Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah oğul! Bu kara gün için mi doğurdum büyüttüm seni! Uzun değil, kısacık bir ömür verdi kader sana, ağlamadan, hep tasasız, gemilerinin yanında kalaydın, ne olurdu. Hem ömrün kısa, hem de acınacak bir halin var. Seni ben bu kara günler için doğurmuşum demek. Yıldırımsever Zeus'a söyleyeyim dileğini, gideyim karlı Olympos'a, bakalım beni dinleyecek mi?
* Alacakaranlığın Sesleri
Sana sessizliği ben buldum diyorum yeniden o usul ikindide, adın yakılınca kömürleşince büyük altın alevinde on dokuz yılının. Sevgim alacakaranlığın bağlarını çözdü yalnız senin fısıltına vermek için kendini, beyaz odun alevinin o cam fısıltısına. Anıların bir iğne batışıdır dudaklarıma, hayatının masallarını kurdum bugün bir elmanın ince
Sayfa 206 - YKYKitabı okudu
Reklam
Sağır kulağa sözüm yok, köre ne göstereyim Duymazlıktan, görmezlikten gelenler; Bir de size sormalı, ya ben nereye gideyim?
GEL ZAMAN
Nilüfer gördüm, çiçek açmış sandım su Toprağı dinledim, kendimi Benim iyi tarafım neredesin ey Bir taş atsam suya, tanır mı beni Tanımaz. Çünkü neşenin Canını sıktım ben bu dünyada Ters giyilmiş bir şeydim, bilmedim Beni bir sır gibi taşıyan rüya Bitti. Bu can kimindi? Gel zaman, gel de gideyim Mahşerde, görüş gününde yani Yanına gideyim, yanağımda düş izi.
İbrahim Tenekeci
İbrahim Tenekeci
Bi fıkra
Kadın bebeğiyle otobüse binerken otobüs şoförü kendini tutamayıp şöyle demiş: - "Aman tanrım ne kadar çirkin bir bebek..." Kadın sinirle biletini kutuya basmış, en arka tarafa geçmiş, bir adamın yanındaki boş yere oturmuş. Adam dönmüş kadına; - "Özür dilerim. Acaba az önce şoförle aranızda ne geçti?" Kadın: - "Büyük bir terbiyesizlik etti. Hakaret..." Adam: - "Bir kamu görevlisi insanlara hakaret edemez. Suç teşkil eder." Kadın: - "Doğru. Gideyim de şunu bir azarlayayım." - "Merak etmeyin, ben maymununuza göz kulak olurum..."
Belki öyle değil ama biliyorum ben oraya gitsem de iki dağ tepesi arasına tellerimi gerip kozamı örmeğe başlayacağım yeniden acılık kozamı zehir kozamı parçalayıp açıp havaya çıktığım zamanlar bir iki soluktan sonra dışarının havasına dayanamayıp yeniden örmeğe başladığım onsuz edemediğim nereye gidersem gideyim kurtulamayacağım benim doğuşumdan ilence uğratılmışlığımı kendinde saklayan ısıtan besleyen büyüten kozamı örmeğe başlayacağım öreceğim kapanacağım içine düşmanlarımı yıkmak için kozamın içinde acılığı damıtacağım zehri kaynatacağım en adı duyulmadık tozları bir araya getirip karıştıracağım bu zehre sonra bir gün kozayı parçalayıp çıkacağım kapılacağım kendimi unutacağım birden aklım başıma gelecek birden kaçmak isteyeceğim kozama kapanmadan başka insanlar başka töreler görmek isteyeceğim bunu bana yaptırmayacaklarını biliyorum düşmanlarım olacak..
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
“Ey nefsim! Seni sen yapan benim, beni de ben yapan sensin. Ya yola gel beraber gidelim ya da yoldan çekil ben Hakka gideyim…”
Bu Türkler gerçekten dünyanın başına belâ. Şimdi de azınlıkları kovdukları ortaya çıktı. Düşünüyorum da Ermeniydi, Rum’du, Türklerin zulmettiği her “etnik grup”tan tek tek özür dilemek yerine hepsini birden halletmenin bir yolunu bulsak. Bu kadar faşizanlığın üstüne son bir tanecik daha yapıp Türkleri toptan bu topraklardan sürüversek. Bütün
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.