(...)
Bilig-Tenüz'ün temellerini attığı tarihi gelişim planımız, bugün bile bir tek taşını yerinden oynatamayacağımız, muazzam bir abidedir. Bu abidenin gelişiminde rastlantıya yer yoktur.
Merhaba. Öncelikle bu bir inceleme değildir. Çünkü ne bu kitabı ne de başka kitapları inceleyecek yetkinliği kendimde görmüyorum. Yalnızca unutmamak için kaleme dökülen düşünceler dizisi... Böyle demek daha sağlıklı. Dolayısıyla spoiler -keşke şu kelimeye Türkçe karşılık bulunsa- olabilir.
Açıkçası anlatmak için hangi cümlenin elinden tutup ne
Bilig Tenüz Yazıtları
Yüzyıllardan beri sürüp gelen ve "Neden Batılaşmıyoruz?" "Neden Her Şeyi Kendimize Benzetiyoruz?" "Neden Yüzyıllardır Denenmiş Uygulamaları Yapımıza Uyduramıyoruz?" gibi makale ve kitapların sorularına kesin bir karşılıktır Bilig-Tenüz. (...)
Önce, neden Batı kültürünü alıp soysuzlaştırdığımızı sanıyoruz? Batı, bizim kültürümüzü alıp soysuzlaştırmış olmasın? Tanzimatla birlikte başlayan 'Garplılaşma' hareketleri, bir kültürün kötü bir biçimde kopya edilmesi mi demekti? Yoksa, biz, aslında gene atalarımızdan miras kalan bir medeniyete mi dönüyorduk? Bilig-Tenüz'ü inceleyenler göreceklerdir ki, biz, yeni uygarlığımızın asıllarını teşkil eden bütün kurumları, akımları ve düşünceleri yeni bir biçime sokarken bir keşmekeş ve bilmezlik içinde değildik; kökü ta iki bin yıl öncesine dayanan ve her noktası akıllara durgunluk verecek bir biçimde hesaplanmış olan bir bilimselliği sürdürüyorduk. Yoksa ayakta kalabilir miydik?
Bilig Tenüz'ü (Bilgi Denizi) inceleyenler göreceklerdir ki biz yeni uygarlığımızın asıllarını teşkil eden bütün kurumları, akımları ve düşünceleri yeni bir biçime sokarken bir keşmekeş ve bilinmezlik içinde değildik. Kökü ta iki bin yıl öncesine dayanan ve her noktası akıllara durgunluk verecek bir biçimde hesaplanmış olan bir bilimselliği sürdürüyorduk. Yoksa ayakta kalabilir miydik?
Bilig Tenüz bugün ki kitap sayfasıyla 12.000 sayfa eden, hacmiyle Dünya ansiklopedileri arasında yer alan iki bin yıllık bir yazıt.Kitabı yarım bıraktı
“Neden Batılılaşmıyoruz?” “Neden Her Şeyi Kendimize Benzetiyoruz?” “Neden
Yüzyıllardır Denenmiş Uygulamaları Yapımıza Uyduramıyoruz?” gibi makale ve kitapların sorularına kesin bir karşılıktır Bilig-Tenüz.
Yazıtı incelemeye başlayanlar, hemen bunun gibi birçok sorunun karşılığını, Bilig-Tenüz'ün deyimiyle tümaçtarsız (yani tümüyle açık seçik ve tartışmaya yer vermeyecek biçimde) bulacaklardır.
bilig-tenüz'ün us/akıl maddesinde şu şiir yazar:
tanrı usıg baştan alır
o tuşinir yerge çünki
(tanrı aklımızı başımızdan aldı ama, bizim yerimize düşünmek için yaptı bunu.)
Önce, neden batı kültürünü alıp soysuzlaştırdığımızı sanıyoruz? Batı bizim kültürümüzü alıp soysuzlaştırmış olmasın? Tanzimatla başlayan "Garplılaşma" hareketleri, bir kültürün kötü bir biçimde kopya edilmesi mi demekti? Yoksa, biz, aslında gene atalarımızdan miras kalan bir medeniyete mi dönüyorduk? Bilig-Tenüz'ü inceleyenler göreceklerdir ki, biz, yeni uygarlığımızın asıllarını teşkil eden bütün kurumları, akımları ve düşünceleri yeni bir biçime sokarken bir keşmekeş ve bilmezlik içinde değildik; kökü ta iki bin yıl öncesine dayanan ve her noktası akıllara durgunluk verecek bir biçimde hesaplanmış olan bir bilimselliği sürdürüyorduk. Yoksa ayakta kalabilir miydik?
Sayfa 147 - İTHAF VE MUKADDİME, Mısra I ve sonrası: King Solomon.......