Ta Hint'ten buraya kadar benden başka güzel kadın bulamadın mı? Yazık senin periliğine!
Sayfa 93 - Türkiye İş Bankası
-Çuvaldızı kendine iğneyi başkasına batırmalıdır atasözünü söyleyen hakkındaki fikriniz nedir?
-Söyleyen pek kurnazmış efendim...
-Neden?
- Çünkü bu nasihatiyle kendisini "başkası" makamında bulundurup, çuvaldızı âleme batırarak iğneyi kendine çevirtmek istiyor.
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası
Onların da birer peri âşıkları varmış. Çeşmifelek neyse ne... Fakat ablanın sevdalısı olan peri, acaba o da iyi saatte olsunların zenci cinsinden midir?
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası
Okur Takip Önerileri
Develer güzel sesten hoşlanırdı. Deve sürücüleri güzel sesli kişilerden olurdu. Bunlar güzel nağmeli türküler söyler, develerin develerin hızlı yürümelerini sağlarlardı. Nağme ile deve süren bu kişilere "el-hâdî" veya "el- hâddâe" denirdi.
Peygamberimiz hacca gitmekteydi. Develerin bir kısmında erkekler bir kısmında da kadınlar bulunmaktaydı. Peygamberimiz bir ara hanımların bulunduğu yere geldi. Hanımların develerini Enşece sürmekteydi. Enşece güzel sesi ile develeri harekete getiren yolculuk nağmeleri söylemeye başladı.
Peygamberimiz hızlanan develerin üstündeki kadınların rahatsız olacağını düşündü. Zarif bir ifade ile sürücüyü uyardı:
"Ya Enşece! Dikkat et, billurlar kırılmasın!"
Billur kristal demekti. Yani kıymetli camdı. Billur temiz demekti. Billur akıcı demekti. Saf ve duru demekti.
Sayfa 32 - Timaş
Yerime döndükten sonra aklıma geldi, köylülere, yakınıma gelmeleri için işaret ettim. Bu yol herkesten evvel onların demektir. Birkaç tanesi ilerleyecek oldu, jandarmalar bırakmadı, ben de sesimi çıkarmadım ama neşemin yarısı kaçtı.
Sayfa 13 - Yapı kredi yayınları
Ferahkent'in suyu temizdir, aydınlıktır, sonsuzdur. Fakat bilinen bir şey var: suya ışığını veren senin gözlerin, suya temizliğini veren senin kalbin, suya sonsuzluğunu verense senin zihnindir. Bakmayı bilen gözlere, duruluğu hisseden kalplere, sonsuzluğu düşünen zihinlere her su Ferahkent'tir.
Sayfa 163 - Timaş genç
Butimarlar biteceği korkusuyla kıyısında yaşadıkları sudan içmezlermiş, bilir misin? Hatta bazı butimarlar susuzluktan ölürmüş. Ne acı değil mi! Bir de bize bak! Biz insanlar denizleri, okyanusları kurutur, yine de ölmeyiz! Ölmemek için kendimizin dışında herkesi, her şeyi öldürürüz.
Sayfa 150 - Timaş genç
Kötülük perdesini kaldıramasak bile, iyilik dünyasına insanların göz atabileceği bir aralık yaratırız hiç olmazsa.
Sayfa 149 - Timaş genç
Bizim sonsuz sevgilere ihtiyacımız var servi. İnsanların gözlerindeki kötülük perdelerini çıkarıp atmamız lazım. Biliyorum, öyle birden olacak bir iş değil. Ama neden olmasın? Dünya üzerinde ne kadar çok insanız, birlikte olursak bak nasıl da başarırız! Nasıl da...
Sayfa 114 - Timaş genç
Bir insanın yaşayıp yaşamadığından daha önemlisi nasıl yaşadığıdır, yaşadığı müddetçe neler yaptığıdır. Ya sen nasıl bir hayat yaşayacaksın benim güzel oğlum? Hayatın boyunca zavallı bir kuşun ölümüne mi üzüleceksin, yoksa özgürce kanat çırpabilsinler diye başka kuşlar için mücadele mi edeceksin?
Sayfa 59 - Timaş genç
Kuş ölümlüdür sen uçmayı hatırla*
Furûğ Ferruhzad, Bütün Şiirleri.
Sayfa 58 - Timaş genç
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Sayfa 58 - Timaş genç
İnsanın insana eziyeti, insanın hayvana eziyetiyle başlıyordu. "Öldürme" arzusu ilk önce hayvanların üzerinde test ediliyor, sonra hayvanların üzerinde uygulanır hale geliyordu. Hakir görme, nefret etme, işkence etme ve son olarak can alma...
Sayfa 48 - Timaş genç