Bid'at ehli ise, nefsimiz gibidir. Yani, iç düşmandır. İç düşman, dış düşmandan çok daha tehlikelidir. Bizden gibi görünen bir ajan gibidir. Fırsatını bulduğu anda vatana ve dine ihanet eder. Koca Firavun'un saltanatını başına yıkan, sarayında yetiştirdiği bir iç düşman olan Musa Nebî'dir. (Allah'ın Peygamberine selam olsun!)
"...Hazret-i Peygamber buyurmuşlardır ki, “Ümmetim yetmiş üç firkaya ayrılır; bunlardan yalnızca benim ve ashabımın yolunda olanlar kurtulur! İşte bu Hadis-i Şerif çerçevesinde ilerleyebilen tek firkaya Ehli Sünnet vel Cemaat (Peygamber ve onun cemaatinin yolu); mensuplarına da Sünni denilmiştir. Diğer firkalar Ehl-i Bid'at olarak adlandırılır. Ehlisünnet itikadının temel esasları kısaca şunlardır: "Sahabe-i Güzin efendilerimizin hepsi adildir. Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali Efendilerimizin halifelikleri sırasıyla sahihtir. Allah Teala, haşa şanından' cisim değildir venbeşere benzemez. Cennette müminler, Allah'u Teala'yı bilinmeyen bir şekilde göreceklerdir. Miraç, Mehdi'nin çıkışı, Mesih'in inişi, kabir azabı, şefaat ve keramet haktır. İman, artmaz ve eksilmez. İmanda asla şüphe olmaz. İnsan, fiillerinde serbesttir. Amel, imandan parça değildir; büyük günah işleyenler kâfir olmaz. Ehli kıble, yani kıbleye dönüp namaz kılan bidat firkaları, küfre nispet edilmez. Zalim ve fasık da olsa hükümete isyan edilmez. Hali meçhul olan imama hüsnü zan edilir. Mest üzerine mesh vermek haktır!"
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Ehli Sünnet ve Diğer Fırkalar-1...
İbn Ebî Hâtim er-Râzî (H.327) dedi ki; "Babam (Ebû Hâtim er-Râzî) ve Ebû Zur'a er-Râzî'ye, Ehl-i Sünnet'in ve bütün beldelerde yetiştikleri âlimlerin, dînin asılları hakkındaki mezheblerini ve bu konuda kendi îtikâd ettikleri şeyin ne olduğunu sordum." Dediler ki; "Hicaz'ı, Irak'ı, Mısır'ı, Şam'ı ve Yemen'iyle bütün beldelerdeki
Ehli Sünnet ve Diğer Fırkalar...
◾Cehmiyye'nin alâmeti Ehl-i Sünnet'i Müşebbihe diye isimlendirmesidir. ◾Kaderiyye'nin alâmeti Ehl-i Sünnet'i Cebriyye diye isimlendirmesidir. ◾Mürcie'nin alâmeti Ehl-i Sünnet'i muhâlife ve noksâniyye diye isimlendirmesidir. ◾Râfizîlerin alâmeti Ehl-i Sünnet'i Nâsıbe diye isimlendirmeleridir. ◾Oysa Ehl-i Sünnet'e tek bir isimden başkası izâfe edilemez. Şu isimlerin hepsinin onda toplanması imkansızdır. İbn Ebî Hâtim dedi ki; ◾Babamın ve Ebû Zur'a'nın bid'at ve dalâlet ehlini hecretmeyi emrettiklerini ve bu konuda oldukça sert ve şiddetli davrandıklarını işittim. ◾Rivâyetler dışında rey ile kitâb yazılmasını kötü görürlerdi. ◾Kelâm ehli ile oturup kalkmaktan ve kelamcıların kitaplarına bakmaktan nehyederler, kelamcı asla felâh bulmaz derlerdi." İbn Ebî Hâtim dedi ki; "Ben de akideyi benimsiyorum" (Lâlekâî-Şerh'u Usûl'i İ'tikâd'i Ehli's Sünnet'i ve'l Cemâa-1/197-201)
191 syf.
8/10 puan verdi
Nedir Bu Ehl-i Sünnet?
Muammer Esen'in doktora tezi olan "Ehl-i Sünnet Kavramın Oluşum ve Gelişim Süreci" başlığını taşıyan bu eser başlığının hakkını veren, bana göre başarılı bir kitap. Esen, çalışmasını giriş ve üç bölüm halinde düzenlemiş. Giriş bölümünde Hz. Peygamber sonrası dönemin siyasi olaylarını, Emevî - Haşimi çekişmesini konu ediniyor. Birinci
Ehl-i Sünnet
Ehl-i SünnetMuammer Esen · Ankara Okulu Yayınları · 200918 okunma
Sahabeyi Ehli Sünnetten Sayma Problemi ve Ehli Sünnetin Sınırlanması
İşte bu noktada biz, aşağıdaki şu soruları sorup onların cevabını aramak suretiyle konunun biraz daha açığa çıkarılmasını saglayabiliriz: Söz konusu bu "Cemaat"in, “Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat" olduğunu ve dolayısıyla “Cemaat"ten ayrılan bu gibi fırkaların, aynı zamanda “Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat"ten de ayrılmış olduğunu,
Sayfa 97-100
Reklam