Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üşenmeden okumanızı tavsiye ederim :)
Zen ustalarının en büyüklerinden biri olan Lin Chi şöyle der: “Gençken tekneler beni büyürlerdi. Küçük bir kayığım vardı ve yalnız başıma göle açılırdım. Saatlerce orada kalırdım. Bir seferinde, güzel bir gecede, gözlerimi kapamış kayığımda meditasyon yapıyordum. Akıntı aşağı boş bir kayık geldi ve benimkine çarptı. Gözlerim kapalıydı, bu yüzden şöyle düşündüm: ‘Biri kayığıyla geldi ve kayığıma çarptı.’ İçimde öfke sesi yükseldi. Gözlerimi açtım ve öfke içinde adama bir şey söyleyecekken kayığın boş olduğunu fark ettim. O zaman hakaret edecek yön kalmadı. Öfkemi kime ifade edecektim? Kayık boştu. Yalnızca aşağı yüzüyordu ve gelip benim kayığıma çarpmıştı. Bu yüzden yapacak hiçbir şey yoktu. Öfkemi boş bir kayığa yansıtamadım.” Ve Lin Chi devam eder: “Gözlerimi kapattım. Öfke oradaydı ama çıkış yolu bulamadığımdan gözlerimi kapattım ve öfkeye doğru geri geri yüzdüm. Ve o boş kayık benim fark edişim oldu. O sessiz gece, içimde bir noktaya geldim. O boş kayık benim ustamdı. Ve artık biri gelip bana hakaret ettiğinde gülüyorum ve diyorum ki: ‘Bu kayık da boş.’ Gözlerimi kapatıyorum ve içeriye gidiyorum.”
hayır demeyi bilmeyen birisiyim ve karşımdakini reddetmek benim için o kadar zor ki!
Reklam
“Evrendeki her şey kendi frekansında titreşir ve hatta birbirlerini harmonik (uyumlu) bir ölçekte etkilerler. Benim yaptıklarımı anlamak evrenin anahtarını anlamaktır.” – Nikola Tesla
Sayfa 26 - DestekKitabı okudu
İçimde aşka dair bir heves ve arzu da kalmadı ki. Kalp çarpan düşler kurmuyorum. Hülyalı ilk gençlik mazide kaldı. Benim bir kavgam var Şükran.  Toyken kavgam aşktı herkes gibi. Şimdi kendimle dövüşüyorum. Derdim benimle Şükran yanlış anlama nolur. İnsan bazen böyle olur diyorsun deme Şükran.  İnsan böyle olursa telafisi yoktur...
Sayfa 7
Benim sorunum yazar olmak istemek. Belli ki ben yazmak istemiyorum, yazar olmak istiyorum. Hedefi baştan yanlış koymuşum. Babam belki asla yazar olamadı ama hayatı boyunca yazdı. Bu durumda başarısız olan benim. Babamın gerçekleştiremediği şeyi yanlış anladığım için.
Sayfa 105Kitabı okudu
Benim hayatım bu değil, olamaz. Birgün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu.
Reklam
Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu.
Sayfa 49
Zen ustalarının en büyüklerinden biri olan Lin Chi şöyle der: “Gençken tekneler beni büyürlerdi. Küçük bir kayığım vardı ve yalnız başıma göle açılırdım. Saatlerce orada kalırdım. Bir seferinde, güzel bir gecede, gözlerimi kapamış kayığımda meditasyon yapıyordum. Akıntı aşağı boş bir kayık geldi ve benimkine çarptı. Gözlerim kapalıydı, bu yüzden şöyle düşündüm: ‘Biri kayığıyla geldi ve kayığıma çarptı.’ İçimde öfke sesi yükseldi. Gözlerimi açtım ve öfke içinde adama bir şey söyleyecekken kayığın boş olduğunu fark ettim. O zaman hakaret edecek yön kalmadı. Öfkemi kime ifade edecektim? Kayık boştu. Yalnızca aşağı yüzüyordu ve gelip benim kayığıma çarpmıştı. Bu yüzden yapacak hiçbir şey yoktu. Öfkemi boş bir kayığa yansıtamadım.” Ve Lin Chi devam eder: “Gözlerimi kapattım. Öfke oradaydı ama çıkış yolu bulamadığımdan gözlerimi kapattım ve öfkeye doğru geri geri yüzdüm. Ve o boş kayık benim fark edişim oldu. O sessiz gece, içimde bir noktaya geldim. O boş kayık benim ustamdı. Ve artık biri gelip bana hakaret ettiğinde gülüyorum ve diyorum ki: ‘Bu kayık da boş.’ Gözlerimi kapatıyorum ve içeriye gidiyorum.”
içimdeki cüce*
Hayatım boyunca kafamın içinde bir cüceyle yaşadım ben. Herkes içindeki çocuktan bahseder. İçinizde ki çocuğa izin verin. İçinizdeki çocuğu öldürmeyin, bilakis daima yaşatın onu; kulak verin, dinleyin. Benim içimde bir çocuk yok, benim içimde yaşsız bir cüce var, kendimi bildim bileli. En inançlı olduğum anda ortaya çıkıp bana hep aynı şeyi söylüyor : Olmadı Salih. Yine olmadı, güzel söyleyemedin, doğru yapamadın, olmadı işte.
“birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim. sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, –tren, gemi, uçak ne olursa– mutlaka gelip beni alacak. benim hayatım bu değil, olamaz. bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu. o zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin, vermediğim müjdelerimin, dilemediğim özürlerimin, inmediğim yokuşların, edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak.”
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.