Romantizm akımının öncü isimlerinden biri olmakla birlikte dönemin ilk polisiye-dedektif kitabını yazması sebebiyle aslında edebiyat tarihinin önemli isimlerinden biridir Edgar Allan Poe. Kendisi hem bir şair (hatta çoğunlukla) hem de kısa öykü yazarıdır. Morgue Sokağı Cinayetleri gibi kısa, basit hatlarıyla giriş gelişme ve sonuca sahip kitaplar...
Bu kitabı merak ettim çünkü romantizm akımına gerçekten başarılı eserler kattığını biliyordum. Hem okuyup hem de araştırmalar yapmıştım. Youtube'da dünya edebiyatına dair bir yayın izlerken bu kitabın dönemin ilk polisiye kitabı olduğunu duyunca çok merak etmiştim. O dönemde, o şartlarda nasıl bir polisiye çıkar diye merak etmiştim, keşke de etmeseymişim.
Kitaba güzel ya da kötü demeyeceğim. Fakat dümdüz bir kitap hissi veriyor size okurken. Bir cinayet işleniyor, kimse cinayeti çözemiyor ve sonunda kel alaka diyeceğiniz, hiç şaşırtmayan ama başka katil mi bulamadın dedirtebiliyor. Ben katili öğrenince bir güldüm, onca sayfayı bunun için mi okudum dedim hatta. Maalesef böyle bir durum var... Dönem şartlarına ve imkanlarına göre değerlendirme yaparsak evet belki güzel sayılabilir ancak şuan tavsiye edeceğim kitaplar arasında da değil maalesef. Kitabı alacaksanız eğer içinde iki tane illüstrasyon var, onlara okumadan bakmayın çünkü direkt olarak katili görüyorsunuz ve tüm büyü bozuluyor. Aman dikkat! Böylece Eylül ayının ikinci dinlenme kitabını da tamamlamış oldum. Darısı size...