376 syf.
·
Puan vermedi
Evelyn, annesi ve kız kardeşi ile birlikte yaşayan bir doktor çırağıdır. Köyündeki geleneğe göre yüz yılda bir hasat zamanında insanların arasından seçilen iki gelin periler ile evlenecektir. Seçilen kızların peri kralına ihanet etmesi sonucunda kızlar öldürülmüş ve Evelyn ile ablası seçilmiştir. Peri Kralı’nın Kalbi akıcı ve kolay okunan bir kitaptı. Zamanda gelişen aşk ve perilerin arasındaki çatışmalar sayesinde hızla bitti. Kral Aspen’in göründüğünden daha farklı bir olduğu ilk andan itibaren belliydi ama Evelyn bir türlü bunu görmek istemedi Şu adamı bir dinleseydin de onca zaman boşa geçmeseydi Evelyn ise bambaşka bir dünya Perilerin, büyülerin ve başka canlıların da olduğu bir evrende kızın katı akılcı olası tuttu Her şeyin bilimsel bir nedene bağlaması, büyüyü inkar etmede diretmesi yorucuydu ama napalım Kitap genel olarak diyalog, ilişki ve siyaset merkezliydi. Keyifle okudum ama fantastik evren geri planda kalmıştı. Fantastiğe yeni başlayan veya genç okuyuculara daha da hitap edebilir Kitabın kapağı, özellikle de rengi çok hoşuma gidiyor. Kitaba başlarken seri olduğunu farketmemiştim Sonu heyecanlı bitti. Bakalım devamında neler olacak
Peri Kralı'nın Kalbi
Peri Kralı'nın KalbiTessonja Odette · İndigo Kitap · 202458 okunma
Bir insanı başka bir insana bağlayan en sağlam bağ iyiliktir. Zorbalıkla, güçle, dayatmayla bir insana birçok şey yaptırabilirsin. Ama sevgisini, saygısını, hayranlığını kazanamazsın.
Sayfa 47 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okuyor
Reklam
Şaşırtıcı, bir o kadar da baştan çıkarıcıydı. O güzel dudakları başka, o okyanus gözleri başka şey söyleyebiliyordu. Sırtımdan bir bıçağı çıkarırken oraya başka bir bıçağı saplayacağını söylüyordu.
Sayfa 200 - KaiKitabı okuyor
Yine 17. yüzyılın ikinci yarısında Fransız elçiliği sekreterliği yapan ve ciddi bir Osmanlı gözlemcisi olan François Petis de la Croix, padişahın haremi ve kadınlarıyla ilişkileri konusunda daha önce anlatılanların tam bir hayal mahsulü olduğunu şu ifadelerle belirtiyor: “Bu yazarların haremi, kendi gözleriyle görmüş gibi aktardıkları çeşitli aşk sahneleri ve çapkınlık hikâyelerinin geçtiği bir sahne olarak göstermek istedikleri anlaşılıyor. Her şeyi kendi ülkelerinin beğenisine göre sunmak için yapıyorlar. Orada aşk, tatmin edilmek için doğanın kölesinden başka bir şey değil, oysa bizim beğenimiz bu değil.” Petis de la Croix, kendisine bilgi veren bir Osmanlı’nın ağzından konuşarak şu ifadelerle de Harem’in gerçek yönüne de ışık tutar: “Kardeşim, Osmanlı imparatorlarının sarayı konusundaki me-rakını herkesten kolay giderebilirim, çünkü yirmi yıldan fazla bir süredir bu sarayın içine kapalı kalmış biri olarak güzelliklerini, yaşam tarzını, disiplinini gözlemleme zamanım oldu. Çeşitli yabancı gezginlerin, bir kısmı dilimize de çevrilmiş olan fantastik tasvirine inanılacak olursa, sarayın büyülü bir yer olmadığını hayal etme-mek güçtür. Fakat sarayın asıl güzelliği, içinde gözlenen düzende ve burada yaşayan güçlü kişilerin hizmetine bakacak olanların eğitiminde yatar.”
MAYIS GÜNLERİ İÇİN AĞIT
II * Ortalık karışıktır Tabanca çekmek zorunda bırakıldık Bir tarih de biz düşelim İşe başlamanın tam da sırası Aşk gitti, başka Kaleler kaldı geriye *
Hayatın anlamı, hayatın anlamını aramaktan başka bir şey değildir.
Sayfa 46 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.