"paltosunda seyrek leke, gül kantosu."
m.soundcloud.com/blyvs/paltosund...
"las migas - tangos de la repompa" isimli parçadan
ufak bi beat oluşturdum, bence güzel oldu.
şiir ya da seslendirme için kullanmak isteyen arkadaşlar varsa kullanabilirler.
Güven bir aynaya benzer bence. Bir kez bile çatladığında ne olursa olsun çizik gösterir.
Aşk kilitleri
Derin bir iç çekerek devam ediyorum yürümeye, rüzgârdan uyuşmuş ellerimi birbirine sürterken, köprünün tırabzanlarına asılmış birçok asma kilitleri görüyorum.
O kadar çoklar ki, hayretle bakıyorum. Bazıları rengârenk, bazıları paslanmış, bazıları kalp şeklinde, bazıları daha yeni takılmış olacak ki ışıl ışıllar.
Bu asma kilitler ne umutlarla
Hayat bir dizi rastlantı ve bizim o rastlantılarla birlikte nasıl varolduğumuz ya da olmadığımız. Önce günaydın, sonra biraz haz, biraz acı, biraz aşk, biraz hayal kırıklığı, biraz sıcaklık, biraz yalnızlık, biraz boyun eğme, biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler. Düş gücü ve tutkuları engellenmişler için ise hayat, çocukken oynadığımız oyunların büyüyünce izin verilmeyen oyunsuzluğu...
Bence hayat, burada saydıklarımla ve saymadıklarımla, tartışılması gerekmeyecek kadar sıradan ve yalın.
Engin Geçtan
Korunan sevilen torpil sağlanan pohpohlanan kendini acındıran vs. kişilerden ebu cehil soyundan gelme gibi çekiniyorum bence aralarında pek bir fark yok.
Bridgerton" dizisinin yıldızı Nicola Coughlan'a, Filistin'i desteklediği için "iş alamayacaksın" dendi.
"Size 'İş alamayacaksınız', 'Bunu yapmayacaksınız' deniyor. Ama şunu da düşünüyorum, eğer 'Masum insanların acı çekmesini istemiyorum' noktasından geliyorsanız, o zaman insanların tepkileri konusunda endişelenmiyorum."
"Bana göre mesele her zaman tüm masum insanları desteklemekle ilgili oluyor ki bu kulağa fazla basit geliyor, ama bence durumlara bakıp şöyle düşünmelisiniz: 'Nereden gelmiş olursa olsun, kim olursa olsun masum insanları destekliyor muyuz?' Benim amacım bu."
bazen üzerine düşündüğüm bir konu var;
acaba diyorum bulunduğumuz hız ve haz çağında birbirimizin aynısı mıyız yoksa bizi birbirimizden ayıran keskin çizgiler var mıdır? varsa da nasıl fark edilir?
daha sonra kendi kendime el-cevap olarak diyorum ki; bence bizi birbirimizden ayıran çok keskin bir çizgi var. fakat bu keskin çizgi hız çağındaki bir insanın öyle kolay kolay fark edeceği bir şey değildir. yalan ve yanlışın kol gezdiğini de düşünür isek yanılma payı da su götürmez. öyleyse birini diğerlerinden ayırmak zanlarla olacak iş değildir. zaman ve emek ister.. nasıl ki bir kitabın okunup anlaşılması için emek ve zaman sarfediliyor aynı şekilde insanın da okunması ve üzerine tefekkür edilmesi gereken derin bir kitap olduğunu varsaydığımız da aynı şeyden bahsedebiliriz. yâni hiçte hız çağı insanının işi olmayan bir şeyden bahsetmiş oluyoruz. gerçek mânâda keskin çizgilerle ayırmak istiyorsak, kendimizi de hız çağından o keskinlikle ayırmamız gerekiyor.
Yaşasın stiletto ayakkabılar 👠👠
Bütün kadınlar için ayakkabıları ozeliklede her kıyafet ile kombin edilebilen siletto ayakkabilari ne kadar vazgeçilmez olursa olsun eminim ki her kadın bir parça sevgi ve ilgi için dünyadaki bütün siletto ayakkabılardan vazgecerdi
Bır avuç ilgi sevildiğinin hissetirilmesi mi yoksa dünyanın bütün siletto ayakkabilari mi ? Gibi bir soruya koşulsuz tüm kadınların cevabı yanında olmasan da gün içinde sevdiğim insanın aklinda olmak olurdu
Siletto ayakkabılar dışarıdan bakılınca her ne kadar rahatsız ve yurunmesi zor gibi gözükse de ilgisiz ve yalnız başına bırakılmak çok daha rahatsız edici bence
Ve tabii ki topuklu kadınlarda bir öz güven meydana. Getiriyor ama öz guvenin de bir önemi kalmiyor kalbin sevilmedigi korkusuna kapilinca
Gerçekliği açan anahtar nedir sizce?
Kim ne düşünür bilmem ama bence "Birine gerçeği söyletmek istiyorsanız Önce onu güldürmeniz lazım"
Fareler ve insanlardan *bir nebze kendi degerlendirmem*
1- Irkçılığa son demek istedim.
2- Kitaplar her şey!!!
3- İnsan hayatında bir yoldaş arkadaş ister elbet tabi hayırlı olanından.
3- İnsan yalnızken kafayı yemez yanı bence!!!