Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dialog
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Benim adım insanların hizasına yazılmıştır. Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu. Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım Ölüm ve acılar çatsaydı beni Düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak Sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı. Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım Diri-gergin kasları konuşsaydım “Kardeşler! ”
Reklam
Uyan Artık Yiğidim
lstırâbdır yiğidim azığımız, hicrandır Mirasımız mahkûmdur, mahzundur, perişandır Gene de ye'se düşme yiğidim; imtihandır Filizlenen her ölüm, mazlumlara nişandır Ne gönüllerde sevinç, ruhlarda beyaz kaldı Ufka bir bak, ilerle; inkılâba az kaldı. Ülkemden hatırıma hep sefiller geliyor Bin yüzlü Ebrehe'ler, kara filler geliyor Şimdi
Çünkü beyaz bir gemidir ölüm. Siyah denizlerin hep çağırdığı, Batık bir gemi. Sönmüş yıldızlar gibidir. Yitik bir adrese benzer yanık otlar gibi Sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehir de ölürüm..
Hey, ölüm! Arayınca yeni bir yolcu Hep çocuk kadar coşkulu Renklerin, süslerin sarhoşu, Beyaz atına bin de gel. Karaysa eğer atın Ve gök kuşağı rengi değilse pelerinin, Bırak, kalayım gölgesinde erguvanların...
Uyandıran Aşk
Uyandıran Aşk
Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile Anlatır akan kanı beyaz sesiyle Anlatır akan kanı beyaz sesiyle... Suavi
Reklam
Ölüm bazen de umutsuz bir dilektir. ~BEYAZ LEKE~
Alaca sesinde kızgın sular akıyor gölgenin Adımlarım iz bırakıyor, karanlığın içinde, her nefesinde Bir çemberin döngüsünde esir yüzler sıralı Ellerinde kaypak bir maske, hilafın arsızları Çizgiyi sol adımlarla gidiyorlar Giderken yolu kan rengine boyuyorlar Ak saçlı deli ihtiyarımdan sarı zehirli kadehleri içiyorlar Kısık bir ruh yatışıyor omzumdan, sedasız sözlerim Çenesi yırtık palyaçoyla katili tüm bedenlerin Deli ihtiyar kahkaha atıyor, zıplıyor ölü bedenlerde Al renginde alnıyla bana bakıyor gülümseyen gözleriyle Geride uğultuyla, peşimde insanlar, bunlar çizginin yeni sırası Şimdi benim elimde çirkin bir maske palyaçonun neşesiz sıfatı Ceplerimde beyaz şekerler ve omzumdaki ruhun fısıltısı Kulaklarımı kesen sesinde heceliyor "Ölüm oyunlarında şeker karnavalı burası" Ve sırtımdan itiliyorum, ensemde acı var Delinin elindeki ipiyle boynumda bir urgan asılı
Ağlamadan dillerim dolaşmadan yumruğum çözülmeden gecenin karşısında şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı üzerime yüreğimden başka muska takmadan konuşmak istiyorum. Şehre neden esmer ve dölek yüzümle döndüm dağlardan
"Ben siyaha karışan griyim, Renklerin kördüğümünün kor noktası. Şiir kırıntıları dökerken mısralarıma, Ağlayan bir beyaz, sinmiş bir siyah... Çerçevenin tozunda yaşamaya mahkum, Sûküta idam kelimlerden kaçması yasak. Ben yaşlı bir adam, ben ölmüş bir bebek Ben yaşamla ölüm arasına sinmiş bir kelebek..." -Kalpdelen-
Reklam
Bahar yaz ile kış arası,orta az ile çok arası,ekvator kuzey ile güney arası,biraz var ile yok arası,loş aydınlık ile karanlık arası,şimdi geçmiş ile gelecek arası,gri siyah ile beyaz arası bir geçişse..yaşamda ölüm ile doğum arasında bir geçiştir o halde..loş bir bahar sanki..
MAYIS KIZIN AĞIR DEPRESYONLARI
İnsanları kafaya takmaya gerek yok, Öyle de böyle de geçiyor zaman. Bir yanında azizleşmiş vefasızlık, Bir yanında dünyaya yetinmeye çalışan yalnızlık. Gecesine ölü cesedini salan, Gündüze "hadi eyvallah" diyen. Zehir gibi uykum var ya, Şehrin kaçıncı trafiğinden geçtiğimden. Yine ümitsizler ortamında velhasıl, Yeni kızaran dualarımla
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
En yakın yabancı
Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak Üstümü çarptırıp karışık hesaplara Göğsümde kahramanca bir gürültü Kabaran bir kımıltı yükseltiyor Nabzımdan arta kalan çiçek tortuları için Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri Bir kenara ittirip Temize çıkmak için Feraget edilmiş bir hayattan En yakın yabancıyı bulmak için En yakın
Gene de ye’se düşme yiğidim; imtihandır Filizlenen her ölüm, mazlumlara nişandır Ne gönüllerde sevinç, ruhlarda beyaz kaldı Ufka bir bak, ilerle; inkılâba az kaldı. Uyan Artık Yiğidim- Nurullah Genç
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.