Titus Andronicus'un zayıf yanları pek çok; bazı sahneler imge bakımından oldukça yoksul, bazı sahneler ise son derece zengin: ikinci perdede taptaze, sevinç dolu doğa ile cürüm ve fesat yuvasının karşıtlığı (bu sahne katıksız Shakespeare'dir); üçüncü perdede çaresizlik ve uğursuzluk. Dördüncü perdenin ikinci sahnesi: Küçük Mağribi prensle ilgili bu bölüm, acımasız mizahına rağmen ironiden yoksun. Bunun dışında, birinci ve beşinci perdeler renksiz ve üslup bakımından başarısız. Aaron, lago'nun ve öbür kötü kişilerin öncüsü olmakla birlikte, Marlowe'un Barabas'ını hatırlatıyor. Oyun, üslubunun başarılı olduğu yerlerde VI. Henry'nin en iyi bölümleriyle eşit bir düzeye çıkıyor, evrenselliği bakımından onu bile aşıyor.