Kitabın adı konusu hakkında bilgi veriyor. Öncelikle belirtmek isterim ki +18 okuyucu sınırı olan bir kitap. Çevirmen Yiğit Bener’e bayıldım. Çeviri çok iyi, çevirmenin yazdığı ön söz samimi, sıcacıktı. Dil çok akıcı. Kadına yönelik sözlü saldırılara baktığınızda ağzınız açık kalır. Bunlar yazından toplanmış cümleler. Örneğin Aile diyor ve kadın-aile konulu cümleler var. Bunu yazanın ismi, yazma
tarihi hatta eser ismi mevcut. Balzac, Turgenyev, Emile Zola hatta bazı kadınlar yine kadınlara saldırmış. Özellikle Jules Renard kafayı kadınlarla bozmuş. Kadın düşmanlığını hep cehaletle, bağnazlıkla, kültürle bağdaştırırdım. Son yıllarda kadına yönelik şiddetin ülkemizde artması ile umudu bilgiye, kültüre yüklemiştim.YANILMIŞIM. Medeni kabul edilen Fransızların kadın düşmanlığı beni korkuttu. Avrupa hatta ABD nin kadın karalama sevdasını ağzı açık okudum. Çokça alıntı yaptım. Okurken zamanı- mekanı unuttum. Sapıklık boyutundaki saldırılar midemi bulandırsa da bazı eleştirilere hak verdim. Benzer bir derlemenin ülkemizde de yapılmasını dilerim. Gerçi bizde bu kadar malzeme bulamazlar. Özellikle belli bir olgunluktaki okurlara öneririm. Son olarak çevirmen Yiğit Bener’in gerekçesi ile kitap incelemesini tamamlıyorum. Ben ikna oldum ;))”Aslında ben de bir çok hemcinsim gibi , kadınların giderek erkeklere üstünlük taslayabilecekleri hiçbir alan bırakmamaları karşısında çok ciddi şekilde endişelenmekteyim. İnanıyorum ki, erkekler olarak biz, kadınlara karşı üstünlük komplekslerimizi yitirirsek ciddi bir kimlik bunalımına düşebiliriz.”