Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
318 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
38 günde okudu
yok, poyraz musa değil, ben vasili’yim. kendi adasında sürgün, kendi hayatına yaban olan vasili. devlete, hükümete, topluma, yasaya, ada halkına, velhasıl hayatın cümlesine inat adasını bırakmayan, bırakmayıp da varlığını gölgeye, bedenini ışıkta bile karartıya çeviren karınca adalı balıkçı vasili. poyraz musa değil, vasili’yim çünkü kendi yerime
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor BaksanaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20206,5bin okunma
Mekânın sahibi ne sensin, ne ben, ne de öteki; mekânın sahibi, ötesi.
Reklam
" Mekânın sahibi ne SENsin, ne BEN, ne de öteki; mekânın sahibi, ÖTESİ..."
Sayfa 96
Kudüs, sizin için olduğu kadar bizim için de kutsaldır, fakat bizim için daha önemlidir; zira peygamber efendimiz mirâc'a buradan yükselmiştir ve ümmet kıyamet gününde burada cem olacaktır... Toprak meselesine gelince, buralar her zaman bizim vatanımız oldu. Sizin işgaliniz ise geçicidir. Müslümanlar zaafa düştüğü için buraları ele geçirdiniz. Savaşacak gücümüz olduğu müddetçe size burada rahat yok...
Sayfa 99 - İnsan yayınlarıKitabı okuyor
"Ben" ile "öteki" arasındaki ilişkiyi mümkün ve anlamlı kılan, bu ikisini de var eden "ötesi"dir. İnsanın kendi kimliğini bulması, tabiata rağmen tahakkuk etmez. İnsan, ancak kendi dışındaki varlıklarla ve kendinden daha büyük olan bir düzen fikri ile bütünleştiği zaman beşeriyetten insaniyet derecesine yükselir. İnsan âlemin efendisi değil, onun velisi, koruyucusu ve emanetçisidir. Varlıklara bu mesuliyet bilinci ile yaklaşmak zorundadır...
İşrakilik ekolünün kurucusu Şihâbeddin Sühreverdî (ö. 1191), bunu 'hikmet tarihi'nin değişmez ilkelerinden biri olarak vaz' eder: Hikmetin bu (bahsettiğimiz) dönemde bulunmadığını zannetme. Hayır! Alem, hikmetten ve onu açıkseçik delillerle ifade eden bilge kişiden hiçbir zaman yoksun olmaz. Bu kişi, Allah'ın yeryüzündeki halifesidir ve bu, yer ve gökler var olmaya devam ettiği müddetçe böyle kalacaktır. Bu cümleyi şerh eden Sühreverdî'nin ünlü talebesi Şehrazûrî şöyle der: İlâhi inayet, bu evrenin varlığını irade ettiğinden, onun iyilik üzere olmasını da emretmiştir. Evrenin iyiliği ise ancak bir din ve hukuk getiren peygamberler ve hikemî ve rasyonel bilgide derinleşmiş hakimler sayesinde mümkündür.
Sayfa 51
Reklam
Eliot'tan önce Nietzsche, bu öznenin içinde bulunduğu ruh halini çarpıcı bir dille ifade etmişti zaten: Dört bir tarafa bakabilmek için eskisinden çok daha özgürüz; artık önümüzde hiçbir sınır yok. Etrafımızda uzayıp giden muazzam bir alanı hissetmenin avantajına sahibiz... ve aynı zamanda muazzam bir boşluğu.
Sayfa 37
Bu noktada Husserl, Avrupalılara şu can alıcı soruyu sorar: "Tarihin, bir zincırın sonsuz halkaları gibi sanal bir ilerleme ve acı hayal kırıklığından başka bir şey olmadığı böyle bir dünyada yaşamak mümkün müdür?""
Sayfa 32
Birbirlerine ne kadar husûmet duyarsa duysun, Avrupa milletleri, ulusal farklılıkları aşan ve hepsine nüfuz eden bir ruhun iç akrabalık bağına sahiptir. Burada, kardeşler arasındaki ilişkiye benzer bir şekilde hepimize yurt bilinci veren bir şey vardır.
Sayfa 30
Mekânın sahibi ne sensin, ne ben, ne de öteki; mekânın sahibi ötesi.
Reklam
Taş Bugünü bitirip yarına başlayamam Gözlerim sokakların ardına taşamıyor artık Herkesin güldüğü yerde ben ölüyorum Yüreğimde anlatılmaz bir kırıklık Ucu bucağı var mıdır ki bu acının Günler birbirine ekleniyor, tek bir gün oluyorlar Artık gecenin ardından sabah gelmiyor Ve uzun bir kışın ardından bahar Bugünü bitirip yarına başlayamam Dün kayboldu, ötesi bir o kadar uzak Sözcükler taşa dönüşüyor şimdi boğazımda Çok anlatılmış bir öykü oldu yaşamak..
1.500 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.