Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
68 syf.
·
Puan vermedi
R...
İsmi bilinmeyen bir kadının ölmeden önce, ömrü boyunca âşık olduğu adama yazdığı mektubu konu alıyor. Öykünün teması aşk, edebi, şiirsel akıcı ve güçlü anlatımıyla okunmaya değer. Bir hayâle, bir vehme, bir söze bütün bir ömür feda edilebilir mi? Peki ya karşılık beklemeden duyulan bir sevgiye?
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kısa bir tatil için Avusturya Alplerine giden bir baron, zamanını zararsız bir flörtle renklendirmenin yollarını aramaktadır. Kendine fazlasıyla güvenen ve gönül maceralarına her zaman açık olan bu müzmin kadın avcısı, kısa sürede kendisine bir av bulmakta hiç zorlanmayacaktır Tanışıp yakınlaşmak istediği kadının on iki yaşındakı oğluyla ahbaplık kurarak işe koyulur. Yakıcı Sır annesini elde etmek isteyen bu narsist çapkın tarafından kullanılan bir çocuğun hikâyesidir aslında. Ne var ki, yetişkin dünyası bazen masum çocuklara büyüklere göründüğünden çok daha berrak görünmektedir. STEFAN ZWEIG (1881-1942) Viyana'da varlıklı bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Zweig, yaşamı boyunca Avrupa'nın hızlı değişimine tanıklık etti. 1934'te Nazilerin baskısı yüzünden Avusturya'dan ayrıldı. Önce İngiltere'ye, 1940'la da Brezilya'ya göç etti Satranç, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Olağanüstü Bir Gece, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Amok Koşucusu gibi unutulmaz novellaları ona büyük bir ün kazandırdı. Novella, öykü, deneme, biyografi ve oyun gibi farklı türlerde çok sayıda yetkin ürün verdi. Psikolojiye ve Freud'un öğretisine duyduğu ilgi onu derin karakter incelemelerine götürdü. Önemli denemeleri arasında Üç Büyük Usta (1920) Kendileriyle Savaşanlar (1925) ve Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar (1928) sayılabilir. Sabırsız Yürek (1938) adlı bir psikolojik romanı da mevcuttur.
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202041,8bin okunma
Reklam
331 syf.
·
Puan vermedi
Puanım: 9/10 Adı bilinmeyen bir ülkenin bilinmeyen bir şehrinde bir adam trafikte kırmızı ışığı beklerken bir anda kör olur. Ama bu normal bir körlük olan siyah bir hiçlik yerine her şeyin bembeyaz olduğu bir körlüktür. Daha sonrasında "beyaz körlük" olarak adlandırılacak bir hastalıktır. İlk vakadan sonra hızla yayılmaya
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Ünlü bir roman yazarına 13 yaşında aşık olan ve yaşamı boyunca aşık olduğu adamın karşısına üç farklı kişi olarak çıkan lakin sevdiği adam tarafından her defasında tanınmayan ve hayatının son demlerinde aşkını bir mektupla itiraf eden gizemli bir kadının son mektubu... Kitapta aşk, sadakat ve aşk uğruna yapılan hataların yanı sıra küçük bir kızın aşkı, genç bir kızın aşkı ve genç bir kadının aşkı aynı kişi üzerinden çok güzel çok duygusal bir anlatım ile okuyucuya aktarılmıştır. Tabi bu hikaye ile beraber kitapta 3 hikaye vardır. İki Yalnız İnsan ve Bir Yaz Öyküsü... İki Yalnız insan , dış görünüşleri yüzünden çevrelerinde insanlar tarafından dışlanan ve alaya alınan iki gencin kısa öyküsü... Bir Yaz öyküsü ise 16 yaşında bir kıza gizemli mektuplar yazan bir adamın kendini de bir yerde yaralayan öyküsü..
