Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Betül N

Sabitlenmiş gönderi
Hiç şüphesiz, şeylere ancak zihinsellikle sahip olabiliriz; anlayamadığımız bir resmin yemek odamızda asılı olması, o resme sahip olduğumuz, hiç bakmadığımız bir manzaranın ortasında yaşamamız, o manzaraya sahip olduğumuz anlamına gelmez.
Reklam
Bu dünyanın güzelliklerinden başlayacaksın, hiç durmadan basamak basamak yüce güzelliğe yükseleceksin.
Sayfa 53 - Platon- sempozyumKitabı okuyor
Doğa, sanatın yanında sessizliğe gömülür
Sayfa 137 - Benedetto CroceKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Betül N
@betuln·Bir kitabı okumaya başladı
Sanat Tarihinin Tarihi
Sanat Tarihinin TarihiVernon Hyde Minor
8.3/10 · 65 okunma
Şarabın Şiiri ve Esrarın Şiiri
Tanrı sevdiği kullarını faydasız kitaplardan korusun. Baudelaire
Reklam
Temizlik ve pislik ile güzellik ve çirkinlik açılarından insanın dışı ile içi arasında ne büyük fark vardır; O'nun bir açığa çıkardığına bak bir de gizlediğine!
Dünyada insanlar, insanlara göstermeye cesaret edemedikleri şeytanlıklarını, Tanrı'ya göstermekten utanmazlar.
Bir sanat eseri ile bir kez tanışma, önemli bir insanla , bir defa kısacık bir görüşmeye benzer. O insanı tanımak ve ondan gerektiği gibi istifade edebilmek için onu birçok kez ziyaret etmeniz gerekiyor. Sanat eseri de böyledir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Duygusal kimliğe sahip olan birey , kendi medeniyet tasavvurunun sanat eserlerinden haz duyar. Onlardan manevi bir lezzet alır. Diğer bir medeniyet tasavvurunun eserlerini ise sadece bilgi boyutunda görür ve öğrenir.
Varlığa bakıldığında, orada yüce ve güzel ile ilgili olmak üzere, üç tabaka görmekteyiz. Bunlardan birisi tabiattır, yaratılmış çevre, dağlar, denizler, gökyüzü, bitkiler ve diğer canlılar. Bir diğeri, insan elinden çıkma, yani beşer eyleminin ürünü olan ve bireyin duygusal alanına hitap eden sanat eserleridir. Üçüncüsü ise, bazı özel ve kamil insanlar ve onların eylemleri ya da eski tabirle fiilleridir. Bu üçünde de İslam medeniyet tasavvurunun terbiyesinden geçerek, duygu dünyasındaki güzel bölgesi gelişmiş olan bir birey, ilahi hüsnün yansımalarını bulacak ve onunla bir itminan yaşayacaktır.
Reklam
"Kendinize doğru olan yolculuğun bu mertebesinde, beşerin yaptığı sanat, bir ameleliktir."
ve bir süre sonra giderek sadeleşen, yalınlaşan ve parıldayan soyut sanattan koparak, sonsuzluğa, yyni O'na yönelmektedir. Bu merhalede insanın artık sanatla ilişki kurmaya ve ondan destek almaya ihtiyacı kalmıyor. Çünkü insan artık yüce sanatkarın, yani O'nun yüce sun'u ile karşı karşıyadır. Bu safhada beşeri sanat gerekmemektedir.
Bazı seçkin ruhlar ki bunların nasıl seçildiğini akıl idrak edemez. Görülen alemin deneyimi olmadan, görülmeyen aleme kabul ediliyorlar. Ve burada görülen alem ile sınırlı olan insanın bilmediği ve tatmadığı imkanlarla mükafatlandırılıyorlar. Bu kimselerden bir kısımına ise şöyle bir emir veriyor. Geldiğin şehadet alemine geri dön ve bu gayb dünyasında sana tattırılan ve lütfedilenlerden bir kısmını, o görülen alemin vasıtaları ile o alem ile sınırlı kalan insanlara anlat.
Seyyah yani hayat yolcusu insan , bütün bu deneyimlerini bir cümle ne özetlemek isterse, şöyle söyleyebilir. İlahi bir kurgu ile ben, kendimden, kendime yolculuk yapıyorum. Ve bu yolculuk bir yerde son bulacaktır. Önemli olan o yerin kalp için bir itminan merhalesi olup olmadığıdır.
Kendi toplumunda niye Hamlet yok, diye bir endişeye de kapılmamaktayım. Zira kadere rıza gösteren bir toplumda, mütevekkil ve kanaat ehli insanlar arasında Hamlet 'in yeri olmuyor.
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Mihrapta Asılı Kandil
Mihrapta Asılı KandilSadettin Ökten
9/10 · 101 okunma
412 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.