Yazdıklarımın konusu sendin,öyle ya,senin göğsüne yaslanıp yakınamayacaklarımdan yakınıyordum orada yalnızca.Kasıtlı olarak uzatılmış bir vedaydı bu sana..
Verdiklerinin tadını çıkarabildim,ancak bunu utançla,bezginlikle,güçsüzlükle ve suçluluk bilinciyle yapabildim yalnızca.Bu yüzden sana her şey için eylemlerimle değil,dilenci gibi teşekkür edebildim yalnızca.
İçimizde şeytan yok..İçimizde aciz var..Tembellik var..İradesizlik,bilgisizik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey:hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.
Sana yeni bir dünya açacağımı sanmıştın..Seni sükûtu hayale uğrattım.Ben sana rehber değil,ancak yoldaş olabilirdim,fakat yolu ikimizde bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan,birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey elimizden gelmiyordu.
Bu hayatın bir manası olmak icap ederdi.İnsan dünyaya sadece yemek,içmek,koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı.Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.