Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Benim hakkım, sus ey bülbül senin hakkın değil mâtem!"
Büyük insanlar, kendilerini değil milletlerini yaşamışlardır. Büyük insan, Milletin cevheridir. Yumurtanın sarısı ve yoğurttaki yağın kaymakta toplanması gibi, milli cevher, büyük insanda toplanır.
Sayfa 53 - Diriliş Yayınları
Bülbül
Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım. Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı, Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı. Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hılkat kesilmiş lâl... Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl Muhîtin hâli
Reklam
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım! Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda; Bugün bir hânumansız serseriyim öz diyârımda! Ne husrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı, Serâpâ Garba çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı! Hayâlimden geçerken şimdi, fikrim herc ü merc oldu, SALÂHADDÎN-İ EYYÛBÎ'lerin, FATİH'lerin yurdu. Ne zillettir ki: nâkûs inlesin beyninde OSMAN'ın; Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın! Ne hicrandır ki: en şevketli bir mâzi serâp olsun; O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun! Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden YILDIRIM Hân'ın; Şenâatlerle çiğnensin muazzam Kabri ORHAN'ın! Ne heybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş, Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş! Yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın; Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın! Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem... Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
BÜLBÜL
Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin; Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ? O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun; Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun, Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen, Gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen. ... Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
M.Âkif
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Bülbül
O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun; Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun. Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzî serâb olsun; O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun! Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem... Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Reklam
< Benim hakkım, sus ey bülbül senin hakkın değil matem >
Sağlığında nasıl milletse, ölünce de vatan oldu. Fakat ölen Akif toprağa düşen bir tohum gibiydi. Toprağa bir kar düştü. Sonra mevsim geçti, hava ısındı. Akif topraktan binlerce Akif olarak fışkırdı.
Sayfa 31 - Diriliş yayınlarıKitabı okudu
"BENİM HAKKIM, SUS EY BÜLBÜL SENİN HAKKIN DEĞİL MÂTEM"
Yıkılmış hânümanlar yerde işkenceyle kıvransın;  Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!  Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem... Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Dolaşşsın sonra İslam'ın harem-gahında na-mahrem... Benim hakkım sus ey bülbül senin hakkın değil matem!
Reklam
Bülbül Şiiri ( En sevdiğim şiirlerden)
Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihâyet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım. Şehirden kaçmak isterken sular zâten kararmıştı; Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdîyi sarmıştı. Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl... Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl. Muhîtin hâli «insâniyyet»in
Sayfa 450 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.