Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu kalabalık bunaltıyor artık. Varlıkları değil, sesleri. Koca bir gürültü koca bir kıyamet, asıl duymamız gerekenleri gizliyor gibi. Ayhan Geçgin, "İnsan sesinin olmadığı bir yere gitmek, durmak, sadece boşluğu dinlemek istiyorum. İnsan sesi, dinlemem gereken şeyi işitmemi engelliyor." der. Öyle bir his sevgili okur: Kısacık bir
İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba başladığımda neyle ilgili olduğunu bilmiyordum.sadece köpekler ve kurtlar ile ilgili olduğunu biliyorum. Bir çiftlikte rahat bir şekilde yaşayan Buck isimli bir köpek çalınarak soğuk ve zorluk kuzey ülkesine satılması ile hikaye başlıyor. Kitap çok sürükleyici. London tamamen şimdiki zamanda kalma konusunda inanılmaz bir yetenek ile yazıyor. Bu okuyucunun ne olacağını merak ederek okumasına neden oluyor. Sinsice ipuçları eklemiyor böylece tüm yazıları o an yutabiliyorsunuz. Buck acımasız dünya ile yüzleşiyor. Bir kurt sürüsünün lideri olmak için sonunda vahşetin çağrısına cevap veriyor. Hem dokunaklı aynı zamanda korkunç hikayeyi önce bir köpek sonra kurta dönüşmesinin ardından okuyoruz. Bu dönüşümü ve değişimi görebiliyoruz. Kitabın ilk başındaki ve sonundaki değişim çok net. İlk başta garip gelse de sonrasında alıştım. Kitap zaten ince ve hızla okunuyor. Benim Jack London’dan okuduğum ilk kitap. Beyaz diş kitabını da aldım onu da merak ediyorum. Ve keyifli bir kitaptı ben öneriyorum. Keyifli okumalar. Alıntılar; Sonuçta iki ya da üç aptal eksik olsa dünya yerinden oynamazdı. Muzaffer şampiyon, egemen ilkel hayvan, öldürmüştü ve bu hoşuna gitmişti. Ölüm olmayan her şeydi onun efendisi.
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202332,4bin okunma
Haldun Taner bir kitabında soruyor: "Saadet bu ömrün neresinde?" sonra bir başka kitabında yanıtlıyor sorusunu: "İnsan önemli dostlarım. Her şeyden önce insan." Evvela temiz bir vicdanımız olacak sevgili okur. Temiz, kullanılmamış, vicdanlı insanlarla bir aile, temiz vicdanlı bir ülke, temiz vicdanlı bir dünya... Saadet bu
İnsan bir tufan haberini kolluyor hayatın kırılgan anlarında. Ne bileyim bir incir ağacına çıktığında mesela. Ya da dışarda kar yağmış, kuzinenin başında ellerini ımıtmaya çalışırken... Babanın eve dönüş saatini dört gözle beklediğin, kulaklarını onun sesine hipotek ettiğin bir günün akşamında neşeli neşeli çınlayan sesiyle bir kiraz gibi, baban geliyor ve sen ellerindeki poşetlere sarılıyorsun,tam o anda bir şey olacakmış gibi hisseder ya insan. Böyle kötü bir şey olacakmış gibi. Atınız Huri'nin ayağı kırılacak, çok sevdiğiniz bir emmi ya da yenge ya da başka bir akraba hasta olacak, deden yine keserle oynamana izin vermeyecek, zaten dar olan bahçeyi sana dar edecek. İşte böyle bir şey olacakmış gibi hissediyor muydum o gün, yoksa bu hissi ben hep içimde taşıdığım için o haberi aldığımda bir tufan olmuş da, sanki o an küçük kardeşimle ben geminin dışında kalmışız gibi mi hissettim, inanın hiç bilmiyorum.
Ağzımızdan çıkan sözlerden bir ömür mesulmüşüz gibi bir çağdayız. Ne tuhaf. Hâlbuki insanın fikri de değişir zihni de, aksi hâlde sözlerimizin mahkûmu olmaz mıydık? Mehmet Celal, "Bir gün gelir, uçsuz bucaksız denizlerin hiddetli dalgaları bile çırpına çırpına bir sahilde kırılır, düşer. Zaten hayat böyle değişmese yaşamak neye yarar?"
Reklam
1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Hepimiz Karamazovuz...
Böylesi bir tragedyanın, böylesi bir insanlık destanının, böylesi bir metnin incelemesini nasıl yazacağım bilmiyorum. Birçok not tutmama ve hakkında video izlememe rağmen yine de yeterli olmayacağını düşünüyorum. Ama umarım atladığım çok yer olmaz. Başlangıç olarak Karamazov Kardeşler'e bir insanlık destanı dememin sebebi, içerisinde
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,8bin okunma
Bazı meselelerden, kişilerden geçmek güçtür. Varlığı hatırlanmaz da yokluğu... Bilirsiniz. Erlend Loe, "Varlığını pek düşünmüyorsun ama yokluğunda bir şeylerin eksikliğini hissediyorsun." derken bundan bahseder. Hayat sevgili okur. Varlar, yoklar; geçiyor bir şekilde. Güzel bir hafta olması dileğiyle, var olun.
Erlend Loe
Erlend Loe
-
Mal Sayımı
Mal Sayımı
MERHABA CANIM ben az konuşan çok yorulan biriyim şarabı helvayla içmeyi severim hiç namaz kılmadım şimdiye kadar annemi ve Allah'ı da çok severim annem de Allah'ı çok sever
336 syf.
·
Puan vermedi
328 sf. #birpsikiyatristingizlidefteri #ensıradışıvakalar /31/ @drgarysmall & @gigivorgansmall @ntvyayinlari #deryaninkutuphanesinden Selamun Aleyküm Bugün sizlere okumayı ve araştırmayı çok sevdiğim bir tür ile geldim.İnsan psikolojisi...Okunacak kitabın kurgu değilde ,gerçek hastalardan oluşuyor olması çok heyecan verici ve merak
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · Doğan Kitap · 202130,4bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.