Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Annen var mı senin? - Var tabiî. - Ne iş yapar? - Çamaşıra gidiyor. - Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de birbirimize baktık. -Ben, dedi, boyacı olacağım.
“Sevgili Piraye; Balık koskoca okyanusun derinliklerini avucunun içi gibi bilse de, bir lokma uğruna, atılan oltaya can feda. Bırak benim de avucumun içi gibi bildiğim o koca kalbinde bir hata yapma hakkım olsun.  Şimdi sen yoksun ağlıyoruz arkadaşlarımla, ağlıyoruz arkadaşlarım bulutlarla. Yağmur yağıyor mu oraya bilemeyiz ama, biz ağlıyoruz Piraye. Bu balık nefes alıp verdiği suyun altında boğuluyor, bu kelebek ölümü dört gözle bekliyor.  O balık nerede boğuluyor biliyor musun? Önümde ki beyaz sayfalara haykıramayıp yutkunduğum, içime ağlayıp, içimde biriktirdiğim denizin için de boğuluyor. Bu kelebek intihara kalkışıyor.  Bırak bir hata yapma hakkım olsun. Yaşadığım denizde can veriyorum. Kalemim kan kaybediyor, kalemim ağlıyor Piraye. "
Reklam
Neydi benim derdim? Çocukken yeni bir dolma kalem için Azize Teresa'ya dua etmiştim. Duama cevap almıştım. Yeni bir dolma kalemim olmuştu anlayacağınız. Şimdi bir kez daha Azize Teresa'ya dua ediyordum. Lütfen tatlı ve güzel azize, bir fikir yolla bana. Ama Azize Teresa beni terk etmişti, Huysmans gibi bir başıma kalmıştım, yumruklarım sıkılı, gözlerim yaşlı. Dünyada beni seven bir şey olsaydı, tek bir şey, bir böcek, bir fare hatta, ama o da mazide kalmıştı, ona sunabileceğim en iyi şeyin portakal kabuğu olduğunu anlayınca Pedro bile terk etmişti beni.
Sayfa 26 - Parantez Yayıncılık
MERHABA BEN AYKUT -2
Nezih bir yalnızlığım, Yıllanmış acı bir gözlerimden, Yudum yudum otuzlu yaşlarım başlıyor. Efkarlı mıyım? Eh biraz dumanlı, Fikrim erkenden çürüdü. Yaman gecikmiş arzularım,
Üstadımız bazen diyordu: 'Bugün kaç sahife okudunuz?' Biz de üç veya beş dediğimiz zaman, 'Ben iki yüz sahife okudum. Hem benim kalemim yok, çok ağır yazıyorum. Hem de sizin gibi gazete gibi okuyup geçmiyorum. Ben manasını da anlayarak okuyorum. Hem de bakın ne kadar tashih ettim' derdi. Risaleleri açarken sahifeleri hiç incitmeden, elini ağzı ile ıslatmadan çok itina ile açardı.
Bayram Yüksel
Önce bir yanlızlık boğumlanırboğazımda. Ardınden bir senin yokluğun. Kara bulutlar ağlıyor bugün. Kime? Neye? Ve nereye? Yoksa onlarda benim gibi sensiz mi kaldılar. Kalbim öğüt beklerken senden
Reklam
Ben Adam Olmak İstemiyorum
Annen var mı senin? - Var tabii. - Ne iş yapar? - Çamaşıra gidiyor. - Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık.
Ben içeri düştüğümden beri, güneşin etrafında on kere döndü dünya. Ona sorarsanız: “Lâfı bile edilmez, mikroskobik bir zaman.” Bana sorarsanız: “On senesi ömrümün.” Bir kurşun kalemim vardı, ben içeri düştüğüm sene. Bir haftada yaza yaza tükeniverdi. Ona sorarsanız: “Bütün bir hayat.” Bana sorarsanız: “Adam sen de, bir iki hafta.” Katillikten
♥️ - Annen var mı senin? - Var tabiî. - Ne iş yapar? - Çamaşıra gidiyor. - Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de birbirimize baktık.
Nazım Hikmet
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya Ona sorarsanız: 'Lafı bile edilemez, mikroskobik bi zaman...' Bana sorarsanız: 'On senesi ömrümün...' Bir kurşun kalemim vardi, ben içeri düştügüm sene Bir haftada yaza yaza tükeniverdi Ona sorarsanız 'Bütün bi hayat...' Bana sorarsanız: 'Adam sende bi hafta...' Katillikten yatan
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.