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 2021223,7bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
kitapta okuduğum şey bir aşk mıydı yoksa bir saplantı mıydı tam olarak karar veremedim. kitap boyunca sürekli olarak bir insanın kendine niye bu kadar uzun süren bir işkence yaptığını sorgulayıp durdum açıkçası. çünkü bence-ki herkes kitapları kendi düşüncesiyle okur- bir durumu uzun süre devam ettirip kendine ıstırap çektirmektense olup olmayacağını anlamak için bir adım atıp netliğe kavuşturmak daha mantıklı ve daha az acı verici olur. yazının başında karar veremediğim şey şu an yazdıkça daha netleşti açıkçası. bu bir aşk değil bir saplantıydı bana kalırsa, çünkü aşk denilen şey kendine olan saygını kaybetmek ve gereksiz yere bir acı çekip bunu uzatmaksa yaşanmaması gerekir ve de kendine saygını kaybettiğin ve saplantı haline getirdiğin şeye, çoğu kişinin büyülü bir şeymiş gibi anlattığı ve yaşadığı aşk adını vermek de bu terime saygısızlık olur bence :)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Anlatılmayan bilinmeyen, bilinmesi istenilmeyen bilgilerin toplandığı çok güzel güzel bir eser olmuş.. Kudüs bizim için ne ifade ediyor? Kudüs tarihimiz de neler var? Bizim için neden önemli? Bilmediğimiz tanımadığımıza şeyi sevemeyiz de değil mi.. Bu kitabı okuduktan sonra dualarıma Kudüs eklendi.. Her köşesi öyle değerli ki, öyle büyük ve güzel olaylara şahitlik etmiş ki okurken hayran olmamak elde değil.. Güzeller güzeli Peygamberimiz (sav) Miraca yükseldiği, orda namaz kıldığı ve bütün gelmiş geçmiş Peygamberlere namaz kıldırdığı.. Ah ayak bastığı yetmez mi? Hz. Ömer’in fethettiği, Osmanlı’nın kıymetlisi.. Kabeye gitmek için dua ederken duamızın arkasına Kudüs’ü de ekledik Rabbim nasip eyle… Tekrar o güzel topraklarda İslamiyetin huzurunu ve dostluğunu hakim kıl..
Arzın Kapısı Kudüs - Mescid-i Aksa
Arzın Kapısı Kudüs - Mescid-i AksaTalha Uğurluel · Timaş Yayınları · 20161,712 okunma
Reklam
633 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ŞİRAZE Acılar içinde , sırları kalplerinde saklı kadınlar. İstedikleri tek şey , sadece bu adaletsiz dünyada İnsan gibi yaşamak... Bu bir Istanbul efsanesi... Ve bu şehrin gizemli hikayesi... Efsanenin baş karakteri Vildan namı değer Şiraze Daha ilk doğduğunda hayata mağlup başlamıştı, annesini doğduğu gün kaybetmişti, onunda ölüm emri verilmişti
Şiraze
ŞirazeDeniz Üstündağ · Dls Yayınları · 202312 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sefalet pek az okunma oranına ve pek hoşnut yorumlara sahip olmasa da bence zamanına göre gayet güzel bir dille yazılmış pekala iyi bir kitap. Açıkçası kitap ne zaman yazılmış, daha doğrusu hangi edebi döneme denk geliyor bilmiyorum ama kitapta ara ara şu Tanzimat Dönemi yazarlarının yaptığı hataları görmek mümkün. Hatalar dediysem de bu ismi
Sefalet
SefaletEmine Semiye · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022286 okunma
·
Puan vermedi
Stefan Zweig&Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
‘Sana beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım’ Olay bilinmeyen kadın ve yazar olan Bay R arasında geçen hikayeyi uzun bir mektup şeklinde anlatmaktadır. Ve kadının belirttiği gibi uzun mektup Bay R’ye iletildiği zaman hem çocukları hem de kendisi ölmüş oluyor. Mektupta da ‘Sana beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım’ diye başlamaktadır ve yazara doğum gününde de iletiliyor bu mektup. Mektupta kadının Bay R ile karşılaşması, ilk görüşteki aşkı, daha ileri zaman da olan yaklaşımları yaşantılarını ve kadının onunla olan birlikteliğinden olan çocuğunun hikayesini anlatmaktadır. Şahsen ben böylesine bağlı bir aşk görmedim. Sadakat aşkında vardı ama çocuğunu büyütmek için sevgili oldu başkasıyla. Ama aşkı bir yandan da takıntılıydı ve takıntısı yüzünden önünde olan fırsatları çocuğuna sunulan imkanları geri tepkimesine sebep oldu. Stefan Zweig’e ben bu eserle başladım ve müptelası olduğum bir yazar okumak isterseniz sizde bu eserden başlayabilirsiniz okumaya.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
68 syf.
