Foucault kendisiyle yapılan bir söyleşide, seksin incelenmesi­ nin sıkıcı olduğunu belirtiyor. Zaten var olan laf kalabalığına neden bir söylem daha ekleyelim ki? İlginç olan, bir "cinsellik ay­gıtının'', "pozitif bir beden ve zevk ekonomisinin ortaya çıkışı. Foucault bu "aygıt" üzerinde benlik ile ilişkili olarak gittikçe daha fazla yoğunlaştı; klasik dünyadaki seks hakkındaki inceleme­ leri meseleyi onun gördüğü şekliyle aydınlatmaya yardır i : ıcı ol­muştur. Yunanlılar, benliğin bugünkü modem toplumsal düzende gelişimiyle (Foucault bazen bunun aşın biçimine "Kaliforniya benlik kültü" der) taban tabana zıt bir şekilde "benlik kaygısı" gö­ zetiyorlardı. Bu ikisinin arasında, yine Hıristiyanlığin etkisi vardı. Yunanlıların dünyasında, en azından üst sınıflarda, benlik kaygısı ince ve estetik bir varoluş etiğiyle bütünleştirilmişti. Foucault, Yunanlılar için yemek ve diyetin seksten çok daha önemli olduğu­ nu söylüyor
Ruh ve Beden
Rüya görmek sadece bir iletişim edimi değildir ; aynı zamanda estetik bir etkinlik , bir imgelem oyunu, kendi başına değeri olan bir oyundur .
Reklam
Beden bir bütündür, öyle değil mi? Bir uyumdur. Üyelerinden biri koparılıp alınırsa -estetik cerrahi yoluyla bile olsa- bir şeyler eksik kalacaktır. Bedenin bir bölümünün dönüştürülmesi ya da kesilmesi, uzun bir sakatlanmanın başlangıcıdır. Ardından o bedenden başka şeyler de alınacak ve sonunda hiçbir şey kalmayacaktır. Ben böyle düşünüyorum. Benim yaşamım işte bu süreci izledi.
Sayfa 245Kitabı okudu
Bedenini gerçekten seven kişi, kendini tamamen dengeli, huzurlu, sakin hissedene kadar yer; beden ne sağa be de sola kaymaz, tam orada kalır. Bedenin dilini, midenin dilini, neyin gerekli olduğunu anlamak, sadece gerekeni vermek ve bunu estetik, artistik biçimde yapmak bir sanattır.
Sayfa 146Kitabı okudu
Beden ve bedenin şekillenmesinde etkili olan cinsiyet, toplumsal statüde ayrımcılığın ve eşitsizliğin bahanesi sayılamaz. Ancak kadınların ve 'yönelinmiş cinsel kimlik' sahiplerinin resmi ideolojilerde, sokak kültüründe maruz kaldığı davranış biçimleri, hor görülmenin ötesinde coğrafyaların "estetik" ile ilişkisini, halkın insan seviyesini de belirler. Asıl telafuz edilmesi gereken şudur: Cinsellikle gücü hâlâ aynı potada değerlendirmek bir cehalet ölçütü müdür, yoksa kimi ülkelerin benimseyip koruduğu bir alışkanlık mı?  
Etik ve estetik nesneleştirme, kendi dışında güçlü bir temele, kendimi bir başkası olarak görmemi sağlayacak gerçekten güçlü, sahici bir kaynağa ihtiyaç duyar. Gerçekten de, dışadönük canlı bir bütüne dahil olan canlı bir dış olarak- kendi dışımızı, olası bir ötekinin değerlendirici ruhu aracılığıyla izlediğimizde, ötekinin ruhu -kendine
* Karş. C. G. Jung'un maske-yüz (dış-kişilik) kavramı: "kişinin gerçekte olma­dığı, ama hem kendisinin hem de diğerlerinin, olduğunu düşündüğü şey." (Bkz. C. G. Jung, Collected Works, (New York: Pantheon, 1959)Kitabı okudu
Reklam
197 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.