yavuklu, kardeş-dost olun.
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 201510bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
274 - Mine Söğüt yine yapmış yapacağını. Toplumu ele almaya, eleştirmeye, alttan alta yerden yere vurmaya yine en hassas, en dile getirilmeyen yerden, ümüğünden başlamış. Bu sefer bizi anlatmamış da onları anlatmış, biz olmayanları, bizden olmayanları, görmezden geldiklerimizi, yok saydıklarımızı, onları işte. Hayatın sillesini yemişleri de
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,259 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil...
"Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil..." Karanlık geçmişi tuhaf olaylarla dolu, bacakları dizlerinden kesik yaşlı Efsun Abla.. Kim olduğunu hatırlamayan, hafızasını yitirmiş Adnan Abi.. Sokaklarda seks işçiliği yaparak para kazanan toksikoman Hülya.. Bir sabah uyanıp düzenini terk eden kafası karışık Musa.. Ve çöpte bulunmuş bebek, Matruşka. Kitap kısaca, bir bebek beş sokak insanının yarı hayal yarı gerçekçi hikayesini sunuyor. Yazarın diğer kitaplarını da severek okumuştum. Çok realist, cesur bir tarzı var yazarın. Büyülü dünyayı değil, sadece ama sadece gerçekleri, hayal kırıklıklarını, acıları, haksızlıkları anlatıyor yazar. Okurken sizin de içiniz burkuluyor. Fakat malesef hayatın gerçekleri bunlar. Kitap ek olarak insanda çevresine karşı ufak bir farkındalık da uyandırıyor. Koşturmacalarımız yüzünden kendimiz dışındaki insanlarla bırak ilgilenmeyi artık kimin yanından geçtiğimizi bile farkedemiyoruz. Hepimiz türlü türlü sorunlarla baş etmeye çalışıyoruz ama diğer insanların da hayat mücadelesi verdiğini unutuyoruz..Daha neler neler yazılır bu kitapla ilgili..Çok akıcı bir kitaptı bu arada. Keyifli okumalar.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,259 okunma
Reklam
62 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.