7/10 puan verdi
"TAKINTI" kitabın bu kadar çok konuşulmasının nedeni belki de bu kelime. Kitabın ince veya çabuk bitirilebilir olması asla basite indirgenecek bir eser olduğunu bizlere düşündürmemeli. Kitapta geçen mektubun ilk cümlesi bile anında okuyucuyu etkilemekte ve meraka sürüklemekte. "Çocuğum dün gece öldü" mektuptaki bu ilk cümleyi okurken akılda bir çok soru oluşmakta. Mektubu yazan kişi neden bu şekilde bir giriş yaptı? Okurken bu cümlenin merakının peşinde devam ederken ilerki sayfalarda bu cümle ile birlikte daha bir çok şeyi merak etmeye başlıyor insan. Kitabın sonlarına doğru da zaten bir çoğunu anlamış oluyoruz, hele ki mektubun girişinde yazan cümleyi. Kitapta gecen kadının her ne kadar "aşk" veya sevgisi üzerinde durulsa da bence kitap bitince insanın aklına bundan çok "takıntı" sözcüğü yer edinmekte. Öyle ki bütün bir yaşamı sırf aşk için harcamaktan da bahsedilebilir. Bir insanın kendini bu kavram uğruna ne kadar zor durumlara veya en olmayacak sıfatlara koyduğunu da anlatabilmekte. Bazı yerlerinde hiç beklenilmeyen şeylerin çıktığı veya üzücü olayların yaşandığı kısa ama güzel bir eser.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu- İnceleme
Çocuğum öldü, bizim çocuğumuz. Şimdi dünyada senden başka sevebileceğim kimse kalmadı. Fakat sen kimsin ki benim için? Sen; beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için? Bu paragraf... Sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıdığımız bir kadın kahraman... 13 yaşında bir çocukken apartmanlarına taşınan bir yazar olan ve kitapta sadece R. olarak bahsedilen yazara aşık olmasıyla başlıyor olaylar. 16 yaşında geldiğinde oradan taşınmak zorunda kalıyor ama sevdiğini asla unutamıyor, genç kız olup büyüdüğü zaman, kaderin onları bir araya getirdiği üç günlük buluşmadan bir çocukları oluyor ama kadın, sevdiğinin üzerine bir sorumluluk vermemek için bunu asla söylemiyor. Çocuğunun ölümü üzerine kendisi de ölmek üzereyken her şeyi bir mektupla anlatıp son kez en azından hatırlaması için yazıyor ama adam yine hatırlayamıyor... Böylesine sevmek, böylesine bağlanmak, böylesine düşünmek. Mektubu bir solukta okuyacağınıza eminim. O kadar akıcı ve sürükleyici ki.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Aşk mı saplantı mı ?
Öncelikle merhaba sevgili 1K ailesi bu benim ilk incelemem, kötü yazmış isem mazur görün artık. Bu kitabı 2. Okuyuşum ve istemsizce yazmak istedim ve İçimden geldiğince fikirlerimi belirtmek istiyorum. Stefan Zweig kitapları bence kısa ve fazlasıyla derin içerikler barındırıyor. Bence iyi bir yazar. Ve kitaplarını okumakta zevkli bu öznel yargılarımdı kitaba geçecek olur isek… Bilinmeyen bir kadının mektubu ergenlik döneminden itibaren yaşça büyük olan R’ye karşılıksız duyulan aşkı konu alıyor. Ve yazarın erkek olmasına rağmen kadın hissiyatlarını bu kadar iyi betimleye bilmesi açıkçası beni mest etti. Bu kitapla alakalı bir yoruma denk gelmiştim kitaptaki kadın karakter için bunun bir saplantı ve psikolojik bir sorun olduğunu yazmıştı. Niyeyse bu yorum beni üzdü… Ben açıkçası öyle düşünmüyorum. Saf bir şekilde bence aşkı anlatıyor. Ergenlik dönemlerinde hepimiz yaşça büyük birine aşk veya hayranlık duymuşuzdur ve bu saf hissiyatlarımızdı burdada aslında karşılıksız koşulsuz şartsız kadının duyduğu aşkı anlatıyor nedense iliklerime kadar hissediyorum. Ergenlik döneminde bende tam olarak bu kadar olmasa da benzer bir platonik aşk yaşadım. Sanırım bazı kitapları da anlamak için yaşamak gerekiyor. Belki de o yorumu yapan ablamız hiç birini sevmemiş ya da sevme stili farklı. Onu bunu es geçelim bence okunmalı ve karakterleri hissederek empati kurarak okunmalı.. Harika bir eser. Okuyun okutun :) aşk mı saplantılı mı? Bu konuda fikri olan yorum yapabilir… bana sorarsanız Aşk.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Ren Kitap · 2017223,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.