Alın bu göğsümü,
Bende telef olmasın!
Bir yörük çadırından,
Seyrettiğim gök olaydın!
Duraydın yanımda,
Omuzuna yıkılaydım..
Penceresinden kimsenin bakmadığı,
Ev gibi kalbim..
Cengizhan KONUŞ
"Şimdi gündüz sanki yokmuş
atlayıp geçiyor gökyüzü
geceler düş düş düş
yuvarlağın bir yerinde
durmadan büyüyen kara leke.
Leke haşindir, bakanı incitir
yaralar göreni
(...)
Sıcak yapı soğudu mu
ziyadesiyle soğur
ağız sımsıkı kapanır
göz artık göz değildir
o günlerden bu günlere
siz neyi taşıdınız
ben neyi taşıdım?
(...)
bende bir gülten kaldı
hangi bağa diksem yabancı"
Bütün terk edişlerde olduğu gibi kızgınlık
tükenmeden ilişki bitmiyordu, bütün kadınlar gibi o da
erkeğini öldürmeden bırakmak istemiyordu ve bende çok
kolay ölmüyordum.
İHANETTEN GERİ KALAN
Duydum ki el koynundan çok çabuk sıkılmışsın
Dönmek için bin çare bin yol arıyormuşsun
Gel gör ki bende rüzgar en sert poyrazdan esti
Taze çiçeklenmiş bahar ayaza kesti
İstemem artık geriye dönme
Dönersen bile bu evde sönme
Buz gibi soğuk suya benzer,
İnan bitmiş her aşk
Tuz gibi bassan yarana
Derman olmaz sana
Ne narindir ne haindir
Ne vefalı ne zalim
Bir hasrettir bir intikam
İhanetten geri kalan
Size bozuk bir metinle rızkıma tam teslim oluşumu ve o günden sonra bu iman ile ömrümü idame ettirmemi anlatan bir anımı paylaşacağım.
Sene 2014 Ocak ayinin son günleri İstanbul haznedar‘da bir mağaza çalıştırıyorum. Ocağın ilk haftası bir oğlum oldu kendisi prematüre dünyaya geldi (7 aylık) bu vesileyle kuvözde kalması gerekiyordu.
Ben de her
Ben bu yazarın kalemini ciddi manada seviyorum. Olayları birbiriyle bağlayışı, aksiyon sahneleri beni oldukça tatmin ediyor. Keyifle okuduğum bir kitaptı. Sadece Danika’nın gizemi zaman zaman beni ciddi anlamda bunalttı.
.
Yazarın klasik giriş, gelişme, sonuç akışında olduğu gibi önce durgun sonra çalkantılı en sonda da çarpıcı olaylar yaşandı.
Bu kitapta Bryce ve Hunt’tan daha çok Ruhn ve Lidia bölümlerini okurken keyif aldım. Sonunda Gün’ün Lidia çıkacağını biliyordum tabi ki ama her ikisinin de saf gibi birbirlerini tanımadan aşık olması baya hoşuma gitti :)
Baxian‘ı Bryce ile ilk karşılaşmasında epey sevmiştim. Bence seriye renk kattı.
Sonlara geldiğimde ise beni en çok şaşırtan ve üzen şey Celestina’nın ihaneti oldu. Tabi ki olanlardan tek başına o sorumlu değil ama iyi bir izlenim bırakmıştı bende ispiyonu ona yakıştıramadım.
Sonu oldukça merak uyandırıcı bitti. 3. Kitap bende olmasına rağmen Dikenler ve Güller Sarayından spoiler yememek için başlamıyorum. Önce Dikenler ve Güller Sarayını okuyup öyle 3. Kitaba başlayacağım.