Darağacındaki Gül
Merhaba sevgili 1000kitap okurları. Bugün sizlere 2 yıl önce yazdığım ve kimse ile paylaşmadığım küçük bir hikayeyi paylaşmaya karar verdim. Umarım ilginizi cezbeder ve beğenirsiniz. Nacizane hikayemin adı "Darağacındaki Gül". Gözlerimi yavaş yavaş açıyordum. Kafamda kaynar sular kaynıyormuşçasına başım ağrıyordu. Üstümden at arabası
·
Puan vermedi
Sanırım spoiler var kitabı okuduktan sonra okuyun sohbet tarzı olsun bence :))
İlk başta okurken hoşuma gitti. Hatta bana hababam sınıfını hatırlattı diyebilirim . (Çok zeki ve fazla disiplinli yetiştirilmeleri dışında :D ) Kitabın ortalarından fazlasıyla nefret ettim. Çünkü neredeyse kadının yer aldığı her kısım da sadece cinsellik vardı. ( Özellikle o parti!!) Sonlarında ise Allah cezamı vermiş gibi en sevdiğim kişi , cancağızım Neil'ime ( Ayrıca Todd da favorim!!) Kıydılar kitabın ortasında nefret ettiğim için iki dakika okuyayım da bitsin derdindeyken son sayfalarını okurken Küçük Emrah gibi efkarlıydım. Okulda olduğum için her tenefüste arkadaşlarıma Neil için zırladım. (Ve babasına sövdüm azıcık:)) Benim yorumum bu kadardı. Sizde favori kişilerinizi ya da kitabın en sevdiğiniz kısmını , düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim. İyi günlerr
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201631 okunma
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
İngiliz edebiyatının en sevilen eserlerinden biri niteliğindeki Uğultulu Tepeler… Benim için çok çok uzun süren bir okuma süreci olsa da kitabı okumaktan kendimi alamadım, fakat okuma sürecimi uzatan sebebin kitaptan mı yoksa benden mi kaynaklandığını da anlayamadım. Sanırım yanlış zamanda karşılaştık, buna rağmen iyi ki karşılaştık. Uğultulu Tepeler gerçek bir klasik, zira daha önce okuyanlar bilir ki İngiliz edebiyatının klasik anlamda bazı özellikleri bulunur ve kitap da bunlardan bazılarını bünyesinde barındırıyor. Yalın ve ölçülü anlatımı ile her koşulda olay örgüsünü birbirine bağlayan unsurlar, Uğultulu Tepeler’de de mevcut bence. İçeriğinden bahsetmek gerekirse kitapta, artık deyim yerindeyse zirve noktasına ulaşan bir intikam hırsının, aşk ile birleşimi söz konusu. Kitabı okurken karakterlerin hissettiklerinin gerçekten aşk olup olmadığı noktasında birtakım kuşkularım oluşmadı değil, çünkü nefreti de andıran kuvvetli hislerin varlığı söz konusuydu. Bu ikilemi çözmeye çalışmak belki de kitabın cazibesini artırdı. Ancak ben esasen kitaptan merhamet eksikliğinin insanı yozlaştıran ve tüm insani duyguları körelten çok tehlikeli bir durum olduğu çıkarımını elde ettim. “Beni seviyordun, öyleyse beni bırakıp gitmeye ne hakkın vardı?” “İnsan bazen, kendine de, başkalarına da acımak nedir bilmeyen kimselere de acıyor.” Mevki ve paranın, hayatın geri kalanında sevgiden yoksun olunması halinde hiçbir şey ifade etmeyeceğini trajik bir kurgu ile anlatan Uğultulu Tepeler’i, bir aşk romanı arayışındaysanız okumanızı öneririm. Keyifli okumalar dilerim.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,8bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
(Okumayanlar için spoiler vermeden anlatıyorum) Merhaba Ben Kolej Züppesi 1. Kitabın Yorumla Geldim . Berra ÇamlıDere Yazarın okuduğum ilk kitabı . Bir sayfa sayesinde merak ettim. Kitap akıcı ve sürükleyicidi. Kitabı okuyan anladı .Kitabı 6 günde okudum. Yoruma geçmeden biraz konusundan bahsetcem :Hayat iki kirpik arasında acılı bir mesafe.
Kolej Züppesi
Kolej ZüppesiBerra Çamlıdere · Epsilon Yayınları · 201782 okunma
720 syf.
2/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Merhaba, bugün size Sokak Nöbetçileri kitabını anlatmak istedim. Normalde kitap yorumu yazmam fakat bu kitaba özel bir inceleme yapmak istedim. Kitabın konusu: Çocukluğunda fazlasıyla yara alan ve on yedi yaşında Koza tarafından Ekip’e dahil edilen Helin Aktan, son görevi için ajan olarak Sokak Nöbetçileri’nin yanına gönderilir fakat çıkmış
Sokak Nöbetçileri
Sokak NöbetçileriAslı Arslan · İndigo Kitap · 202112,4bin okunma
Hatta, küçüklüğümde annemin beni uyutmak için okuduğu masallardan ve o masallardaki prenses lerden nefret ettim hep. Kıyafetlerinden utanip, bir periden yar dım kabul eden ve camdan bir topuklu ayakkabıyla onu sadece öyle görüp beğenecek bir prense giden Sinderella'dan nefret ettim. Uyanmak için bir erkeğe muhtaç Uyuyan Güzel'den nefret ettim. Kuş tüyü yatağındaki bir bezelyeden rahatsız olan o prensesten nefret ettim. Bacakları olan bir adama âşık olup, sonunda köpük olan deniz kızından nefret ettim. Ölünce, onu deli gibi seven yedi dünya tatlısı cücenin ağlamasına uyanma yıp, bir prensin öpücüğüyle uyanan Pamuk Prenses'ten nef ret ettim. Hepsinden... Bence prensesler, dünyadaki en aptal kişilerdi.
Reklam
1.000 öğeden 841 ile 850 arasındakiler gösteriliyor.