Sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. Otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. Beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, –tren, gemi, uçak ne olursa– mutlaka gelip beni alacak. Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu.