Ölüm öncesi rahatlığı,gülüp eğlenmeyi, bol para harcamayı, yada bir dondurma yemeyi” mutluyum” etiketi ile süslüyoruz. Peki bu mutluluk yeterli mi? Eğer yeteri kadar ufkumuzu açarsak yeterli olmayacağını bilmek gerekir. Rahatım evet bu rahatlıkta namaz kılabilirim, eğleniyorum evet eğlenirken bir insanı mutlu edebilirim, param bol ama bu bolluğu başkasının ihtiyacını karşılayarak da tükete bilirim , bunun gibi her iki cihan mutluluğunu bir arada yaşayabilirim . Ama yaşar mıyım?… umarım yaşar ve asıl mutlu olanlardan olurum, oluruz…
Bir insanın bir yönü ile ilgili algımıza dayanarak oluşan izlenimi, gözlemlenmiş olan başka yönlerine aktarmaya psikolojide etki denir.
Yargılarımızı yönlendiren ilk yargı da denebilir.
Kişilerin bir tek olumlu veya olumsuz özelliklerinden yola çıkarak o kişi hakkında haksız bir kanıya varma hatası olarak da tarif etmekte yanlış olmaz.
Algı ile
Delphoi tapınağındaki "Kendini bil" düsturu "haddini bilmek" olarak okunursa muhafazakar bir tutumun dolaylı anlatımı olur. 'Kendini bil' sözü içerisiksiz olarak kaldığı için bu zamana kadar gelebilmiştir. Lafazanlıkla içeriklendirilip, insanlara kurnazca bir sınır çekme olarak ele alınmamalı. Tanrı olma potansiyelini taşıdığı bil ve kişisel gelişime kanma, bu sana zarar verebilir. Kehanetler ileri sürerek, varolanı eleştirmeye devam edip, ütopya ümidini korumalı.
Uğur De Molinari
@romeika
·
14 Nisan 19:59
Antik Çağ'ın Delfi Tapınağı'ndaki meşhur yazıtı; "Kendini tanı" ikazında bulunuyordu.
Kastedilen şuydu: Tanrı değil de bir insan olduğunu, yani mükemmel olmadığını idrak et. Kendini abartma, bu sana acı verebilir.
Aşka karşı değilim, fakat aşk sanılan şehvet ve servet düşkünlüğüne karşıyım
Anam babamı görmeden gelmiş, yaşları 70
Elhamdülillah hiç bir sorun olmadığı gibi, aşkla meşkle evlenenlere göre çok daha huzurlular
Mesele ne isteğini bilmek
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Samed Behrengi - Küçük Kara Balık