Kendilerini çiçeklerle süslüyor, dans ediyor, gün ışığında şarkı söylüyorlardı; sanatçı ruhundan geriye kalan buydu sadece. O bile en sonunda halinden hoşnut bir hareketsizliğe bırakacaktı yerini. Acı ve gerekliliğin keskin biley taşında yaşıyoruz, ama o lanet biley taşı işte nihayet kırılmıştı anlaşılan!