Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
“Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir.Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti.”
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Reklam
Günün perdesi yavaşça indiği vakitlerde, bedenim yorgunluğun ağırlığı altında kırılıyor, adeta bir deniz feneri gibi yıpranmış. Ruhumun derinliklerinde bir ağırlık hissediyorum, sanki bin yılın hikayesi sırtımda bir yük gibi. Gözlerimi kapatıp geçmişin derinliklerine yolculuk yapıyorum, o günlerin sımsıcak dokusuna dönüyorum; ruhumun hafiflediği günler. Eski günlerin neşesi ve coşkusu, şimdi uzaklarda, yalnızca hatıraların yansıttığı bir rüya gibi. Zamanın kolları içinde, yaşamın acı gerçekleri adım adım beni sardı, ruhumun derinliklerine kadar nüfuz etti. Her hayal kırıklığı, her başarısızlık, her acı, ruhumu biraz daha yordu, biraz daha ağırlaştırdı. Fakat hayat, hiç durmaz. Hayatın tekerlekleri, durakladığımızda bile dönmeye devam eder. Yorgunluk beni altında ezse de, hayata devam etmek zorundayım. Belki de bu, yaşamanın ta kendisidir; yorgunlukla baş başa kalsam da, yılmadan yol almak. Her sabah, güneş yeniden doğar ve dünya dönmeye devam eder. Her sabah, ben de yeniden ayaklanırım, içimdeki umutla. Her düşüş, bir sonraki adım için bir ders, bir fırsat getirir. Her yorgunluk, içimdeki gücü daha da artırır. Belki de hayat, bu döngüdür. Düşmek ve yeniden ayağa kalkmak, yorgun düşmek ve tekrar yola devam etmek... Belki de asıl güç, bu döngüyü kabullenmek ve yorgunlukla bile devam etmekte yatar. Belki de asıl zafer, her düşüşte, her yorgunlukta, pes etmemektir. Ve işte bu yüzden, bedenim yorgunluktan kırılsa da, ruhumun ateşi asla sönmez. Çünkü hayat, bu döngünün içinde gizlidir. Her zorluk, her yorgunlukta, yeniden ayağa kalkmak cesaret ister. Ve ben, bu cesareti taşıyanlardan biriyim... Astrea
Bir Hayat Oyunu
Zaman akıp gidiyor, biz de onun peşinde sürükleniyoruz. Herkes kendi mutluluğunu arıyor ama kimse tam olarak nerede bulacağını bilmiyor. İlginçtir ki, herkesin mutlu olma biçimi farklı. Bazıları yalnız kalmaktan korkar, bazıları ise kalabalıklardan kaçar. Ama bir şey kesin: Herkes mutlu olmanın peşinde. Bir de şu var: Hiç yalnız kalmamış, hiç
Belki de biz yıldızı hayal ederken Allah bizim için bir ay yazdı🌙
Ava Max gibi bir kadınla karşılaşırsam bi' şekilde bir bahaneyle muhabbeti açıp tanışıcam; sonra yeniden aşık olucam.. Belki saati sorarım, belki de direkt çok güzelsiniz derim, Yani yapmadığım şey değil, içimden geldiğinde masumane: Ama yüzü kadar yüreği ve sesi de güzel olur umarım..
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.