Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nurullah Genç
Karşımda yokluğun alev gözleri Zindanlar içinde zavallı ruhum Mükâfat mı, bana şu kan gölleri Yoksa işkence mi, avutulduğum Karşımda yokluğun alev gözleri Bana diş biliyor yıllardan beri Dilene dilene eğilmiş belim Yüzüm kaktüs yaprağına benzemiş Bilmiyorum, neden böyle tembelim Kim bana 'çalışma, yaşarsın' demiş Dilene dilene eğilmiş belim Artık görmüyorum, sağırım, kelim Acaba çıkar mı yollarım düze Yoksa yokuşlar mı öldürür beni Birgün kavuşursam belki, gündüze Talih bir defacık güldürür beni Acaba çıkar mı yollarım düze Sonsuzluğa, mutluluğa, denize
“Belki birgün lazım olur diye; kıyıya köşeye biraz mutluluk saklamalıydık…” 🥀 ( İlhan Berk ) ******* instagram.com/reel/C43rIrBNiz...
Reklam
"Kucaklayacak insana sahipseniz ve bunun farkındaysanız sarılın ona. Doyasıya değil, doymamayı isteyerek... Lütfen doymayın sarılmanın lezzetine. Kimbilir belki de birgün birine sarılmak istersiniz; özümseyerek, ağlayarak, özleyerek... İnsanın birilerini özlemesini anlar ve bir an önce gidip bulmalarını öneririz. Ya insan sarılmaya özlem duyuyorsa. Yanağına bir öpücük kondurmak için insan aramaya başladıysanız vazgeçin bundan. Öpülecek yanak aramaya başlamanız, yapayalnız olduğunuzu idrak etmeniz demektir. Bu idrak kime ne getirir ki?"
250 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kuyucaklı Yusuf - İnceleme
Bu kitap hakkında çok şey söylenilebilir. Normalde daha kısa sürede bitirebilecekken sırf olayları okumaya korktuğum, üzülmekten kaçtığım için her seferinde uzattım bitirmeyi ... Ama nihayetinde her şeyin bir sonu vardır, hem bu sonu görmek istediğim için hem de kitabın akıcılığından dolayı artık bitirmek istedim. Daha önce okumuştum bu kitabı
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Karbon kitaplar · 2019174,3bin okunma
İnziva
Sen içimde sessiz bir inzivaya çekildin, Seni sana bir defa sordum! Senin son bakışlarını, Beni susturdu... Anladım ki! Karşılıksız da olsa, Seni sevmek güzel bir şeydir. Seni hiç kimseye anlatamadım; Duygusal olan kalbimin şiirsel ritmi, Seni kaleme döktürdü, Belki birgün okursun, Ya da okumasın, Ama bu senin inzivaya çekilmiş hali; Ben de hep suskun kaldı. Ben senin merhametsizliğin inzivasın çekiyorum... Sen ben de hiç kalmadın, Ama ben seni kendime bıraktım, Sol yanımı sızlasanda, Gözyaşlarım hep uzaklarda sel oldu, Belki karşılığı olmayan bir şiirde seni anlatmak istedim, Ya da sen buna hiç değmezdin, Ama kalbime hâkim olamadım; Nice seven sevdiğine kavuşmadı... Galiba bu kervanın son yolcusu bir de ben oldum, Olsun! Hayat hep sonla mutlu olacak diye bir şey yok.
Afrikanin yoksul bir köyünde, Yaşayan bir çocuk gibiyim. Açlık, susuzluk.. Kuyudan içtiğim çamurlu su gibisin, Bir yanım muhtaç, bir yanım ölüm. Seni avuçlarımda denizlere bırakırım'da Yok olacağından korkarım.. Çaresizlikler arasında yüzüyorum. Seni sevgimle boğarımda ölen ben olurum.. Çağırın akbabaları Leşimle doysunlar.. Zalim yar Belki Birgün çıka gelirim rüyalarına, Bir gül bırakırım saçlarının arasına, Bir tel saçın karşılığında, Birde sarılırım sana kokun sarsın tüm bedenimi, Cehennemin alevinde yanmaz olurum. Bir tel saçını cennette ağaç diye diker, Gölgesinde ellerimde çiçeklerle seni beklerim.
Reklam
Güneş hapsedilebilir mi?
