Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölüm genelde vuku bulan bir olay, ama benim için sadece bir olasılık. Bu hileye bir teşvik değil mi? Evet, devamlı kendime hile yapıyor, kendimi kandınyo-rum. Zaten işte bu yüzden ölüm düşünülebilir ve yaşanabilir. Sorun derinleştirilmiyor. Bir nevi korumacı bir yaklaşıklık/ kestirim (approximation) söz konusu. Bunu komşumuza/ yakınımıza uygularmış gibi davranırız. Ben, bu kitabı ya­zarken konu benimle ilgili değilmiş gibi kendimi sorunun dışında tutuyorum. Beyimiz yüksek perdeden konuşuyor, beyimiz ölüm üzerine bir kitap yazıyor. Ölüm başkalarının alnına yazılmıştır ve o da başkalarının ölümü üstüne felse­fe yapıyor... Siz ve benim dışımızda herkes ölecek. Ölüm nutukları çeken ben. Bana ölüm hakkında sorular soran siz. Büyük bir güvenle, ölümü sadece yoldan geçenlerin başına gelebilecekmiş gibi düşünürüz. Asıl hile bu, ölümü sürekli bir sonraya bırakma, bir erteleme ile başkalarına uyarlamak. Bu da var olma zorunluluğu ile gerekçelendirilmiştir. Sürek­li olarak bu hileyi gerektirir. Jacques Madaule² “Öleceğimi biliyorum, ama buna inanmıyorum.” der. Biliyorum, ama buna şahsen ikna olmuş değilim. Buna tamamen ikna olsay­dım, kesin emin olsaydım, artık yaşayamazdım. Bu durum­ da, onu diğerlerine uyguluyorum. Başta, yakınımdakine... ² Jacques Madaule, Considération de la mort, Corréa.
Sayfa 23 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012Kitabı okuyor
İnsan öleceğini biliyor ama yine de buna inanmıyor. Ölüm er­ telenebilir mi? Bir yandan, bir gün ya da bir başka gün ölmek kaçınılmaz bir şey. İnsan, ölmeye yazgılı bir varlık, bu kaçınılmaz. Diğer yandan, şu ya da bugün ya da ölmek asla zorunlu değildir. Mantıksal olarak, asla zorunlu değil, ama uzun vadede asla ölmemek de saçma olurdu. Bütün
Sayfa 19 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012Kitabı okuyor
Reklam
Ben zaten karda açan çiçeğim Kendini düşün, ben yine güleceğim
Ben seni seviyorum ve sanırım toplum buna hazır. Umurumda bile olmaz nükleer denemeler. Bıraktım Nietzsche'yi, Kant'ı. kafam hiç karışık değil. Ruhum en güzel yaşında ve sen yeterince büyüksün. Kitaplarda tanıdığım tüm kadınlardan güzelsin.. Ben seni severim ve ikimiz de bundan yararlanırız Şiirler demlerim sana otlar yetiştiririm. Beşiktaş'ın maçı olur mesela, Diğer kanalda da senin sevdiğin dizi. Maç için öbür odaya geçmem, Seninle dizi izlerim.. Ben seni severim ve rabbim buna razı olur. Diyalektik dediğin zaten kanıtlanmamış bir varsayım. Kanıtlansa da fark etmez şu dakikadan sonra. Olsa olsa aşkımıza teorik gerekçe olur. Ben seni severim gülüm hadi bana iş çıkar. İşim gücüm sen ol benim ben seninle çok güzelim. /Ali Lidar/
İnsan unutabilir bazen her şeyi; geçmişinden başlayarak, çocukluğundan ilerleyerek, hayallerinden tüketerek, bugünlerinden ümidi keserek, geleceğinden soğuyarak. İnsan unutabilir bazen her şeyi; kendini unutmadan öncesinde varlığının değerini, can sızısını, can acısını, tükenişini ve en büyük hakikati. Bazen de unutmak için hatırlamak gerekir.
Bir tanecik umutla bin yıl daha yaşayabilirim. Zaten Umut değil mi bizi kapı eşiklerinde bunca bekleten? Kapımı çalan sensizlikler hiç hoş gelmiyor. Bak, yokluğunda varlığını büyütmeye çalışıyorum. Yoruldum artık kendi cinayetime intihar süsü vermekten. Yarım kalan masalımızın "bir yokmuş"u olma. Sonlar ben de bu kadar aşıkârken, beni sebeplerle yorma. Sevdim seni bir kere ne gerek varsa sebebe?
Reklam
"Ben zaten karda açan çiçeğim, kendini düşün ben yine güleceğim."🎆🌼
Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata...
Sayfa 21 - Metis Yayınları, On birinci basım: Ağustos 2020Kitabı okuyor
Tüm o nankör kedilerin Ve zarif bir hançerle gelmiştin. Bazı insanlara yağmur yağıyordu. Ben zaten yıllardır seni bekliyordum.
Sevmenin ne demek olduğunu bilmediğimi anladım.Zaten herkesin bilebileceği bir şey mi ki sevmek?Değil. Bi tık herkes gibi olmanın hüznünü taşıyorum. Cemal Süreya’nın şiirinin bir mısrası olarak selamlıyorum hepinizi .Ben de artık herkes gibiyim.
Reklam
Geçen gece tüm vidalarımı itinayla söküp kendimi açtım. Anatomik olarak kimseden bir farkım yokmuş, ben de insanmışım. Bunu görmek büyük bir hayal kırıklığı yaşamama neden oldu, ben ayrılmak istiyorum Osman. Zaten sonrasında da bir türlü toparlanamadım. Hani konusmustuk ya, insan vücudu tatile giderken ne bulduysan tıkıştırdığın bir bavul gibi. Bir kere açtıysan bir daha katiyen aynı şeyleri içine sığdıramıyorsun. Işte benim de kendimi söküp takmaya çalıştığım o gece, bütün organlarımı hatırladığım kadarıyla yerlerine yerleştirdikten sonra bir parçam dışarıda kaldı. Anlayacağın, bir süredir beynimi dandik bir pazar poşetinde taşıyorum. Eksik kadroyla iyi bir mücadele sergileyemiyorum, ben ayrılmak istiyorum Osman.
Sana dediğim gibi, hayatımın zaten bittiğini hissediyordum ben. Kitapların içinde kaybolmuştum. Gündemi takip etmeye çalışıyordum. Benim hayalim biraz farklıydı. Çünkü hâlâ tutunacak bir şeyim vardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.