Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
....Ama eğlenceli yıllarımızı bitiren zor bir dönem geldi. O ilgisiz sırf eğlence için internette olan büyük kalabalıkların önemli olduğu bir çağ , sosyal ağlar çağı. Artık onların varlığı yeterliydi kimse onlardan bir şey beklemiyordu. Onlar tüketiciydi.Birileri internete bir söz koyar onlar paylaşır. Birileri video yükler, onlar indirir, Birileri dizi çeker onlar izler. ONLAR %99 du
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
kesinlikle okuyun
Teknoloji vazgeçilmezimiz artık değil mi? Uzak kalmaya dayanamıyoruz. Ancak bizden önceki kuşağın şimdiki gibi böyle bir sorunu yoktu. Teknolojinin geçiş dönemini yaşayanlar öncesi sonrası kıyaslamayı daha iyi gözlemlerler. Şu dönemde doğanların hiçbiri bunu bir mucize olarak görmeyecekler. . İşte bu geçişte gözden kaçanları ve teknokojinin doğru amaçlarını gözler önüne seren bir çalışma "Bilgi Çağını Anlayamadık". Çok yönlü yazarımız yine kendine özgü anlatımı, toplumsal dokundurmaları ile akıcı anlatımını ve gizlide bırakılmaya çalışılmış noktaları üstündeki tozları üfleyerek bizlere getirmiş. Okurken gerçekten de hak vermemek elde değil. Genel ağın ne duruma geldiğini hepimiz biliyoruz. Güvenirliği tartışılır, bilgi kirliliği üst seviyede, amacı dışında kullanılmaya çalışılan bir ortam durumunda. . "Doğaya, çevremize, yaşamımıza yaptığımızı internete de yapıyoruz." diyor sona doğru yazar. Yani bozuyor, yıkıyor ve orayı bırakıp gidiyoruz. İnanılmaz bir vurdumduymazlık. Öte yandan nasıl olması gerektiğine de odaklandırıyor. Okuduktan sonra önce kendinize ardından internete, teknolojiye olan bakış açınızı etkileyecektir diye düşünüyorum. Elimizin altındaki bu ucu bucağı olmayan bu teknolojiyi en verimli biçimde kullanmaya bir an önce başlamalıyız.
Bilgi Çağını Anlayamadık
Bilgi Çağını AnlayamadıkAbdullah Reha Nazlı · Gece Kitaplığı · 201516 okunma
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Reha Bey' in okuduğum ikinci kitabı. Bu eseri de gerçekten okunmaya değer. Kitapta ; teknoloji ve sosyal medya ile ilişkimizi ele alan yazar, Dijital devrime yani Endüstri 4.0 'a adapte mi olduk yoksa onun kölesi mi olduk sorusunu zihnimde canlandırdı. Acaba teknoloji bizim için bir nimet mi? Yoksa esiri olduğumuz bir bağımlılık mı? Sosyal medya platformlarını kuruluş amaçlarını uygun mu kullanıyoruz yoksa tamamen ego tatmini ve sürü psikolojisi ile mi? Peki Dijital Devrim'in gerçek fonksiyonu ve amacı nedir? Nasıl esas amaca geri dönebiliriz? Hepsi birbirine benziyor. Her biri ötekilerin yaptığını yapıyor. Biriyle konuştum mu, hepsiyle konuşmuşum gibi geliyor. Diyor Andre Gide . Sahi biz sosyal medyayı, teknolojiyi ve interneti yanlış mı anladık?
Bilgi Çağını Anlayamadık
Bilgi Çağını AnlayamadıkAbdullah Reha Nazlı · Gece Kitaplığı · 201516 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
HASHTAG: EĞİTİM
Bizler hiçbir şeyin farkında değiliz. Dünya çok farklı olaylar peşinde koşarken biz hashtag bile kullanamıyoruz. Sosyal medya artık bir dedikodu mekanı. Telefonlarımızın camlarının arkasındaki dijital dünyaya her yere baktığımızdan daha çok bakıyoruz. Çok önemli işler peşindeymişiz gibi her ortamda, her koşulda bakmadan duramıyoruz. Ailemizle vakit geçiriyor zannederken sadece yanlarında oturup onların da kendi ekranlarına bakmasını seyrediyoruz.’Nasılsın?’ sorusunu bile duymuyoruz çoğu zaman. Sanırım Japonya’daydı, yürürken telefonuyla ilgilenenler için özel kaldırım yapmışlar. O kadar kaptırmışız ki kendimizi o ekranlara, kim olduğumuzu bile unutmuşuz. Bir araya geldiğimizde konuşacak 2 kelime bulamıyoruz. Telefonun şarjı bittiğinde ‘şarjım bitti’ diyoruz. Artık onun bedenimizin bir duyusu olduğunu kabul ediyoruz. Sosyal mecralar, doğru amaçlar için kullanıldığında gerçekten çok faydalı bilgiler içeriyor. Ama bizim bu alanlardan çıkardığımız tek şey kim ne yapıyor, nasıl giyiniyor, kiminle yaşıyor. Reha Bey’in bu kitapta değindiği konu çok güzel. Başarılarının devamını can-ı gönülden dilerim. Dış dünyanın pencerelerine bakmak yerine iç dünyamızın pencerelerini görmek dileğiyle.. ‘’İnsanların büyük kısmı yaşamıyorlar, sadece varlar’’ Oscar Wilde
Bilgi Çağını Anlayamadık
Bilgi Çağını AnlayamadıkAbdullah Reha Nazlı · Gece Kitaplığı · 201516 okunma
Google'nin otomatik düzelttiği şeyler bile beynin tüm işlevini elinden aldı. Hayatını felsefeye adamış taklidi yapan genç , sürekli alıntı yaptığı Nietzcshe'nin ismini , yıllar geçse bile Google'a bakmadan doğru yazamıyor. Çünkü her yazdığında doğrusunu buldu. Bakmadan yazma ihtiyacı hiç gelişmedi Öğrenciler ödevlerini kopyalayıp yapıştırıyor. Kendi verdikleri ödevlerde ne yazdıkları hakkında fikirleri bile yok.İnternet temel çöplüğüne döndü. Kimse kitap okumuyor
Sosyal ağlar , insanların kişisel bilgilerini internete taşımasıyla başladı. Şimdi internette gördüklerini kişilikleri sanmalarıyla devam ediyor. Artık bütün cevaplara sahibiz ama doğru soruları soramıyoruz. Eskiden ortada bilgi olmadığı için iddiaların hükümdarlığı sürerdi. Şimdi interneti de zehirledik. Burcunu öven sayfayı, siyasi görüşüne methiyeler dizen gazeteyi, her fotoğrafı beğenen arkadaşlarını tuttuğu takımı tutmakla doğru karar verdiğini ispatlamaya çalışan siteleri takip eden ; ama yine de ilerlemeye hayalindeki kalabalıklara dönüştük. İnsanlığın aydınlanma arzusu , susuz bir şekilde , denize düştü ölüyor.Bilginin olduğu fakat kullanılmadığı çok vahim bir dönemden geçiyoruz.
Reklam
’Hiçbir çocuk derste penguenlerle ilgili akıllıca bir şey sormuyor. Kendisine anlatılanın dışında hiçbir şey merak etmiyor, kendisine anlatılanı da umursamıyor.’’
‘’Facebook gittikçe kendini tekrar ediyor, mecburen. Bunun Facebook’la hiçbir alakası yok, tamamen insanların karakterleri ile ilgili. İnsanlar; 5 yılda yüklediği 100. profil resminde aynı kişilerden aynı yorumları almaktan bıkmadılar. Bazı kişiler hala ısrarla paylaşırsa insanların siyasi fikirlerini değiştirebileceğini düşünüyor. Bazıları kendi tuttuğu takımın en başarılı olduğunu ispatlarsa kendisine duyulan saygının artacağını zannediyor. Kimisinin tüm hayatı gözlerimizin önünde ama umurumuzda değil.’’
Teknoloji gurbetçisiyiz. Yeni ve yabancı bir dünyada, her gördüğüne şaşıran , her şeyi ışıl ışıl bulan , ama hiç bir zaman anlamayan insanlarız. Mercedes'e bağdaş kurup köyümüze döndüğümüzde bir zamanlar olmadığımız kişi olmakla övünüyoruz
‘’Eğitim sistemi İngilizce, Tarih, Türk Dili Kuralları’nı öğretemiyor, bunları kabullendim. Ama bari okuma öğretseydi..’’
Reklam
’Burcunu öven sayfayı, siyasi görüşüne methiyeler dizen gazeteyi, her fotoğrafını beğenen arkadaşlarını, tuttuğu takımı tutmakla doğru karar verdiğini ispatlamaya çalışan siteleri takip eden ama yine de ilerleme hayalindeki kalabalıklara dönüştük.’’
‘’Gördüğüm kadarıyla istemeye istemeye dershaneye gidip, biraz puan alıp yıllarca atanmayı beklerken Facebook’ta önüne gelene oyun isteği yollayacaklar. Bu sırada Samsung S4 ile attıkları tweetlerde atanamadıkları için buna çatacaklar.’’
‘’İnsanlık hiç bu kadar bilginin çok ancak cehaletin, bilgiye düşmanlığın, teknolojiye ilgisizliğin çok olduğu bir çağ daha görmemişti.’’
‘’Zaten sosyal ağlar, günlük hayatta asla duymayacağınız şeylerin konuşulduğunu ilk kez öğrendiğiniz, normalde konuşulmasını istemediğiniz konularla çok rahat karşılaşabildiğiniz ve günlük hayatta ciddiye almadığınız kişilerin fikirlerini duyurabilmek için bas bas bağırdıkları ortamdır.’’
‘’Çünkü sen tek başına değilsin, sen koca bir çoğunluk içinde hem herkessin hem hiç kimsesin.’’
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.