İlkokul çocuklarının sesleri, yoğurt satan bir gurbetçinin sesi; insan sesleri. Sanki başka güzel dünyaların güzel sesleri. Bu çirkinliklerin yanıbaşında bu güzelliklerin ne işi var. Yan yana, iç içe iki ayrı dünya. Hangisi gerçek olan? İkisi de belki. Dünyanın iki aynı yüzü belki. Bir yanı ışık­lı bir yanı karanlıklar içinde. Bir yüzünde gü­neşli aydınlıklar, bir yüzünde karanlıklar, gece­ler. Sen gecenin içindesin, karanlıklara boğulmuş­sun. Birgün o aydınlıklara çıkabilecek misin? Ge­celeri gündüzlere çevirmek, çok mu uzak bir umut? Yoğurtçunun sesi çok uzaklarda sönüp sö­nüp parlıyor, eriyor, tükeniyor.
Sayfa 84 - Can Yayınları 15. Baskı 1992Kitabı okudu
Birgün duyarsızlaşan benliğimiz yüzünden dehşete düşeceğiz. Ve o zaman da hiçbir adımın geri dönüşü olmayacak. O zaman da ya çamuru başımızdan aşağı dökeceğiz ya da başkalarına atacağız fakat bunun da hiçbir önemi olmayacak. Hepimiz bu kirli düzene tanıklık ettiğimiz için de bir parçası olduğumuz insanlıktan tiksineceğiz. Alınan bütün ahların aynalara çarpa çarpa birbiriyle yüzleştiğini er geç göreceğiz de belki. Bizleri de belkilerle geveleten bu yaşamın bize sunacağı pek vakti de olmayacak bunlar için belki. Vicdanla sürülüp zamanla öğütülmüş olarak, anlamadan ve anlaşılmadan; her şeyi, herkesi geride bırakıp gideceğiz buralardan. O âna kadar sesini kısmaya çalışacağız duymak istemediklerimizin, söylemek istediklerimize karşın dikenler alacağız ağzımıza kendimizi susturmak için veya söyleyecek hiçbir düşüncemiz olamayacak, susturulmaya boyun eğdiğimiz gibi anlamak da istemeyeceğiz bu cümleleri çünkü daha kolay gelecek böylesi. Ezbere yaşamaya da devam edeceğiz kum saatinin son zerreleri de yollarını kat edene kadar. Başka başka hayatlarda kendini tekrar edecek bunlar, kum saatini çevirecek birileri olacak elbet. Ve hiç kimse de kumların yerini yadırgamayacak.
Ne mutlu ki hiç aşık olmadım. Diğer dertler aşkın önüne geçti hep Hiç aşk acısı da çekmedim. Aşka aşığım, aşkın kutsallığına seviyorum. Ve birgün aşk bulursa beni. Tüm gücümle sarilacağim. Belki bir gün güzel bir aşk bulur Zaman ondan bekletiyordur. Lüzumsuz aydınlık günlere inat Bir müddet karanlıkta kalmak daha iyi Aydınlık daha güçlü gelir birdahakine belki...
Birgün gözlerin, Gözlerime rastlarsa, O gözlerin bende çevirme, Sana ilk günkü gibi o gözlerine bakmak isterim, Belki ömrüm bir daha yetmez ki seni ikinci defa göreyim... Ne çok zaman geçti arada, Seni unutmuştum sandım;
Reklam
Sözlerimi etime basıyorum
Sevgilime İftira Dudaklarından kalkarken boynun kurcalar beni bir yanımı kara çıbanlara saldılar,ıslak bir yanım hiç ayrılmamıştır,gümeçlerde saklıdır ondan ki nefret içinde omzunu okşuyorum ama bana şimdi gerçekten zor gelen şey bir grevin çocuklara kazınmış izlerini hatırlamak sözlerimi etime bastırıyorum içimde çalılıkları yaran bir
Belki birgün kalbimi yormayan birine denk gelirim diye yaşıyorum...
İnkılap yayınları
Ufku açar okumak. Bazıları, okuduklarını belki on yıl sonra duyup anlar ama birgün mutlaka anlarlar."
"Ecce Homo" (İşte bu adam!) :
Kutsalların paylaşım savaşları dünya üzerinde hiç durmadı, belki de birgün yavaşlar. Ama Kudüs'teki mücadele sanıyorum hiç durmayacak gibi.
Sayfa 100
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.