Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatımın karşısına, beni tam orta yere alıp da ezmeleri için ikinci bir el koymamıştım. Bakabileceğim, kendi içimden başka çehre, yansımamı görebileceğim kuyudan başka ayna yoktu. Önündeki ve arkasındaki mevsimin fotoğrafını aynı anda içinde taşıyan mart gibi hayattım. Bir mumun üzerinden elini geçiren zahidin duyduğu cehennemî acı gibi hayattım. Bir Osmanlı minyatüründe, Yûsuf'un gömleğini arkadan yırttığı gece Züleyha'nın sırtındaki giysinin kırmızısı kadar hayattım. Bir çiçeğimden kâinatın özüne dair özeti çıkartabilecek kadar hayattım. Öykülerim yoktu. Ölüm kadar hayattım.
Bir resim yap çocuğum, Bir portre, Paletinde mavi olsun, deniz mavisi Sonra bozkır sarısı Çay yeşili, gül pembesi, süt beyazı... Bir resim yap çocuğum Koy gözlerine Karadeniz'i Marmara' yı, Ege' yi, Akdeniz'i Bir resim yap çocuğum Kondur alnına Konya ovasını Savrulsun başaklar bereket bereket Ve çatık kaşlı Toroslar bölsün
Reklam
Bende artık her gün Türkiye bahçesinin lanetlilerinden biri olarak şiir yazmaktan başka bir suçu olmayan, sıcacık ellerimle pencere demirlerini kavrayıp gözlerim yaşararak mavi sonsuzluğa dalacağım. Her gün özgürlük denen has ekmeğe kırk yıl aç kalmış bir yoksul gibi yeniden acıkacağım.
Sayfa 14
- Hafta sonu gibi hafta sonu. Hava ne güzel! Gök mavi. Esinti sevimli. Sokak boş. Gürültü yok. Tam hafta sonu! - Bilgisayarın başına oturduğunda "gönül adamı"na bir bak. - Nasıl yani? - Bak işte. - Peki. Asabı bozulmuştu. Göz görüyordu, ten farkındaydı, kulaklar işitiyordu. Gönül adamıyla ya da gönül adamlığıyla ne alakası vardı
"Zaman durdu. Büyük bir uçurumdan aşağı düşüyor gibiydim, tutunacak bir yer aradım, ondan başka hiçbir şeyim yoktu."
Mavi Yalnızlık
Mavi dersen aramızda yalnızlıktan başka bir şey yoktu maviye sayılsa da birkaç kelime İnsan bazen yalnızlığını köpeği gibi gezdirir bazen de köpeği olur yalnızlığının hem insan yaşarken yalnızlıktan severken maviden başka nedir?
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
Reklam
"Peki savaşlar, kırımlar da mı oyun sizce?" diye soruyordu. "Evet, hepsi bir oyun!" "Kitle katliamları, dünya savaşları, atom!" "Kozmos açısından bakarsanız tabii ki bir oyun; çocuk oyu­nu. Hatta o bile değil. Geçenlerde Türkiye ile Yunanistan'ı savaşın eşiğine getiren Kardak Krizi'ni hatırlayın mesela. Eğer işe iki tarafın orduları açısından bakarsanız savaş mantıklı geliyor ama bir de o ıssız adada yaşamakta olan keçile­rin açısından bakın. Gümbürdeyen hücumbotlarla, denize sa­lınan mazotlarla binlerce yıllık sükuneti bozan adamlar geli­yor. Ellerindeki mavi bezi oraya dikip gidiyorlar. Sonra yine gümbürtülü motorlarla başka adamlar geliyor; onlar da ma­vi bezi söküp yerine kırmızı bez dikip gidiyorlar. Bütün bun­lar bir oyun değil de ne? İnsanlar memeli hayvan türüne gi­riyor ama kendilerini başka bir şey yapmaya çalışıyorlar. Oy­sa hiçbir hayvan biyolojik kurallarının dışında yaşayamaz. Eşek eşek gibi yaşamalı, kaplan kaplan gibi, yılan yılan gi­bi, insan da insan gibi. Ama insanoğlu kendisinde başka güç­ler vehmediyor. Değişmeye, başka bir şey olmaya, doğasını zorlamaya çalışıyor, işte mutsuzluğun ve savaşların kaynağı bu. Kısacası azizim, insan insan olarak yaşamalı, eşek eşek olarak."
Sayfa 350 - Doğan KitapKitabı okudu
şu sarının bir başka sarıyla hiçbir yakınlığı yok kırmızı benzemiyor sabahki gözlerime şu mavi belki biraz yalnızlığımı ama neden bunalmamış bu yeşil
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.